İslam dininin temel dinamiklerinden biride peygamber efendimizin sünneti/hadisleridir. Âlimlerimiz peygamber efendimizin davranışlarını ikiye ayırmıştır. Bunun neticesi olarak peygamberimizin sözleri hadis kategorisinde yer alırken, fiil ve davranışlarını ise sünnet kategorisinde sınıflandırmışlar. Âlimlerimizin bu ayrımına rağmen halk arasında sünnet ve hadis denince akla peygamber efendimiz(sav) den sadır olan her türlü söz ve davranışlar akla gelir. Peygamber efendimizin (sav) Sünnet/hadislerinde inanç konularına değinilse de, ağırlıklı olarak Müslümanların Allaha yakınlaşmak veya Allahın rızasına uygun olarak nasıl ibadet edebileceklerinin yolunu/şeklini gösteren konuları içerir. Hadislerde içeriği ve şekli anlatılan ibadetlerden biride oruçtur.
Orucun dindeki yeri hakkında hadislerde şöyle buyrulur: İbni Ömer’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurdu: “İslâm beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şahitlik etmek. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, Allah’ın evi Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.”
İslam’ın beş temelinden biri olan orucun hangi zaman aralığında tutulacağı ve biteceği Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet göre şöyle tarif ediliyor. Resûlullah şöyle buyurdu:"Ramazan hilâlini görünce oruç tutunuz. Şevval hilâlini görünce de oruca son veriniz. Ramazan’ın başlangıcı bulutlu bir güne rastlarsa, Şâban’ı otuza tamamlayınız." (Buhârî, Savm 11)
Ramazan ayında Oruç tutmanın önemi ve kıymeti ise yine Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edilen hadisi şerifte Resûlullah(sav) şu şekilde bildirmiştir: Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim". Hadisi şerifte her türlü oruç tutma ibadetinin Allah-u Teala katında değerli bir ibadet olduğunu bize bildiriyor. Başka hadisi şeriflerde ise Ramazan ayında tutulan orucun diğer günlerde tutulan oruçlardan kat kat üstün olduğunu haber veriyor. Aşağıdaki hadisi şerif Ramazan orucunun ne kadar değerli olduğunu anlamamıza yardımcı olması açısından çok önemlidir.
Şartlarına uyarak Ramazanı oruçlu geçirenlerin en basit mükafat olarak günahlarının affedileceğini bildiren hadislerin yanında, Allah-u Teala tarafından vaat edilen bir çok mükafatın büyüklüğünü biraz olsun zihnimizde canlandırabilmemize yardım etmesi açısından aşağıdaki hadisi şerif bize fikir verecektir. Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: "Allah rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar" (Buhârî, Cihâd 36). Ramazanda bir günlük oruç tutmanın sevabı cehennemden fersah fersah uzaklaşmaksa, ramazan ayını tümü ile oruçlu geçirenin karşılaşacağı mükâfata hayallerimiz yetmez.
Oruçluya verilecek mükâfatların yanında cennete girişte bir ayrıcalık bir paye vaad ediliyor. Ayrıca tuttukları oruçlar sebebiyle bazı kişiler tabiri caizse vip servisle ödüllendirecektir. Sehl İbni Sa'd’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez." (Buhârî, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166.)