Bir toplumun değişmesi birkaç şekilde olabilir. Bunlardan bir tanesi idari mekanizmanın toplumun değişmesi için yaptığı uygulamalarla, bir başkası da toplumun değişimi kendi isteğiyle ve uygulamalarıyla ortaya koyması ile mümkündür. Bugün bakıyoruz ki Milli Eğitim sistemimizin toplumun ümit ettiği kadar verimli olduğu söylenemez. Bu konunun sebepleri üzerinde çoook uzun süreler konuşulabilir veya yazılabilir.
Onlarca yıldır söyleye geldiğimi burada kısaca tekrar hatırlatmak istiyorum. İki meslek vardır ki biraz özverili ve fedakarane çalışırlarsa, bu ülkenin kokusu, rengi ve şekli değişecektir. Bu mesleklerden birisi öğretmenler birisi imamlardır.
Milli Eğitim sistemimiz istenildiği kadar verim elde edemiyorsa öğretmenlerimizin gayretleri ve öz verileri ile öğrencilerimizi doğru yönlendirerek eksikliği kapatmamız mümkündür. Bazı
öğretmenlerimiz şunu söyleyebilir, devletin yapamadığını bizden mi bekliyorsun. Benim bu itiraza söyleyeceğim cevap ise; şimdi birazını vermekten kaçtığınız zamanınızın, öz verinizin, gayretinizin ve özgürlüğünüzün karşılığı olarak yarın daha fazlasını alamazsınız. Oysaki bugün verdiklerimizin karşılığını yarın daha fazla olarak geleceğimizde ve gelecek nesillerimiz de göreceğimizden emin olalım.
Okuldaki gençlerimize biyoloji, fizik, kimya ve matematiği sevdirmek için ne gerekiyorsa yapmak zorundayız. Ve bu branştaki öğretmenlerimizin üzerine çok fazla toplumsal yük düştüğünün farkındayım. Ne gibi bir yük düştüğünü anlayamayanlara kısaca şöyle söyleyebilirim. Ülkemizin, gençliğimizin ve geleceğimizin umutlu ve insanlığa yol gösterici olabilmeleri ile alakalı teknik gelişmelerin, bu derslerin doğru anlaşılması ile mümkün olacağını anlamaları, anlatmaları ve öğretmeleri ile mümkün olduğunu düşünmeleri lazım.
Allah'ın yarattıklarından örnek alarak aerodinamik yapılarını biyoloji dersi ile teknik hayatı aktarmak mümkündür. Hakeza fizik dersi bunların fiziki olarak şekillendirilmesinde, kimya dersi bunların hangi madde ile uygulanır hale gelmesinde, matematik ise bu teknik gelişmeleri doğru çalışır şekilde hesap edilebilmesin de kullanılacaktır.
Kısacası biyoloji, kimya, fizik ve matematik derslerini ders programı yetiştirme amacıyla öğrenciye anlatıp geçen bir öğretmen yerine bu teknik gelişmelerin bu dersleri kavrayarak mümkün olacağını öğrencilerinin zihnine veren bir öğretmen arasında muhteşem bir fark vardır. Geleceği şekillendirmek öğretmenlerin elinde olduğu gayet açık değil mi. O halde bizler gelecekteki toplumsal genlerimizi bugünden yazıyorsak bugünlerin yazılımcısı olan öğretmenlerimize büyük vazifeler düşmekte olduğu şuur ve bilincinde olmalıyız. Mutlaka veliler olarak bizlerin de üzerine düşen görevleri ihmal etmememiz gerektiği ortadadır.
Bugünkü yazıyı daha önce zihnimde şekillendirip yazmak istiyorken, dün akşam zihninde
şekillenmesine vesile olan ehl-i muhabbet ekibine çok teşekkür ediyorum.
Bugün hayatı doğru okuyan öğretmenler sayesinde geleceği doğru okuyan nesiller yetiştirmek
mümkündür. Bugün gençliği doğru yetiştiren öğretmenler sayesinde geleceği doğru yönlendiren nesiller yetiştirmek mümkündür. Bugün özverili çalışan öğretmenler sayesinde, gelecekteki dünyanın özgürlüğünün bedeli ödenmiş olacaktır.
Bugün kendisine zor gelen derslerin aslında sadece kendi geleceğinin değil ülkesinin geleceğinin bir bedeli olduğunu bilen öğrenci derslerine daha çok ve sıkı sarılmak zorundadır.
Kısacası bugün zamanından, zevkinden, özgürlüğünden bir şey harcamayan kimselerin yarını
kazanmaları ve daha fazlasını elde etmeleri mümkün değildir. Unutmayalım ki bedelini ödemekten kaçmadığımız her şey, yarın mutlaka fazlasıyla bizim olacaktır.
