HOCASI İBLİS OLAN MÜFESSİRLER

  • imsa

Tefsir aslında Kuran-ı Kerimde herkes tarafından anlaşılamayan ayetlerin kuran-ı kerim ve hadisler çerçevesinde yapılan açıklamalara denir. Tefsir işini yapan kişiye de müfessir denir. Tefsir tarihine baktığımız zaman müfessirliğe soyunan ilk varlığın iblis olduğunu görürüz. İnsanın yaratılışı ile rabbinin katından kovulan iblis, kovulmasına sebep olarak gördüğü insandan intikam alma planları yapar.  Bu intikam planını da müfessirlik üzerinden yapar. Müfessirlik konusunu ise Âdem babamızın merakını celb eden yasak ağaç olarak seçer. Çünkü iblis Âdem babamızın ve Havva annemizin merak ve sonsuzluk özlemi duygusunu fark eder. Bundan dolayı ilk işi âdem babamıza bu cepheden yaklaşarak vesvese verip:  “Ey Âdem! Ne dersin, sana ölümsüzlük ağacını ve asla yok olmayacak bir saltanatın yolunu göstereyim mi?” demek olur(Taha/120). Daha sonra ise her ikisine de fısıldayarak şu telkinde bulundu: “Rabbiniz size bu ağacı, sırf melek olmamanız veya burada ebediyen kalmamanız için yasakladı der (Araf/20) ve üstüne üstlük “Gerçekten ben sizin iyiliğiniz için öğüt veriyorum” diye yemin eder (Araf/21).

   Böylelikle iblis tarafından Allahın sözünün değiştirilmesi veya Allah-u Teâlâ’nın muradının çıkarlar uğruna kullanılmaya başlamanın ilk olarak temelleri atılmış olur.  İblisle başlayan ayetleri işlerine geldiği gibi anlama ve empoze etme olayının tüm insanlık tarihi boyunca tekerrür ettiği bir gerçektir. Her ne kadar Allah-u Teâlâ iblis üzerinden bu işin yanlışlığını anlatsa da birçok Müslüman iyilik adına kuran ayetlerini manasını bozacak şekilde parçalayarak kullanmaktan geri durmamıştır. Ayetleri nefse göre yorumlama ve değiştirme işini İblis’den sonra en çok yapanların kuranın ifadesi ile Yahudiler ve Hıristiyanlar olduğuna şahit oluyoruz.    

   Önceki kitaplarda başarılı olan hükmünü bozma projesini aynı şekilde kuran-ı kerim üzerinde uygulama adına sayılamayacak kadar uğraşlar olmuştur. Lakin Allahın (cc) korumasında olan kuran-ı kerimi dejenere edemeyeceğini anlayan insanlar, iblis mantığı kullanılarak ayetleri parçalar ayırarak insanların kafalarını karıştıracak şekilde tevil ve tefsir etme projesine sarılmışlardır.

   Ayetleri kasap mantığı ile parçalara ayırarak anlam bütünlüğünün bozulmasına Örnek olarak Zümer suresi 9. Ayeti verebiliriz. Bu ayette Allah-u Teâlâ (Bu adam mı,) yoksa âhiret kaygısıyla ve rabbinin rahmetine nâil olma ümidiyle gece vakitlerinde secde ederek, ayakta durarak kendini ibadete veren kişi mi (daha iyi)?” De ki:”Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Doğrusu ancak akıl iz‘an sahipleri bunu anlar buyuruyor. 

    Allahın mesajını saptırmak isteyen bazı kişiler ayetin sadece De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!” bölümü alır. Böylelikle ayet bağlamından koparılarak yeni bir hedefe yöneltilmiş olur. Böylelikle üstünlüğün ilk olarak kuran ilminden geçtiği gerçeği yok sayılarak, diğer ilimler üstünlük anlayışında kuran-ı kerime denk hale getirilmiş oldu. Bir adım sonrasında ise beşeri ilimler kuran ilminin önüne çıkartıldı. Böylelikle üstünlük anlayışını sadece Dünya ilimleri ile sınırlanmış oldu. 

   Bu iblis anlayışın zamanla insanların zihninde yer etmesi sonucunda, insanlar üstünlüğü diplomalarda kariyerlerde arar oldular. Anneler babalar çocuklarına Dünyaya ait kariyer yapacakları ilimleri ve okulları tavsiye etmeye başladılar. Böylelikle kuran ilimlerini öğrenmek ve yaşamak hobi alanına itildi. Kuran ilimlerinin hobi olarak zihinlerde yer etmesi de akabinde ilimsiz ameli doğurdu. Akıl ise artık kuransız hareket etmeye başladı. Oysa Ayeti kendi bağlamı içerisinde okuduğumuz zaman burada övülen bilginin, Allahın rızasına götüren yaratıcıyı bilmeye ve ona kulluğa yarayan bilgi olduğunu görürüz.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.