Felakete adım adım

Antalya’nın falezlerin bulunduğu bölgede 15 katlı ve yaklaşık 60 metre yüksekliğe ulaşabilecek binaların yapılmasına olanak sağlayan imar revizyonunu kent gündemine bomba gibi düştü. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin oy çokluğu ile aldığı imar revizyonu kararı tartışılmaya devam ederken Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, yapılaşmanın depremi tetikleyebileceğini söylerken “Alınan kararı hayretle karşılıyoruz ve kabul edilemez bir karar olarak görüyoruz” dedi.

Antalya’nın dünyadaki en büyük traverter platosu üzerinde olduğuna dikkat çeken Bayram Ali Çeltik, “Yer bilimcileri ve doğa bilimcileri açısından bakıldığında çok özel bir bölgedeyiz ve Antalya çok şanslı bir şehir diyebiliriz. Antalya büyük bir traverter platosu üzerinde ve traverter platosu deprem etkisini azaltır. Bu özelliklerin getirdiği yansımalar var. Düden Şelalesi bu platonun bir yansımasıdır. Falezler de yine aynı şekildedir. Bu büyüklükte falezler dünyada sadece Antalya’da var. Tam 13 kilometre uzunluğunda” ifadesini kullandı.

FALEZLERİN TEHLİKELERİ DE VAR

Falezlerin ayrı bir inceleme konusu olduğunu belirten Başkan Çeltik, “Kendi içerisinde kırılma ve gerilme çatlakları var. Bunları aslında yer bilimcileri daha rahat görebilir. Fiziksel ve kimyasal sebepler ile birbirlerinden ayrılabiliyor falezler. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında aynı gibi görünse de kendi içerisinde hetorojen yapıya sahiptir. Yani bu bandın bir tarafında blok düşmesi, kaya devrilmesi olur, bi tarafında yamaç-moloz atması gibi olabilir. Aslında falezlerin doğal güzellikleri olduğu gibi tehlikeleri de vardır” şeklinde konuştu.

ANTALYA ADINA KAYGILIYIZ

Doğanın kendi dinamikleri olduğunun altını çizen JMO Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Siz bu dinamikler ile oynar ve üzerindeki yükü arttırıcı adımlar atarsanız değişik sonuçlar ortaya çıkabilir. Falezlerin geçmişi geçmişten bugüne bilinemedi. Falezlerin üzerindeki yükü arttırmak demek tehlikeye davetiye çıkarmak demektir. Bugün Antalya içindeki faylar tartışmalıdır. Uzun zamandır kırılmamış ama kırılabilecek faylardan bahsediyoruz. Karada olduğu gibi deniz içerisinde de bunlar var ve deniz içerisinde yapılmış çok fazla çalışma yok. Kaygılıyız çünkü gerilme ve çatlaklar bu yapılaşmadan etkilenecektir” açıklamasında bulundu.

BİNALARIN ALTINI DİKKATE ALMAMIŞLAR

13 Kilometre uzunluğundaki falezlerin tek parçaymış gibi değerlendirilemeyeceğini kaydeden Bayram Ali Çeltik şunları söyledi: “Geçmişte kıymeti bilinememiş. Özellikle bu kırılma ve gerileme çatlakları bilinemeden üzerine asfaltla kapatılmış. Bilimsel çalışmalar yapılmadan binalar yapılmış. Bilimsel çalışma olmadan mı imar planları yapılmış? Binalar halen yapılırken bu çalışmalar yapılmış mı yani kırıklara ve çatlaklara bakılmış mı? Tüm bunlara karşın bugün halen falezler üzerinde yapılara ruhsat veren idareler kırma patlatma çalışmalarına devam ediyor. Falezlerden deşarj edilen sular var. 13 Kilometrelik falezleri bir bütün olarak değerlendiremezsiniz. Hetorojen yapısı farklı. Hepsi aynı etkise maruz kalmamış. Bazı noktalarda kaymalar olabilir ama bazı noktalarda da oturmalar söz konusu olabilir.”

TEHLİKEYE DAVETİYE ÇIKARTILIYOR

İmar planı değişikliği eski binaların dönüşümünü attıracağını dile getiren Başkan Çeltik, “Bu da kırma dökme ve patlatma çalışması yapılacağı anlamına gelmektedir. Bu da titreşimler meydana getirecektir. Kat artışı yapılacak olan bölgede binaların yük artışı, insan artışı, araç artışı olacağı için bunlar falezler üzerindeki yükü büyük ölçüde arttıracaktır.  Tehlikeye davetiye çıkartılıyor.Bu yapılaşma bugün için tehlike olarak görülmese de ilerisi için büyük bir tehlikedir. Falezler üzerinde yapılaşma yapılmasına anlam veremiyoruz. Geçmişte zemin etütü yapılmadan yapılan binalar mevcut. Bu binaların altında boşluk var mı yok mu bilmiyoruz. Bölgede yer altı suları da mevcut”

KIYI KENAR ÇİZGİSİ VURGUSU

Falezler kadar önemli ve falezler konusu ile birlikte değerlendirilmesi gereken bir diğer konunun da kıyı kenar çizgisi olduğunu söyleyen Başkan Çeltik, “Kıyı kenar çizgisine bakıldığında bile neredeyse hiç sadık kalınmadığını, falezlere sahip çıkılamadığını görüyoruz. Meclisten çıkan karara şaşırıyor ve hayretle karşılıyorum” dedi.

ÇOK CİDDİ KAYGILARIMIZ VAR

“Kıyı kenar çizgisine rağmen bazı adımlar atılıyor” diyen Çeltik son olarak, “Antalya’da kıyı kenar çizgisi layıkıyla anlaşılamamıştır. Antalya’da uygulanan kıyı kenar çizgisi ile ilgili de çok ciddi kaygılarımız var. Bu net yani. Antalya’daki kıyı kenar çizgisinin tamamını koruyamadığımız gibi birçok yerde ölçümler yanlış yapıldığını düşünüyoruz.  Kıyı kenar çizgisi ile ilgili yeni ölçümler yapılabilir ama uygulanabilir mi kısmı tartışılır” ifadelerini kullandı.

Haber: Yalçın KÜÇÜK