FİTNENİN GÖBEĞİNDE TAHT KURANLAR

  • SUR YAPIIIIIII

Allah-u Teâlâ kuranı kerimin birçok ayetinde, insan davranışlarından ve düşüncelerinden örnekler verir. Bu ayetlerden biride, bakara suresinin 11 ve 12 ayetleridir. Bu ayetlerde, Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:   Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler. Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar. Bu ayetlerde bazı insanların yaptığı davranışların, iyi ve kötü olarak nitelendirilmesi topluma sağladığı fayda ve zarar açısından değerlendiriliyor. Ayrıca Ayetlerde yapılan iş veya davranışın, makbul olabilmesinin ancak, Allahın kuralları çerçevesi içinde olmasıyla mümkün olduğunu da bize anlatıyor.

   Tefsirlerde bu ayetler, öncesi ve sonrası dikkate alınarak, genelde inanç yönünü ön plana çıkartılarak izahat yapılmıştır. Biz ise bu ayetleri, sadece insanın söz ve davranışının fitne yani, kargaşa, telaş, panik boyutuyla ele alacağız. Kişilere takılmadan, ayetlerde anlatılan hareket ve mantığı günlük yaşantımıza uyarlamaya çalışacağız.

   Her insan kendi aklını beğenir ve sahip olduğu bilginin doğru ve insanlığa, topluma faydalı olduğuna inanır. Fırsat buldukça insanlık ve toplum yararına olduğunu düşündüğü fikirlerini dile getirir. Bu fırsatın en güzel yakalandığı yerler, bir araya gelinen ev, iş veya toplantı mekânlarıdır. İnsanlar bir araya gelip, hal hatır sorduktan sonra, konuşulacak bir şey kalmayınca, sohbet günlük meselelere doğru gider. Şimdi herkesin bir bakıma, akıllı ve bilgili olduğunu ispatlama zamanıdır. Ayetin deyimiyle, toplumun ve ülkenin menfaati (ıslahı) adına eleştiri ve önerilerde bulunma zamanıdır. Gerek dünya gerek yaşadığı ülkenin siyaseti, ekonomisi, sağlık sektörü başta olmak üzere her konuda fikir ve projelerini belirtirler. Yani kısaca biz ıslah edenleriz mantığıyla hareket ederler.

   Buzdağını, görünen kısmı sanan bu insanlar, sanki kırk yıllık siyasetçi veya uzman gibi onu eleştirir bunu eleştirir ve her konu hakkında ileri geri konuşurlar. Bunu yaparlarken de toplumu bilinçlendirmek adına yaptıklarını söylerler. Onların bu tarz konuşmalarını duyan biri, Allah-u Teâlâ sanki tek onlara akıl ve idrak vermiş, diğerleri ise geri zekâlı, idrak yoksunu diye düşünür.

   Böyle kişiler bu tarz konuşmalarıyla iyilik yaptıklarını zan ederken, toplumda fitne ve kargaşaya sebep olduklarının farkına varmazlar. Varmak istemezler. Çünkü kendileri çalar, kendileri oynarlar. Üç beş kişilik topluluğa söylenen bu sözler, yanlışı düzeltmek şöyle dursun, mevcut kişilerin kafasını karıştırıp gönüllere korku salmaktan başkada bir işe yaramaz.Bu insanlar topluma ve insanlara hizmet etme ıslah etme niyetlerinde samimi olsalardı, oyunu kuralına göre oynarlardı.

  Yusuf (a.s) zindanda uzun bir müddet fazla kaldı da ne oldu? Yusuf (a.s) idareci olmadı diye mısır halkı helak mı oldu? Mısır halkı Yusuf a.s zindandan çıkana kadarda varlığını sürdürdü. İnanıyorum ki bu ülkede onlar rüştünü ve samimiyetlerini ispatlayana kadarda batmaz. O zaman bu insanlarında gerçekten niyetler ıslah etmek, topluma ve insanlara faydalı olmak ise, faydalı olacakları konuda kendilerini ispatlasınlar gayret etsinler. Bu dünyada sözlerinin dinlenmesine vesile olacak, gerekli araçlara sahip olmak için emek sarf etsinler. Daha amatör kümedeyken, gözlerini profesyonel lige dikmesinler. Profesyonel lige direk yükselmek uğruna, toplumda fitne, kargaşa ve huzursuzluğa sebep olmasınlar.

    Amatör kümedeyken, profesyonel lige hak etmeden yükselmek isteyenlere ve bu uğurda bilerek veya bilmeyerek, toplumda kargaşa, korku ve fitne yaratanlara, Allahın(c.c) bakış açısını anlatan ayetle nokta koyalım. Gerçekten yeryüzünün düzenini bozanlar( veya bozanların ekmeğine yağ sürenler) onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar, (olmak istemiyorlar). 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.