EXPO Bilmecesi

2016 yılında kapılarını açan EXPO’nun geleceği belirsizliğini koruyor.

Dünya futbol şampiyonası ve olimpiyatların ardından dünyanın en büyük üçüncü organizasyonu kabul edilen EXPO 2016 yılında Antalya’da gerçekleşti. Türkiye’nin bugüne kadar üstlendiği en büyük organizasyon ünvanına sahip EXPO 2016 için Aksu İlçesi’nde 1120 dekarlık sergi alanı oluşturuldu. Teması ‘Çiçek ve çocuk’ sloganı ‘Gelecek nesiller için yeşil bir dünya’ olan Expo 2016, 6 ay açık kaldı. EXPO 2016’da sergi alanlarına 120 türde 25 bin ağaç dikimi gerçekleştirildi. Ayrıca alanda ülke bahçeleri, 118 bitki heykeli, kentin simgesi Üç Kapılar ve palmiye ağaçlarının esintilerini taşıyan EXPO kulesi, 6 bin 500 kişilik kongre merkezi, Tarım Müzesi, Çocuk Adası, Çocuk Bilim ve Teknoloji Merkezi, Biyoçeşitlilik Tema Parkuru, 7 coğrafi bölgenin özelliklerini barındıran 7 restoran, EXPO Serası,75 bin metrekare büyüklüğündeki Expo Göleti, Kır Aktivite Alanı ve Kültür Sanat Sokağı yer aldı.

EXPO 2016’nın sona ermesiyle birlikte dev alanının ne olacağı merak konusu olurken EXPO alanı Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün bünyesine geçti. Dönemin İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, gelecek nesiller için yeşil bir dünya oluşturmak hedefiyle yola çıkan ve kültür, eğitim, sanat, eğlenceyle ticaret alanlarında bir buluşma noktası durumundaki EXPO’yu tekrar eski günlerine döndürmek için büyük çaba gösterdi. 2019 yılında basın mensuplarını EXPO’ya davet eden Özen, “EXPO, 2023 yılına kadar özelleştirilmesi gerçekleşecek olan alanlar içerisinde yer alıyor. 2018’de devletin bize emaneti olan EXPO’ya sahip çıkma mantığıyla göreve başladık. EXPO’yu devraldığımızda buranın kapandığına yönelik bir algı oluştuğunu tespit ettik. Bu algıyı ortadan kaldırmaya yönelik politikalar ürettik” diye konuştu. EXPO’yu ayağa kaldırmak için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine işaret eden Özen, “Bu büyük yatırımı, fırsata dönüştürmek hepimizin görevi. Sadece kamu olarak bizler bunu başaramayız. Tüm kent buraya sahip çıkmalı. Hiçbir kesimin buranın özelleştirilmesini isteyeceğini düşünmüyorum. EXPO, Antalya’nındır, Antalyalılarındır. Bu noktada,Antalya üzerine düşeni yapmalı” değerlendirmesinde bulundu.  Şehirle EXPO arasında bir kopukluk oluştuğu tespitinde bulunan Özen, “Bu kopukluğu ortadan kaldırmak için çaba gösteriyoruz. Bu konuda belediyelere, turizm acentelarına, peyzaş firmalarına ve STK’lara teklifler götürdük. Sadece STK’lardan olumlu dönüş aldık. Belediyelere burada bahçeniz var gelin sahip çıkın dedik. Sadece bir belediye cevap verdi. Onlarda bahçeyi EXPO’ya bağışladıklarını ilettiler. Yaptığımız çalışmalarda destek görememek bizleri üzüyor. EXPO ile Antalya’yı neye mâl olursa olsun barıştıracağız” ifadelerini kullandı. Ancak Özen’in İzmir’e tayinin çıkmasıyla EXPO ile ilgili beklentiler hayal kırıklığından öte geçemedi.

GELECEĞİ BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR

Tüm bunlar yaşanırken EXPO’nun geleceğine yönelik farklı önerilerde ortaya çıktı. EXPO’nun film platosuna çevrilmesi, üniversite yapılması, turizme kazandırılması gibi fikirler kamuoyunu meşgul ederken en çok tartışma konusu olan öneriyse AK Parti Antalya milletvekili Atay Uslu’dan geldi. AK Partili Uslu, Antalya Müzesi'nin, EXPO 2016 alanına taşınmasını önerdi. Uslu, “Antalya topraklarının binlerce yıllık geçmişini yansıtan eserleri Antalya Müzesi'nde görebiliriz. Antalya Müzesi'nde her biri ayrı salonlarda sergilenebilecek birbirinden değerli yüzlerce eser var. Var olan zengin koleksiyonla bir müze değil en az on müze oluşturulabilir. Antalya Müzesi'nin hak ettiği ziyaretçi sayısını alabilmesi için müzenin taşınması başta olmak bir dizi çalışma yapmalıyız. Antalya Müzesi'ni EXPO alanına taşımalıyız. Sahip olduğu arkeolojik ve biyolojik zenginliği kullanarak, EXPO alanında, Antalya Müzesi'ni arkeoloji müzesi, biyoloji müzesi, açık hava müzesi ile milyonların ziyaret ettiği bir müze lokasyonu haline getirebiliriz. EXPO alanında oluşturulacak müze lokasyonunu ve Antalya Müzesini milyonların ziyareti çok uzak bir hedef değildir. Antalya Müzesi'nin Expo alanına taşınması ve Expo'da modern teşhir alanlarıyla yeni bina inşası sonrasında, müzenin mevcut alanını sanat ve arkeoloji içerikli butik bir şehir müzesi olarak değerlendirebiliriz. Tam bir yaşam alanı ve müze lokasyonu olabilir. Eğer doğru bir planlama yapabilirsek Antalya'ya gelenlerin yüzde 50'si de orayı ziyaret eder” dedi. Ancak milletvekili Uslu’nun önerisi kentin önde gelen sivil toplum kuruluşu tarafından olumlu karşılanmayınca bir adım öte gidemedi.

EXPO 2016 hakkındaki tartışmalar henüz bitmiş değil. Alanın geleceği hala belirsizliğini korurken her geçen gün ortaya yeni öneriler atılmaya devam ediyor.

Veli AKOĞLU