HADİSLERDE YARATMA VE MUHTEVİYATI* 

  • imsa

Hadislerde de yaratmayla ilgili en çok kullanılan kelime halktır. “Allah sıfatları, fiilleri ve emriyle hâliktır, mükevvindir; O yaratılmamıştır; O’nun fiili, emri ve yaratmasıyla meydana gelen şeyler ise

mef‘ûl, mahlûk ve mükevvendir” dedikten sonra Hz. Peygamber’in gece gökyüzüne bakarak, “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde akıl sahipleri için işaretler vardır” meâlindeki âyeti okuduğunu (Âl-i İmrân 3/190), ardından namaz kıldığını nakleder. Bir hadisteAllah için “yaratan, sonra sûret veren, sûreti en güzel yapan” ifadesi geçer (Müslim, “Müsâfirîn”,201, 202). “Her şey Allah’ın mahlûku ve mülküdür” (Müslim,“Kader”, 10).“Yaratılmış her canlının yaratıcısı yalnızca Allah’tır” (Buhârî, “Tevhîd”,18) meâlindeki hadisler Allah’ın tek ve mutlak yaratıcı olduğunu ifade eder.

Bir hadiste her mahlûkun sudan yaratıldığı bildirilir (Tirmizî, “Cennet”, 2). Melekler nurdan (Müslim,“Zühd”, 60), şeytan ateşten (Müsned, IV, 226) yaratılmıştır. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır; Âdem de topraktan yaratılmıştır (Tirmizî, “Menâkıb”,74). “Allah Âdem’i kendi sûretinde yarattı”hadisinde (Buhârî, “İsti,cân) sûretin Allah’a izâfe edilmesi değişik yorumlara yol açmıştır.Râgıb el-İsfahânî’ye göre bu hadis Allah ile sûret arasında bütün-parça (ba‘zıyyet) ilişkisini ve benzerliği değil mülkiyet ilişkisini ifade eder (el-Müfredât).                                                         Diğer bazı kaynaklarda bu hadise iki farklı açıklama getirilmiştir. Burada ya özel olarakÂdem’in sûreti kastedilmiş, onun düzgün ve hilkati kâmil bir beşer olarak yaratıldığıanlatılmış veya -sûret kelimesi “sıfat” anlamında da kullanıldığına göre- hadiste Allah’ın Âdem’i kendi zâtında olan hayat, ilim, görme, işitme gibi sıfatlarla donattığı belirtilmiş, Âdem’in sûreti Allah’ın ismine izâfe edilerek Âdem’in şahsında insan türüne şeref bahşedilmiştir (İbn Hacer, XXIII, 3-4).                                                                                   Hadislerde bazı yaratılışlar için zaman da zikredilir. Buna göre Allah dünyayı cumartesi günü (Müslim, “Münâfikın”, 27), Âdem’i cuma günü (Müslim, “Cum.a”, 17,18) yaratmıştır. Hz. Peygamber, çok soru sormanın sakıncalarına dikkat çekmek üzere insanların durmadan soru sorduklarını, sonunda işi, “Allah her şeyi yarattığına göre O’nu kim yarattı?” demeye kadar götürdüklerini (Buhârî, “İ.tisâm”, 3), diğer bir rivayete göre benzer soruları insanları saptırmak için şeytanın onlara soracağını belirtmiş, böyle durumla karşılaşanlara, “Şeytandan Allah’a sığınırım” diyerek bu kuruntuyu zihinlerinden çıkarmalarını öğütlemiştir(Buhârî, “Bed,ü’l-palk”, 11).                                                                                                 Yaratılışınbaşlangıcına işaret eden bir hadiste, “Allah vardı ve O’nunla birlikte (diğer bir rivayete göre O’ndan başka) hiçbir şey yoktu; arşı su üzerindeydi; her şeyi levh-i mahfûza yazdı, gökleri ve yeri yarattı” denilmektedir (Buhârî, “Bed,ü’l-palk”, 1). İslâm âlimleri bu hadisi yoktan yaratmanın açık birdelili kabul ederler. Mu‘tezile âlimi Ebû Tefsir ve hadis âlimleri bu ifadeden arşın ve suyun yer ve göklerden önce yaratıldığı mânasını çıkarmışlardır. Âyet ve hadislerde yaratma bağlamında geçen arş ve kürsînin (el-Bakara 2/255; Müsned, I, 282) maddî bir varlığa tekabül etmeyip ilâhî saltanat, hâkimiyet, yücelik ve büyüklükten kinaye olduğu da belirtilmiştir.                                               Başka bir hadiste, “Şanı yüce olan Allah’ın ilk yarattığı şey kalemdir. Sonra ona ‘yaz’ dedi; işte o anda kıyamete kadar olacaklar belirlendi” denilmektedir (Müsned, V, 317; Ebû Dâvûd, “Sünnet”,16; Tirmizî, “Kader”, 17). Bu hadisin kader konusunun sembolik bir ifadesini yansıttığı

ve bu açıdan Allah’ın, yaratılmasını takdir ettiği şeyleri önce belirlediğini bildiren yukarıdaki

hadisle aynı şeyi anlattığı dikkate alınırsa ilk yaratılanın su olduğuna işaret eden rivayetlerle çelişmediği görülür.

 

*Kaynak: TDV İslâm Ansiklopedisi Yaratmak maddesi