İKRA HİTABI ÜZERİNE BEYİN JİMNASTİĞİ-2

  • SUR YAPIIIIIII

 İkra sözcüğü Arapçada oku, tebliğ et, duyur, bildir, öğren, öğret, öğrendiğini aktar(lisanul arap) gibi birçok anlamlarını bünyesinde barındıran bir hitaptır. Eski Türkçe'de "Yüksek sesle seslenmek, çağırmak, okumak" ifadesi oku-mak şeklinde söyleniyordu. Fransızca ecole sözcüğü buna benzetilerek yeni Türkçede (1935) Arapça mektep ve medrese yerine okuma, öğrenme yeri anlamında okul şeklinde yeniden türetilmiş. 

   Yeni Türkçede ise Oku veya okumak sözcüğü de kullanıldığı cümleye veya sözün söylendiği duruma göre çeşitli anlamlar ifade edebiliyor.Örneğin; oyunu okumak, beyni okumak, şarkı-türkü okumak ,ezan okumak, meydan okumak, gözlerinden okumak, yüzüne okumak, hayatı okumak, rahmet okumak" deyimleri her ne kadar içerisinde oku mak fiilini barındırıyorsa da kullanıldığı cümleye ve duruma göre farklı farklı anlamlar yüklenebiliyor. 

   Bu kısa açıklamadan sonra gücümüz nispetince olayı analiz etmeye çalışalım. Allah resulünün(sav) yaşadığı toplumun gerek inanç sisteminden gerekse yaşamından rahatsız olduğu bilinen bir gerçektir. Ezilen, sömürülen, Allaha(cc) şirk koşan insanları görüpte bir şey yapamamak Allah resulünü rahatsız ediyordu. Bir arayış içerisindeydi ve aklının erdiği gücünün yettiği nispetinde zulme engel olacak her şeyi yapıyordu. Bunlardan biride Hilful Füdul hareketinin içinde yer almasıydı.

   İşte bu sebeplerden dolayı Allah resulü Hira mağarasına sadece ibadet etmek için gitmiyordu. Ne yapabilirim veya yapılabilir diye daha rahat düşünebilmek adına, şehrin gürültüsünden insanların rahatsız etmesinden, kısaca zihnini dağıtacak her şeyden uzaklaşıyordu. 

   Vahiy meleği, işte bu düşünce üzerine olan Allah resulüyle buluşuyor ve konuşuyordu. Tabiri caizse artık çok düşündün icraata(İkra) geç bir şeyler yap diyordu. Allah resulünün verdiği cevap kısaca; ben ne icraat(İkra) yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmiyorum. Cebrail(as) işin zorluğunu bilen kafa yoran bu uğurda başına gelecek sıkıntıları kestirebilen bir insanı motive etmeye devam ederek sen yapabilirsin diyordu. Yapabileceğine ikna olup kendine cesaret gelen Allah resulü nasıl bir çağrı yapacağım bilmiyorum(ben okuma bilmem) der. Bu soruya Vahiy meleğinin verdiği cevap çok güzel ve ilginçtir.Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Yaratan rabbinin davetini insanlara ilet, gerçek Allah inancını unutmuş insanlara doğru dürüst Allah inancı yeniden hatırlat )

   İnsanlık tarihi boyunca birçok lider, toplumsal bir hareket başlatarak,  yeri gelmiş çağ açıp çağ kapamışlar. Peygamberler dışında birçok lider bu değişimi şan şöhret para milliyetçilik adına yola çıkarak yapmaya çalışmışlardır. Yaratan Rabbinin adıyla oku! Hitabını bir açıdan uyarı veya istikamet gösterme olarak anlayabiliriz. Kısaca; Allah resulüne, toplumsal bir hareket başlat. Lakin başlatacağın bu hareketi, şan şeref makam itibar için değil; İnsanı yaratan rabbinin adını yüceltmek için yapmalısın deniyordu. Toplumu düzeltmek için yıllardır düşünüp bir türlü bulamadığın yöntemi Rabbinin sana vahy edecek, sende bu hareketi eylemi onun adını yüceltmek için yap diyordu

Şu halde İslam'ın ilk emri "Düşün, sorumluluk yüklen, mesajı taşı, ona çağır, harekete geç ve zulme meydan oku" manalarını ifade etmesi sonradan gelişen olaylar akabinde daha konsepte uygun düşüyor. Bunun böyle olduğunu Hz. Peygamber'in "Oku" emrini aldıktan sonra ne yaptığına bakarak anlamamız da mümkündür. İkra hitabına illa (bir metni) oku manasını vereceksek o zaman, Allah resulünün(sav) ümmi olmasını nasıl açıklayacağız? 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.