İMANA SAPLANAN HANÇERLER: MEALLER-3

  • SUR YAPIIIIIII

   Bundan önceki iki yazımızda 2006 yılında Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalında Arşiv görevlisi olan Süleyman GEZER’in Hitit ilahiyat fakültesi dergisinde yayımlanan “enzelnâ el-hadîd” [el-hadid 57/25] ifadesinin tercüme ve yorumları üzerine bazı değerlendirmeler” adlı makalesinden konumuzla alakalı alıntılar yapmıştık. Yazar Kuran-ı kerimi tercüme eden insanların içine düştükleri açmazları, bunların sebeplerini ve neden oldukları problemleri mümkün olabilecek sınırlar içerisinde çok güzel bir şekilde açıklığa kavuşturmuş.

   Yazarın tebliğinin ana konusu farklı olduğu için verdiği örneklerin merkezini hadid suresi 25. Ayet oluşturuyordu. Bizim bu konuyu gündemimize almamıza sebep ise meallerde yapılan imanı ve itikadi yöndeki tercüme hatalarına değinmek. Okuyanı iman ve itikadi yönden farklı mecralara götüren veya götürebilecek tercümelerden örnekler vererek konuyu anlatmaya gayret edeceğiz.   

   İnsanı yoktan yaratan Allah-u Teâlâ, gerek ayetler gerekse hadisi şeriflerle inanç kaidelerini belirleyip insanın tercihine sunmuştur. Bu sunuştan dolayı her insan sınavla mükelleftir. Lakin mekelleflikte zorunlu olmasına rağmen, ömrü içerisinde imanı ve küfrü tercih etme özgürlüğüne sahiptir. Bundan dolayı kimi insanlar ömrünün bir kısmını küfür içinde geçirip bir müddet sonra tıpkı Hz Ömer gibi tercihini iman etmek olarak değiştirebileceği gibi, Ubeydullah bin cahş gibi İlk önceleri Müslüman olup ta sonradan tercihini küfür olarak değiştirecek imkâna ve özgürlüğe sahiptir.

    Koyduğu bu kuraldan/sünnetullahtan dolayı Allah Teâlâ ölüm gelene kadar insanın sahip olduğu tercih hakkını her ne yaparsa yapsın elinden almamıştır. Bu değişmeyen kuralından gerçekleşebilmesi için hiçbir insanı, şu cennetlik veya bu cehennemlik diye yaratmayıp kader mahkûmu yapmamıştır. Allahın adaleti gereği her insanın cennete veya cehenneme girme şansı eşittir. Bu değişmeyen ve değişmeyecek kuralı da Allah-u Teâlâ kuran-ı kerim ve sünnet vesilesi ile insanlara deklere etmiştir. 

   Lakin Meallere baktığımız zaman ise birçok ayetin Türkçeye çevirisinde bu deklerenin tersi anlamlar görürüz. Meallerinin bir bölümünde Allah-u Teâlâ’nın insanın tercih hakkına karışmadığı ifade edilirken bir başka bölümünde ise insanın tercih hakkının olmadığı şeklinde çevirilere rastlarız. Okuyucu bu mealleri/çeviriyi okuduğu zaman ister istemez ilk önce kafası karışarak karamsarlığa düşer ya da kadercilik batağına saplanır kalır.

  Buna verebileceğimiz örneklerden ilki yunus suresi 99 ve100. Ayetleridir. Bu ayetler genelde meallerde 99 ayet eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi şeklinde tercüme edilirken 100. Ayet iseAllah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz veya Allah dilemedikçe hiç kimse iman edemez şeklinde tercüme edilmiştir.

   Bir başka örnek ise tekvir suresi 29. Ayettir. Ayet genelde meallerde Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsinizşeklinde tercüme edilmiştir. Diğer bir örnek ise insan suresi 30 ve 31 ayet tercümeleridir. İnsan suresi 30. Ayet meallerde genellikle Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz Şeklinde tercüme edilirken 31. Ayet ise Dilediğine rahmet eder veya O, dilediğini rahmetine dâhil eder Şeklinde tercüme edilmiştir. Bu örnekleri çokça arttırmak mümkün.

   Meallerde Allah dilerse Allah isterse diye tercüme edilen ayetleri okuyan bir kişi özelliklede dine imana meyli yoksa bu tür mealleri kendisine mazeret veya kalkan yaparak, ben ne yapayım Allah benim kaderimi böyle takdir etmiş veya ben yapmak istiyorum da Allah nasip etmiyor şeklinde bir düşünceyi içine giriyor. İman etmiş olanlarda bu şekildeki tercümelerden dolayı ellerinin ayaklarının yaptıklarından dolayı başlarına gelen bela ve musibetleri Allaha hamledip kadercilik batağına saplanıyorlar. Allah benim ve ailemin kaderini böyle yazmış ki ondan dolayı bu bela ve sıkıntılar benim veya ailemin başına geldi diye düşünmeye başlıyor.  

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.