‘Herkes işini yapsın’

Herkesin bildiği işi yapması gerektiğini söyleyen Antalya Fotoğrafcılar Kırtasiyeciler Ve Kitapçılar Esnaf Odası Başkan Vekili Yılmaz Çamkesen, hemen her okul kenarında fotoğraf çekildiğini belirtirken fotoğrafçılık mesleğinin bitme noktasına geldiğini söyledi.

Haksız rekabet yüzünden fotoğrafçılık mesleğinin bitme noktasına geldiğini ve okulların yeni kayıt döneminin başladığı bu günlerde yetkilileri uyaran Yılmaz Çamkesen, “Okul kayıtlarında ve diplomalarda, nüfus kayıtlarında, ehliyet ve pasaport alım ve yenilemeleri ile birçok kamu kurum ve kuruluşlarında vesikalık ve biometrik fotoğraf çekilmesi fotoğrafçı esnafımızın mesleğini bitme noktasına getirdi. Fotoğrafçıların en önemli gelir kaynağı olan vesikalık fotoğraf hizmetinin bitmemesi için devletin önlem alması gerekir. Herkes kendi işini yapmalı ve fotoğrafı işin ustası çekmeli” dedi.

DÜĞÜN SALONLARI SIKINTISI

Her önüne gelenin fotoğrafçılık yapmasının doğru olmadığını belirten Antalya Fotoğrafcılar Kırtasiyeciler Ve Kitapçılar Esnaf Odası Başkan Vekili Yılmaz Çamkesen, “Tüm kamu kurumlarında vesikalık ve biometrik fotoğraf hizmetinin olması, vesikalık çekerek ayakta kalmaya çalışan fotoğrafçıları bitiriyor. Ayrıca düğün, mezuniyet, doğum günü gibi etkinliklerde eline fotoğraf makinesi alan herkes fotoğrafçılığa soyunuyor. Özellikle düğün salonlarında garsonu da aşçısı da fotoğraf çekiyor. Eskiden fotoğrafçının bir kıymeti, bir ağırlığı vardı. Fotoğrafçılık mesleğinin itibarını düzeltmek için, meslek odasına kaydı olan ve vergi veren gerçek fotoğrafçılar dışında kimse düğün salonlarına alınmamalı” şeklinde konuştu.

FOTOĞRAFÇILIK SEZONLUK BİR İŞ DEĞİL

Dijital fotoğrafçılığın gelişmesi ile birlikte geleneksel stüdyo ortamı ile fotoğraf basma alışkanlığının yok olduğunu anlatan Yılmaz Çamkesen, “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte herkes, her yerde istediği fotoğrafı çekebilme imkânına sahip. Ancak fotoğraf çekip baskı yaparak ekmeğini kazanan emektarların işleri büyük zarar görüyor. Yılların ustası olan fotoğrafçılar gelin-damat, sünnet, doğum günü gibi etkinliklerde sezonluk olarak dış çekim yapmaktan ileri gidemiyor. Bu da fotoğrafçılığı yıl boyunca ekmek kazanılan bir meslekten sezonluk bir gelir kapısı haline getiriyor. Öte yandan fotoğraflar artık dijital ortamda çekilip aynı şekilde saklandığı için fotoğrafçıların baskı işi de bitme noktasına geldi. Çekilen fotoğraflar hafıza kartına yüklendiği için çoğunlukla baskıya verilmiyor. Ancak unutulmamalı ki hafıza kartlarındaki fotoğrafların silinme ve yok olma ihtimali çok yüksek. Hayatımızda iz bırakan ve anılarımızı tekrar yaşamamızı sağlayan fotoğraflarımızı somut bir şekilde saklamaya özen gösterelim” ifadelerini kullandı.

Yalçın KÜÇÜK