Antalya Tüp ve Su Dağıtıcıları Derneği (ANTSUDER) Başkanı Halil Mert, su arıtma cihazlarının kullanımına yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mert, bu cihazların hem çevresel hem ekonomik hem de sağlık açısından önemli sorunlar yarattığını belirterek, vatandaşları arıtma cihazları hakkında uyardı.
Kar Ediyorum Sanıyorsunuz, Aslında Zarar Ediyorsunuz
Arıtma cihazlarıyla kullanılan her 1 litre su için 4 litre suyun boşa gittiğini belirten Mert, bu durumun büyük bir su israfına yol açtığını söyledi. Mert, “Kar ediyorum diye düşünürken aslında zarar ediliyor. Arıtma cihazları suyu saflaştırırken, her 1 litre temiz su için 4 litre suyu boşa akıtıyor. Bu, özellikle suya gelen zamlarla birlikte hem ekonomik hem de çevresel açıdan ciddi bir sorun haline geldi” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin su kaynaklarının sınırlı olduğunu hatırlatan Mert, bu denli büyük bir su israfının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Saf Su Böbrek Sağlığına Zarar Veriyor
Halil Mert, arıtma cihazlarından elde edilen saf suyun sağlığa zarar verebileceğini belirtti. “Saf su, böbreklerin düzgün çalışmasını olumsuz etkiliyor. Verilere bakıldığında böbrek hastalarının sayısının arttığını göreceksiniz. Çünkü saf su böbrekler için zararlıdır” diyen Mert, özellikle son yıllarda böbrek rahatsızlıklarının artmasının nedenlerinden birinin saf su içilmesi olduğuna dikkat çekti. Mert, çeşme suyunun bile arıtma suyundan daha sağlıklı olduğunu belirterek, “Çeşme suyu içmek, doğru şartlar altında arıtma suyundan daha faydalıdır” dedi.
Arıtma Cihazları Sağlık Bakanlığı Onaylı Değil
Mert’in üzerinde durduğu bir diğer önemli konu ise arıtma cihazlarının Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmamış olması. Mert, “Arıtma cihazları, bulaşık ve çamaşır makinelerinin kireç tutmaması için tasarlandı. Ancak zamanla insanlar bu cihazları içme suyu arıtmak için kullanmaya başladı. Aslında bu cihazlar, içme suyu sağlamak için değil, makineler için tasarlandı ve Sağlık Bakanlığı’ndan da bu amaçla onay almadılar” diye konuştu.
Cihazların filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan Mert, “Arıtma cihazlarındaki filtreler, bulaşık süngeri gibi çalışıyor. Bu filtrelerin her 3 ayda bir değiştirilmesi gerekiyor. Ayrıca cihazların düzenli olarak temizlenmesi lazım. Aksi takdirde su, sağlık açısından risk taşır hale gelebilir” ifadelerini kullandı.
Su İsrafı ve Su Kıtlığı Tehlikesi
Dünyanın gelecekte karşılaşacağı en büyük tehlikelerden birinin su kıtlığı olduğunu belirten Mert, arıtma cihazlarının bu sorunu daha da derinleştirdiğine dikkat çekti. “Bir litre arıtılmış su için 4 litre su boşa gidiyor. Yani, 10 litre su tüketmek istiyorsanız, aslında 40 litre suyu israf etmiş oluyorsunuz. Bu, sadece sağlığa ve cebe değil, aynı zamanda çevreye ve geleceğe de zarar veriyor” dedi. Mert, su kaynaklarının tükenmesiyle karşı karşıya kalan bir dünyada, böylesine büyük bir israfın affedilemez olduğunu dile getirdi.
Arıtma Suyu İle Demlenen Çayın Rengi Değişiyor
Halil Mert, arıtma suyunun sadece sağlık açısından değil, günlük hayatta da farklı etkiler yarattığını belirtti. Özellikle çay demleme konusunda arıtma suyunun farklı sonuçlar verdiğini söyleyen Mert, “Arıtma suyu ile demlenen çayın rengi daha koyu ve siyah olur. Bu, suyun içerisindeki minerallerin tamamen süzülmesinden kaynaklanıyor. Sadece sağlığınızı değil, kültürümüzün vazgeçilmezi olan çayın tadını da etkiliyor” dedi.
Vatandaşları Bilinçlendirmeliyiz
Halil Mert, evlere ve iş yerlerine takılan su arıtma cihazlarının kullanımının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, vatandaşları bu konuda bilinçlendirmek için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Su arıtma cihazlarının kullanımının sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun haline geldiğini belirten Mert, bu cihazların zararları hakkında farkındalık oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Sağlığımıza, Cebimize ve Geleceğimize Zarar Vermeyelim
Halil Mert, su arıtma cihazlarının sadece bireysel sağlığı değil, su kaynaklarını ve dolayısıyla geleceği tehdit ettiğini belirterek, “Su arıtma cihazlarının kullanımını bırakmalıyız. Hem sağlığımıza hem de çevremize zarar veriyor. Geleceğimiz için bu büyük israfı durdurmalıyız” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yalçın KÜÇÜK