Konusu Bakımından İsrâîliyyât
Bilindiği gibi ilâhî dinlerin inanç, ibadet ve ahlak diye sınıflandırdığımız üç temel esası vardır. Ayrıntıları farklı olsa da bu üç kategori arasında bazen geçişkenlik arz eden inanış, ibadet ve ahlaki öğütler olabilir. Bu geçişkenlik isrâîliyyât konusunda da aynı sonucu doğurmuştur. Bir önceki başlıkta İsrâîliyyâtın sened ve metin yönünden taksimatı yapılmış ve ayrıntıları verilmişti. Burada da isrâîliyyat, haberlerin konusu itibariyle ele alınacaktır.
Konusu itibariyle isrâîliyyât üçe ayrılır:
1) İnançla ilgili olanlar;
2) İbâdet ve dînî ahkâmla ilgili olanlar;
3) Va'z ve nasihat gibi birinci ve ikinci kısımlarla ilgili olmayanlar.
a. İnançla İle İlgili Haberler
Dini yaşantının doğrudan inanç ve akide ile ilgili olan haberleri konu edinen rivayetlerdir. Buhâri’nin vermiş olduğu bir rivâyette Abdullah ibn Mes’ûd şöyle demiştir: Bir kere Rasulullah (s.a.v.)’ ın huzuruna Yahûdi hahamlarından bir âlim gelerek: “Ya Muhammed, biz kitaplarımızda Allah’ın şöyle tavsif olunduğunu buluyoruz.” diye şöyle bir nakilde bulundu: “Allah gökleri bir parmağında, öbür mahlûkatı da (beşinci parmağında) tutarak: Ben bütün kâinatın padişahıyım.” der. Yahûdi âlimin (Tevrat’ tan naklettiği) bu haberi tasdik ederek Nebi (s.a.v.) o kadar güldü ki, hatta arka taraftaki dişleri göründü. Sonra Rasulüllah (s.a.v) Zümer, 39/67) âyetini okudu.
Bu rivayette görüldüğü şekliyle Tevrat’ta yer alan bilgiyle Kur’an-ı Kerim’deki bilgi çakışmaktadır.
b. İbadet ve Dini Ahkâmla İlgili Haberler
Dini yaşantının önemli bir bölümünü oluşturan ibadet ve dini hükümlerle ilgili
rivâyetlerdir. Ahmed b. Hanbel Müsned’inde Abdullah b. Abbas’ın şöyle dediğini nakleder:
Yahûdilerin ileri gelenleri Hz. Peygamber’e gelerek soracakları sorulara cevap vermesini
isterler. Yahûdîler, Hz. Peygamber’e:“Tevrat inmeden önce İsrâiloğulları hangi yemekleri
kendilerine haram kılmışlar?” diye sordular. Hz. Peygamber: “Size Tevrat’tan cevap vereyim;
Ya’kub (a.s.) hastalanmıştı, bu hastalığı çok uzun sürdüğü için bir adakta bulunmuştu: “Şâyet iyileşirsem en çok sevdiğim yiyecek ve içeceği kendi nefsime haram kılacağım” demişti.
Onun en çok sevdiği yemek deve eti, en çok sevdiği içecek ise devenin sütü idi” diye cevap
verdi. Onlar da Rasulüllah’ ın bu söylediklerini tasdik ettiler. Tevrat’ta yer alan bu içeriğin Hz. Peygamber tarafından biliniyor olması ilahi dinlerin ibadet ve ahkâma dair benzer içeriklere sahip olduğunu göstermektedir.
c. Va’z ve Nasihatla ilgili Haberler
Dini yaşantının üçüncü alanı olarak yukarıda zikrettiğimiz nasihat ve öğüt içerikli
rivâyetlerdir. İbn Kesir’ in naklettiği Cüreyc Kıssası buna örnek olarak verilebilir: Cüreyc faziletli
ve zahid bir kişi olup, fahişe bir kadın onu yoldan çıkarmak ister. Fahişe kadın bunu
başaramayınca başka bir erkekten hamile kalır ve Veliyyü’l-Emir’e: “Cüreyc’den hamile
kaldığına dair” şikâyette bulunur. Emir, hemen Cüreyc’in yaşadığı havrayı yıkmak üzere emir
verir. Yıkmağa gidenlere Cüreyc: “Biraz sabredin” der. Sonra fahişenin doğurduğu çocuğu
getirtir. Çok küçük olmasına rağmen Cüreyc çocuğa, babasının kim olduğunu sorar. Çocuk:
“Babam falandır” der. İsrâiloğulları çocuğun söylediklerini duyunca, Cüreyc’den özür dileyip,
ma’bedini altından yapma teklifinde bulunurlar: Buna rağmen Cüreyc, ma’bedinin topraktan
yapılmasını ister. İsrâiloğulları onun isteğine uyarak ma’bedini yeniden topraktan yaparlar.
Bu rivayet muhteva yönünden bezerlik arzeden ilahi dinlerin va’z ve nasihatle ilgili olanıdır ki bu, Müslüman vaizlerin sıkça vaazlarında yer verdikleri bir hadisedir.(6 bölüm sonu)