Havaların soğumasıyla birlikte, ülke genelinde soba ve kaloriferler yakılmaya, montlar askıdaki yerini almaya başladı.
Havaların soğumasıyla birlikte, ülke genelinde soba ve kaloriferler yakılmaya, montlar askıdaki yerini almaya başladı. Soğuklara eşlik eden hava kirliliği de yeniden gündeme geldi. İstanbulda yapılan güncel bir akademik araştırma, COVID-19 ölümlerinde hava kirliliğinin etkisine dikkat çekti.
COVID-19 vakalarının hızı, artan aşı oranlarıyla birlikte düşse de pandemi dünya genelindeki etkisini sürdürüyor. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) güncel koronavirüs tablosuna göre, bugüne kadar 235 milyonu aşkın vaka tespit edilirken, 5 milyona yakın insan pandemi dolayısıyla yaşamını yitirdi. Online PR Servisi B2Press, giderek kendini daha fazla hissettiren kış soğuklarının yarattığı hava kirliliği hakkındaki verileri pandemi çerçevesinde inceledi. Bu konuda güncel bir akademik araştırmayı ele alan B2Press, İstanbulda COVID-19 pandemisi boyunca gerçekleşen ölümlerin yaş, sosyoekonomik durum ve hane halkı sayısının yanı sıra, hava kirliliğiyle ilişkili olduğunun ortaya konulduğunu açıkladı. Environmental Science and Pollution Research Dergisinde yayımlanan İstanbulda Covid-19a Bağlı Ölümlerde Hava Kirliliği ve Sosyoekonomik Düzeyin Etkisi başlıklı araştırma, kirli havanın COVID-19dan ölüm riskinin daha da artmasına yol açtığını gösterdi.
Hava kirliliği 7 milyon insanın erken ölümüne yol açıyor
Basın bülteni dağıtımı hizmeti veren Online PR Servisi B2Pressin incelediği Greenpeace Hava Kirliliği Algısı Anketine göre her 10 kişiden 4ü ülkemizin en büyük çevre sorununun hava kirliliği olduğunu düşünürken, Türkiye dünya hava kirliliği sıralamasında 46. sırada yer alıyor. Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) raporuna göre, Türkiye elektriğinin %56sını fosil yakıtlardan, %37sini de kömürden elde ederken uzmanlar, kömüre dayalı elektrik üretiminin yarattığı yoğun hava kirliliğinin halk sağlığı için büyük bir risk oluşturduğunu söylüyor. Nitekim Dünya Sağlık Örgütünün açıkladığı verilere göre, hava kirliliği küresel ölçekte insan sağlığına yönelik en büyük çevresel tehdit olarak görülüyor ve dünyada her yıl 7 milyon insanın erken ölümüne yol açıyor. Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri arasında ise astım, bronşit, solunum yolu gibi akciğer hastalıklarının yan sıra; kanser; kalp ve damar hastalıkları da yer alıyor.
Hava kirliliği yalnız 65 yaş üstü için riskli değil
Uzmanlar, hava kirliliğine maruz kalmanın, solunum sistemine zarar vererek viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı direnci azalttığını söylüyor. Hava kirliliği, vücudun virüslere karşı doğal savunmasını bozarak hastalıklara yakalanma olasılığını yükseltirken, virüslerin taşınmasında etkili oluyor. B2Pressin incelediği göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Nilüfer Aykaç ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Nilay Etiler imzalı akademik araştırmaya göre,hava kirleticilerine maruz kalmak yalnızca 65 yaş üstü kırılgan grup için değil, tüm yaş grupları için onaylanmış Covid-19 vakalarının sayısını artırıyor.
Her 10 kişiden 9u kömür kokusu soluyor
Türkiyede büyük şehirler de dahil olmak üzere birçok ilde kömür kullanımı oldukça yaygın. Online PR Servisi B2Pressin incelediği HEAL raporuna göre, kömürden en çok etkilenen bölge, kömür kuşağı olarak da adlandırılan Zonguldak, Çanakkale, Milas-Muğla arasındaki havza. Çoğu büyük şehirle birlikte, tüm Akdeniz ve Karadeniz kıyı şeridi de kömürden büyük ölçüde etkileniyor. Greenpeace anketine katılanlar da bu tabloyu doğruluyor. Hava Kirliliği Algısı Anketine göre, her 10 kişiden 9u pencereyi açtığında temiz hava alamadığını ya da kömür kokusu soluduğunu belirtiyor.