Bir seçimi daha geride bıraktık ama AK Parti’de halen beklenen değişim yapılmadı.
Çünkü halen seçimlerin neden kaybedildiği sorusu sorulmaya devam ediliyor.
Cevabı çok açık ve net olan bir konuyu bu kadar uzatmaya gerek var mı?
Ekonomik sıkıntı, emekliler, yanlış adaylar, teşkilatlar ve MHP ile ittifak…
Biz en sondan başlayalım…
MHP ile yapılan ittifak kapsamında her iki teşkilatın da diğer parti için ne kadar çalıştığı çok tartışılır bir konu.
İlçelerde ya taraflar sahaya hiç inmedi ya da göstermelik olarak sahaya inildi.
Ağır toplar göz ardı edilirken sözü geçen yönetim kurulu üyeleri ne arandı ne soruldu ne de sahada aktif olarak görev verildi.
Geniş bir parantez açacağımız konu ise teşkilatlar…
Her iki partide de seçim öncesinde değişimler yaşandı.
AK Parti’de Milletvekili olan İbrahim Ethem Taş’ın yerine Ali Çetin göreve geldi.
MHP’de ise Milletvekili olan Hilmi Durgun’un yerine ise Onur Temel göreve geldi.
Doğal olarak yeni yönetim kurulu üyeleri de geldi.
Asıl sıkıntı da aslına bakılırsa işte bu yönetimlerde gibi görünüyor.
Geçmişte yönetime girmek için insanlar torpil ararken sonrasında ise isteyen istediği kişiyi yönetime aldı.
Aktif olarak sahada olmayan, siyasete zaman ayırmayan, hatta ve hatta bağlı bulunduğu partinin adını bile söyleyemeyen kişiler yönetime geldi.
Mahalle temsilcisinden ilçe başkanına, il başkanından kadın ve gençlik kollarına kadar suçlu sayısı oldukça fazla.
Örneğin; mahalle temsilcisi olup partinin adını doğru telaffuz edemeyenler bile var.
Sonra o mahalle temsilcileri gittikleri yerlerde Muhittiin Böcek’i övüyorsa sıkıntı var demektir.
Tabii bunu görmek lazım.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra başta Bakanlar olmak üzere MKYK, il, ilçe, kadın ve gençlik kollarında büyük değişimler yaşanması bekleniyor.
Değişimin küçük ölçekli değil büyük ölçekli olma beklentisi büyük.
Kibirden kimsenin gözü kimseyi görmez olmuş.
Uzun yıllar partilerde aktif olarak rol alan partilere bir telefon dahi edilmezken, sahada aktif göreve davet etmek hiç akıllarına dahi gelmemiş.
Hedef direk olarak Büyükşehir olunca alt kademeler hep unutuldu.
19 ilçede Hakan Tütüncü reklamları yapılırken ilçe belediye başkan adayları kendileri ile ilgili çalışma yapamadığı şeklinde eleştiriler var.
İlçeleri alamadıktan sonra Büyükşehir’i nasıl alacaksan!
Eeeee bu kadar hatanın üzerine ekonomik krizde eklenince işin tuzu biberi oldu.
Emekli konusu da devreye girince kaçınılmaz son geldi.
Emekliye Temmuz ayında zam vaadi yerine seçim öncesi zam yapılsa daha güzel olmaz mıydı?
Seçim sonrası zaten zam vaadi de unutuldu ve emekliye ceza kesilerek sadece enflasyon zammı denilmeye başlandı.
Temayül yoklamalarından ve anketlerden çıkan sonuçlara göre aday belirlenmeyecekse o zaman neden yapılıyor bu çalışmalar?
Şimdi değişim de değişim deniliyor.
Bakalım sadece isimler mi değişecek yoksa fikirler de değişecek mi?