2023 yılında emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) için çıkarılan yasa, milyonlarca insanın emekli olma hayalini gerçekleştirdi.
Bu düzenleme, uzun yıllar boyunca bekleyen ve emekli olamamanın getirdiği ekonomik zorlukları yaşayan insanlar için bir umut ışığı olmuştu.
Ancak, EYT'den emekli olanların yaşadığı sevinç kısa sürdü. Bazı yerel yönetimlerin, özellikle de CHP'li belediyelerin, bu emeklilik durumunu bir fırsat olarak değerlendirerek, işten çıkarmalarda EYT'lileri hedef alması dikkat çekici bir durum yarattı.
EYT'den emekli olan vatandaşlar, emekli maaşlarıyla geçinemedikleri için çalışmaya devam etmek istiyorlar. Ancak, bazı belediyelerde yaşanan işten çıkarmalar, bu kesimi ekonomik ve psikolojik olarak derinden etkiledi.
Özellikle CHP'li belediyelerin bu durumdaki tavrı, siyasal bir mesaj mı veriliyor sorusunu gündeme getirdi. Belediyelerin, diğer çalışanlar yerine EYT'den emekli olanları işten çıkarması, bir strateji mi yoksa ekonomik bir zorunluluk mu?
Bu sorunun cevabı, belediyelerin kendi açıklamalarında ve uygulamalarında saklı.
CHP'li belediyelerin EYT'den emekli olan çalışanları hedef alması, muhalefetin hükümetin EYT düzenlemesine bakış açısını da yansıtıyor olabilir.
Hatırlanacağı üzere, EYT düzenlemesi uzun yıllar boyunca tartışılmış, muhalefet de bu konuda hükümete zaman zaman eleştiriler yöneltmişti. Bu işten çıkarmalar, hükümetin bu konuda attığı adımı gölgelemek adına yapılan bir siyasi hamle olarak da değerlendirilebilir.
Diğer yandan, belediyelerin ekonomik nedenlerden dolayı bu yolu seçtiği de savunuluyor. EYT'den emekli olan bir kişinin kıdem tazminatının ödenmiş olması, işten çıkarmayı daha "kolay" hale getiriyor.
Ancak, bu yaklaşım, sosyal adalet ve vicdan kavramlarıyla örtüşmüyor.
Çünkü emeklilik hakkını yeni kazanan bu insanlar, geçimlerini sağlamak için çalışmak zorunda kalıyor.
Yerel yönetimlerin, özellikle CHP'li belediyelerin bu uygulamaları, çalışanlar arasında bir güvensizlik ortamı yaratıyor.
Emeklilik hakkını kazananların işten çıkarılması, yerel yönetimlerin çalışanlarına yönelik tutumlarına dair olumsuz bir algı oluşturuyor. Bu durum, "EYT'den emekli oldun, artık çalışamazsın" mesajını verirken, diğer taraftan bu kişilerin yaşam standartlarını hiçe sayıyor.
EYT'den emekli olanların işten çıkarılması, hem ekonomik hem de sosyal anlamda ciddi sonuçlar doğuruyor. Belediyelerin bu süreçte daha hassas bir yaklaşım sergilemesi, çalışanlarının haklarını ve geçim kaynaklarını koruması gerekiyor.
Ayrıca, bu durumun siyasi malzeme haline getirilmesi yerine, EYT'lilere daha fazla destek sağlanması yönünde adımlar atılmalıdır.