HZ. ÂDEM’İN DIŞLANDIĞI CENNETİN DÜNYASI MESELESİ-2

  • imsa

   Bugün sizlerle Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Tefsir Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Bahattin DARTMA’nın 2009 yılında kaleme aldığı çalışmasını dört bölümden oluşan çalışmasının ikinci bölümünü paylaşacağız.

   B. İkinci âyette (7/20) şeytanın onlara, ayıp yerlerini göstermek amacıyla vesvese verdiği, bu ağacın kendilerine, melek ya da ebedîlerden olmamaları için yasaklandığını ileri sürdüğü anlatılmıştır. Hemen ifade edelim ki, âyetlerden anlaşıldığına göre şeytan bu cennete girmiştir. Halbuki uhrevî cennete şeytan gibi âsîler  değil, inananlar, müttakiler, iyi işler (sâlih amel) yapanlar, güzel değerler üretenler, kötülüklerden sakınanlar… girer. Şu âyetler bu vb. hususları sarâhaten ortaya koymaktadırlar:

 “İnanıp da iyi işler yapanlara gelince -ki hiç kimseye gücünün üstünde bir vazife yüklemeyiz- işte onlar, cennet ehlidir. Orada onlar ebedî kalacaklar.”

“Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.”

“Cennet de takvâ sahiplerine yaklaştırılır; (onlardan) uzakta olmayacaktır. İşte size vâ’dedilen  cennet! Ki o, daima Allah'a yönelen, (O'nun buyruklarını) koruyan, görmeden Rahmân'a saygı gösteren ve (Allah'a) dönük bir kalp getiren herkesin (mükâfatı budur). Oraya selâmetle girin.

İşte bu, ebedî yaşamanın başladığı gündür.”

   Öte yandan şeytanın girdiği yerin müminler açısından güvenilir bir mekan olması mümkün değildir. Halbuki âhiretteki cennet korku, üzüntü, keder vb. sıkıntıların olmadığı güvenli bir ortamdır“… (Ve cennet ehline dönerek): "Girin cennete; artık size korku yoktur ve siz üzülecek de değilsiniz" (derler).”

“Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlâtlarınızdır. İman edip iyi amelde bulunanlar müstesna; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır. Onlar (cennet) odalarında güven içindedirler.”

   Burada belirtmemiz gereken önemli bir mesele de şudur: Şeytanın ifadesine göre yasağın iki gerekçesi vardır: Bunlardan biri “melek”, diğeri de “ebedîlerden olma” endişesidir.

   Her şeyden önce yaratıldıkları madde ve dolayısı ile mahiyetleri birbirinden tamamen farklı olduğu için, normal şartlarda biyolojik açıdan insanın melek olması mümkün değildir. O halde şeytanın bu gerekçesi doğru olmaktan çok uzaktır. “Ebedilerden olma” meselesine gelince Kur’ân, hiçbir ayırım yapılmadan bütün canlıların ölüm olayını yaşayacağını açıkça

haber vermektedir: “Her canlı ölümü tadacaktır…”

   Dolayısı ile şeytan tarafından ileri sürülen “ebedilerden olma” gerekçesi de tamamen gerçek dışıdır. Esasen burada konumuzla ilgili olarak anlatmak istediğimiz asıl mesele şudur: Eğer Hz. Âdem’in atıldığı cennet, ebedî olan uhrevî cennet olsaydı onun, tekrar ebedîlerden olmak düşüncesiyle yasaklanan ağaçtan yemesinin/tatmasının hiçbir manası olmazdı. Zira bu, “hâsıl-ı tahsîl” (elde edileni tekrar elde etme) kabîlinden faydasız ve anlamsız bir davranış olurdu. Buradan da Hz. Âdem’in uzaklaştırıldığı cennetin uhrevî değil, dünyevî olduğu sonucu çıkarılabilir.

C. Üçüncü âyette (7/21) inandırıcı olması için şeytan onlara gerçek bir öğütçü olduğuna dair yemin etmiştir.    Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki şeytan, insanın en azılı düşmanıdır:

“Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Zira şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır.”

Apaçık bir düşman olduğu için onun, hiçbir sözüne itibar etmemek, arkasından gitmemek, kısaca istek ve tavsiyelerinden titizlikle sakınmak lazımdır:

 “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüz kızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı…”

   Dolayısı ile bizim de şeytanı bir düşman olarak kabul etmemiz gerekir: “Çünkü şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman sayın. O, kendi taraftarlarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır.”

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.