KADER’İ FARKLI KATEGORİLER İÇİNDE OKUMANIN İMKÂNI-6

  • imsa

Prof.Dr. Şaban Ali Düzgün’ün KELAM ARAŞTIRMALARI dergisinde 2013 yılında yayımlanan kader hakkındaki çok güzel olan yazısının 6. bölümünü noktasına virgülüne dokunmadan kaldığımız yerden paylaşmaya devam ediyoruz.

 

   Bağlamları dikkate alınarak okunduğunda, ayetlerin Allah ve insan arasındaki ilişkiye dair sonuçları resmettiği görülecektir. İnsanın taleplerini ve iradesini izleyen ve ona cevap veren bir İlahi irade söz konusu edilmektedir. Kaderi, insanın özgürlüğü ve sorumluluğu bağlamında makul bir şekilde temellendirmek istiyorsak, birinci ve ikinci kategorinin anlamlı bir bütüne kavuşturulduğu bu üçüncü kategoriyi dikkate almalıyız. Bu kategoriyi en net şekilde ortaya koyan bir ayeti, Leyl Suresinden takip edebiliriz:

“… Kim kazandıklarından yoksullara pay ayırır ve erdemli davranır, iyi ve güzele giden yolu açarsa, Biz de onun işlerini kolaylaştırırız. Kim cimrilik edip büyüklük taslar, iyiye ve güzele giden yolu kapatırsa, Biz de onun işlerini zora sokarız”.

Ayetlerde, insanların özellikle içinde bulundukları olumsuz durumları Allah’a bağlamaları reddedilmektedir. Allah dileseydi, hepinizi hidayete erdirirdi, beyanı hidayete erme ya da yanlış da diretme iradelerinin bütünüyle insana bırakıldığını göstermektedir.

   İnsanı fail olarak öne çıkaran ayetlere örnek

“De ki: “Ey insanlar! Gerçek size Rabbinizden gelmiştir. O halde, kim doğru yola ulaşacak olursa kendisi için ulaşmış olacaktır. Kim de doğru yoldan sapacak olursa o da kendi aleyhine sapmış olacaktır. Ben sizin davranışlarınızdan sorumlu değilim”.15

Allah’ın failliğini insanın talebine ve fail olarak hareketine bağlayan ayetler

“Allah birilerinin sapmasını dilemiş ise, sen Allah’ın onlarla ilgili kararını değiştirmek için hiçbir şey yapamazsın. İşte bunlar, Allah’ın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Dünyada rezillik onlar içindir, âhirette ise, onları çok büyük bir azap beklemektedir. Çünkü onlar yalana kulak verirler ve haram yerler”.

“Allah ancak fasık olanları saptırır”.

“Allah onları küfürlerinden dolayı lanetlemiştir”.

“Ancak Biz, onların içindeki inkârcılara, sözlerini tutmamalarından, Allah’ın ayetlerini inkâr etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden,“kalplerimiz perdelidir” demelerinden ötürü kalplerini mühürlemişizdir”.

“Biz haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz”.

Bağlamları dikkate alınarak okunduğunda, ayetlerin Allah ve insan arasındaki ilişkiye dair sonuçları resmettiği görülecektir. İnsanın taleplerini ve iradesini izleyen ve ona cevap veren bir İlahi irade söz konusu edilmektedir. Kaderi, insanın özgürlüğü ve sorumluluğu bağlamında makul bir şekilde temellendirmek istiyorsak, birinci ve ikinci kategorinin anlamlı bir bütüne kavuşturulduğu bu üçüncü kategoriyi dikkate almalıyız. Bu kategoriyi en net şekilde ortaya koyan bir ayeti, Leyl Suresinden takip edebiliriz:

“… Kim kazandıklarından yoksullara pay ayırır ve erdemli davranır, iyi ve güzele giden yolu açarsa, Biz de onun işlerini kolaylaştırırız. Kim cimrilik edip büyüklük taslar, iyiye ve güzele giden yolu kapatırsa, Biz de onun işlerini zora sokarız”.

Ayetlerde, insanların özellikle içinde bulundukları olumsuz durumları Allah’a bağlamaları reddedilmektedir. Allah dileseydi, hepinizi hidayete erdirirdi, beyanı hidayete erme ya da yanlış da diretme iradelerinin bütünüyle insana bırakıldığını göstermektedir.

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.