İSRAİLİYYAT İLE MİTOLOJİ ARASINDA TARİHSEL BAKIŞ AÇlSlYLA GÖLGELENEN ASHAB-I KEHF-3

  • imsa

   Bugün sizlerle altı bölüme ayırdığımız, yrd. doç. dr. Mustafa ŞENTÜRK’ünBayburt ilahiyat fakültesi öğretim görevliliği zamanında uluslar arası inanç turizmi ve eshab-ı kehf sempozyumun da yaptığı tebliğin üçüncü bölümünü paylaşacağız.

   1. 2. İkinci Uyanış veMağaradan Çıkış

   Gençler, Allah tarafından yeniden "diriltilip" uyandıklarında,aralarından birini para ile temiz yiyecek ve rızık temin etmek üzere şehre göndermişlerdir. Ona şehirde dikkatli/"latif' hareket etmesini ve kendilerini hissettirmemesini; zira şehir halkının yerlerini öğrenirlerse, kendilerini öldürebileceklerini veya dinlerinden döndürülebileceklerini; o takdirde hem dünya hem de ahirette asla kurtulamayacaklarını söylemişlerdir (Kehf 18/18-20). Görüldüğü gibi mağara arkadaşlarının kendi paralan vardır ve onlar hak yolunun diğer davetçileri gibi, davet ehlinden herhangi bir karşılık beklentisi içinde değillerdir (Şuara' 26/ı09, ı27, 145, ı64, 180; vb.). Gençlerin yiyeceğin temiz ve "helal" (İbn Kesir,2000: IX/ı ı 8) olmasına çok önem verdikleri anlaşılmaktadır. Mağaraya saklanmakla kendilerini bedenen güvence altına almış olan gençler, temiz ve helal yiyecekle kendilerini ruhen ve ahlaken de korumayı düşünmüş olmalıdırlar. Yine şehre gönderdikleri arkadaşlarına, gizli ve hissettirmeden hareket etmesi yönündeki talimatları, korunma güdüsü ile açıklanabilir. Ancak anlaşılan o ki, Ashab-ı Kehf'in korkulan, sadece dışlanmak, sürülmek ya da öldürülmek değil; aynı zamanda ve belki daha çok dinlerinden döndürülme ve bu suretle ebedi kurtuluştan uzaklaşma tehlikesidir. Allah bir şekilde şehir halkının gençleri bulmalarını ve böylece Allah'ın va'dinin hak olduğunun, kıyametinde şüphesiz gerçekleşeceğinin anlaşılmasını sağlamıştır (Kehf ı 8/2 ı).

   Ashab-ı Kehf,_uzun süren uykularından uyandıklarında, kıyamet günü kabirlerinden kalkan insanların "ne oluyor?!" (Zilzal 99/3) demelerine benzer olarak ve yüz yıl uyutulduktan sonra "diriltilen" kimse gibi (Bakara 2/259), "bir gün ya da daha az" kaldıklarını düşünmüşlerdir. Ancak "ne kadar kaldığımızı en iyi Allah bilir" diyerek bu konuyu gereksiz yere uzatmamışlar ve bu örnek tutumlarıyla da bize mesaj vermişlerdir.

2. Ashab-ı Kehf'in Kur'an'da Belirtilen Başlıca Nitelikleri

   Bilindiği gibi, Kur'an'ın kıssa anlatımlarında öncelikli hedefi tarihi malumat değil,ibret vermek olduğu için, Kur'an kıssanın özüne ve esasına taalluk etmeyen konularda detaya girmez. Buna göre Kur'an mağara arkadaşlarından Allah'a iman edip O'ndan rahmet ve çıkış yolu isteyen, kalpleri iman üzere pekiştirilen ve inançları uğrunda kıyam eden gençler olarak söz etmektedir.

2. 1. Genç Olmaları

   Gençlik,Kur'anda ve hadislerde -bizatihi olmasa da- övülen bir niteliktir. Örneğin içinde yaşadığı toplumun putlarını kıran ve mağara arkadaşları gibi kendisine doğruyu yanlıştan ayıracak bigelik/rüşd verilen Hz. İbrahim (as),"genç" olarak nitelendirilmiştir (Enbiya 21/51, 60). Her ne kadar Hz. İbrahim'in genç olması, kavmi tarafından muhtemelen "tecrübesizlik ve aklı ermezlik ... " anlamında değerlendirilmişse de; Hz. İbrahim, gençliğin sağladığı kirlenmemişlik ve enerji ile putlara karşı durmuştur. Zira gençlerin söz konusu "tecrübesizliğinin", onlara çağının problemlerinden daha az etkilenmişlik gibi bir avantaj sağlayabileceği göz ardı edilmemelidir. Coşku, atılganlık, fedakarlık, değerlere bağlılık ... gibi özellikleriyle gençler devrimlerin ve reformların enerjisi olmuşlardır Hz. Peygamber de (sas) Allah'a kulluk içinde yetiş(tiril)en gençleri övmüştür (Buhan, Ezan, 36). Peygamberlerin kendileri de, ilk takipçileri de genellikle gençlerden oluşmuştur.

   Örneğin Hz. Peygamber'in ilk sahabileri daha çok gençlerdendi. Özetle mağara arkadaşları sürede Allah'a iman eden ve Allah'ın hidayetlerini artırıp kalplerine metanet verdiği gençler olarak nitelendirilmiştir (Kehf 18/13-14).(üçüncü bölüm sonu)

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.