Kendisini tanısın veya ayetin ifadesiyle kulluk ve ibadet etsin diyerek insanı yaratan(Zariyat/56) ve imtihan için Dünyaya yollayan Allah-u Teâlâyı hakkıyla tanımak bilgiyle mümkün olmanın yanında, bilgi olmadan da sahih iman ve amelin olması mümkün değildir(Zümer/9). Bunun için Allah-u Teâlâ insanlığa var olduğundan beri peygamberler ve kitaplar göndererek insanların Allahı tanıma önündeki engelleri yok ederek sahih bir imana kavuşmasının yolunu göstermiştir. Fatiha suresiyle başlayıp Nas suresiyle biten Kuran-ı Kerim bunun son halkasıdır.
Kuranı Kerim Ümmü'l - Kur'an'da denilen Fatiha suresi ile başlar. İlk nazil olan sure olmamasına rağmen içerdiği anlam itibariyle Kuran onunla başladığı, okumaya, ilim öğrenmeye ve namaza onunla girildiği için sureye açan ismi de verilmektedir. Tüm bunların yanında surenin en önemli özelliği, rabbin kuluyla konuşmasına sebep olan münacatı içermesidir. Bu özelliğinden dolayı Fatiha suresini ister namazda ister namaz dışında nerede okursak okuyalım, farkında olalım veya olmayalım, her okuduğumuzda aslında Allah-u Teâlâya münacatta bulunarak bir nevi sözleşme yapıyoruz.
Genel hatları ile Fatiha suresiyle insan, ilk önce Allah-u Teâlâyı metheder ve onun büyüklüğünü kabul eder. Ondan sonra acizliğini ortaya kor ve teslimiyetini ifade ederek kul olduğunun idrakine varır. Son bölümde ise Allah-u Teâlâdan onun hoşnutluğunu, rızasını kazanmayı diler. Son bölümde kısaca; Allahım senin hoşnutluğunu kazanmak için neler yapmalıyım der. Lakin surede bunun cevabı yoktur. Yedi ayetlik münacatın cevabını, Allah-u Teâlâ tam 113 sure ve yaklaşık 6230 ayetle cevap verir.
Fatiha suresinin sonu ile Bakara suresinin ilk iki ayeti arasında İnsan ile Allah arasında, üç bölümlü herkesin anlayabileceği özel bir konuşma gerçekleşir. Bu konuşmanın İlk bölümü Fatiha suresinin 6-7 ayetleri oluşturur. Burada insan Allah-u Teâlâdan kendisini kurtuluşa erdirecek bir yol talep eder. İkinci bölümde Allah-u Teâlâ bu isteğe 113 sure ile cevap vererek duasını kabul eder. Üçüncü bölüm ise samimiyet bölümüdür.
Duası kabul edilip Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir (Bakara/2) ayetiyle duası kabul edilip, nasıl kurtulacağının yolu gösterilen insanın, artık yapacağı ufak bir şey kalmıştır. Söyleminde Allahın rızasını ve cenneti isteyen insanın, bu isteğinde samimi olup olmadığını ispat etmesi.
Kurtuluş yolunu öğrenmek için Yüzlerce, binlerce kere Allah-u Teâlâya söz verdiği halde, başta kuran-ı Kerim olmak üzere, dinini öğrenmek için günde bir sayfa dahi olsa okumayan bir Müslümanın sözüne nasıl itibar edilir? Sahip olduğu cep telefonunun tüm özelliklerini bilmek için çaba saf eden bir Müslüman, cep telefonun içindeki programları ve özellikleri öğrenmek için sarf ettiği gayreti, öpüp başına koyduğu kitabın özelliklerini öğrenmeye sarf etmiyorsa, o Müslümanın sırat-ı müstakim duasında samimi olduğunu düşünmek, Güneşte su olduğunu düşünmekten hiçbir farkı olmasa gerek.