Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan,Dünya Kanser Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıdakoronavirüs salgını sürecinde alınan önlemlerle kanserle mücadelenin aksamadığını söyledi. Özkan, son teknoloji yatırımları ve insan kaynağı ile Akdeniz Üniversitesinin kanser teşhis ve tedavisinde Türkiyenin en önemli 2 merkezinden biri olduğunu vurguladı.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Ender Terzioğlu, Tıp Fakültesi Dekanı ve Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Türkiyede ve dünyada kanserin ikinci ölüm nedeni olduğunu söyleyerek kanser farkındalığında korunma, erken tanı ve doğru tedavi olmak üzere üç katman olduğunu ve Akdeniz Üniversitesinin diğer merkezlerden farkının en hızlı, en doğru tanıyı, en kişisel şekilde uygulamak olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Özkan,Akdeniz Üniversitesininorgan naklinde olduğu kadar onkolojide de önemli bir merkez olduğunu söyleyerek, Pandemi döneminde tüm dünyada kanser tanısı, tedavisi ve takipler gecikti.Ancak ne mutluki Akdeniz Üniversitesinde böyle bir şeyle karşılaşmadık. Koronaya karşı çok güvenli olacak tedbirlerimizi aldık. Bu bakımdan Akdeniz Üniversitesi en hızlı, en güvenilir, en kişisel tedavi yöntemleri ile takipler ve onkolojik araştırmalar konusunda da fark yaratmak için elinden geleni yapıyor. Dünyada yapılan her tedavi üniversitemizde de yapılıyor, bu anlamda üniversitemizle gurur duyuyorum. dedi.
Rektör Özkan, kanser tedavisinde ilk aşamanın önemine vurgu yaparak En önemli unsur ilk tedavinin doğru yapılması. Kanser tedavisi sürecinde tek kurşunumuz var. Bunu doğru kullanmazsak sonra bunu düzeltmek çok zor oluyor. Bu açıdan tecrübeli ve doğru isimler çok önemli. dedi.
Kanser hastalarının tedavisinde kullanılan ve her türlü kanser hastasını maksimum tümör kontrolü ve en az yan etkiyle tedavi şansı sunan son teknoloji tomoterapicihazına sahip olan Türkiyedeki iki merkezden birinin Akdeniz Üniversitesi olduğunu söyleyen Rektör Özkan, kanser hastalarına hem evlerinde, hem de en güvenilir ellerde hissedecekleri şekilde tedavi sunduklarını ve önemli cihazlarla altyapılarını güçlendirerek bölgede fark yarattıklarını ifade etti.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ender Terzioğlu, Kanser çağımızın en önemli sorularından biri.Hastanemizde özellikle son yıllarda çok daha iyi koşullarda kanser hastalarına en iyi tedaviyi vermeye gayret ediyoruz.Sadece ülkemizde değil sağlık turizmi açısından yurtdışından gelen hastalara da hizmet edebilecek bir ünitemiz olduğuna inanıyoruz. Özellikle tıbbi anlamda,medikal onkoloji anlamında, tanı ve takip anlamında ve yine kanser cerrahisi anlamında hastanemiz çok donanımlı. Aynı zamanda radyosyon onkolojisinde de donanımlı merkezimiz ile hastalara en iyi tedaviyi sunuyoruz. şeklinde konuştu.
Kanser Tedavisinde Türkiyedeki En İyi 2 Merkezden Biriyiz
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin ise kanser ile ilgili toplumda farkındalığın oluşması ve kanser tedavisindeki yeniliklerinde istenilen noktaya gelindiği bir süreç yaşadıklarını söyleyerek, Radyasyon Onkolojisi bölümü olarak biz 1998 yılından beri bölgede hizmet veriyoruz ve bütün teknolojileri çok hızlı bir şekilde hastaların hizmetine sunuyoruz. Yıllardır olduğu gibi hem yerli hem de yabancı hastalara Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde hizmet veriyoruz. Özellikle son dönemde yaptığımız ciddi yeniliklerle çok daha güzel şeyler yaşayacağımıza inanıyoruz. Özellikle Kemoterapi HDA cihazımız ve Versa HD cihazımız gibi dünyanın son teknolojilerini burada kurup hastalarımızın hizmetine sunmuş durumdayız. dedi.
Yaklaşık yirmi beş yıldır radyasyon onkolojisi bölümünde çalıştığını söyleyen Korcum Şahin, Yaptığımız işin tam ve kaliteli yapıldığı en iyi dönemi yaşıyoruz. Radyasyon hem tedavi eden hem de aynı zamanda kendisi kanserojen olan bir tedavi ancak bu teknolojilerle biz hastalara tam tedavi imkânı sağlarken hastaların yan etkilerini neredeyse sıfıra indirmiş durumdayız. Özellikle son birkaç yıldır yeni olan bu dijital dünyanın bize getirileri görüntüleme teknolojileri, solunum kontrolleri gibi tekniklerin uygulanması hastalarda yan etkileri gerçekten sıfıra indirmiştir ve hastalarında yaşam kalitesini artırmıştır. Hastaların tedavi süreçlerini oldukça kısalttık. Eskiden altı haftada olan tedaviler şimdi özellikle tümörlerde bir gün iki gün ya da beş gün gibi sürelere inmiş durumda. Hastaların tedavi cihazlarında kalma süreleri dört katı kadar azalmış durumda. Hastayı dışarıdan ve içeriden tam anlamıyla kontrol imkânımız var. Böyle olduğu için de hastalarda yan etkileri hem de hastaların tedavisindeki başarılar artıyor. Bu da bizim için çok büyük bir mutluluk. Hem yurtdışından hem de bölgemizden çok sayıda talep görüyoruz. Şu anda Türkiyedeki en iyi 2 merkezden biriyiz. Bölgede de en iyi merkez durumundayız. şeklinde konuştu.
Sadece cihazın olmasıyla işin bitmediğini tecrübenin de çok önemli olduğunu söyleyen Korcum Şahin, 1998 yılından bu yana artan hasta sayısı yılda bin, bin beş yüzlere gelen hasta sayısı tecrübesiyle çok ciddi birikime sahip bir ekip ile çalışıyoruz. Ekibimizle hem bilimsel paylaşımlarımızla, çalışmalarımızla hem de son teknolojiyi şu anda kullanıyor olmamızla gurur duyuyoruz. Umarım 4 Şubatın da bundan sonra daha güzel haberlerle tedavideki başarılarla kutlayacağımız günler olmasını diliyorum. dedi.
Sloganımız Kararlıyım ve Yapacağım
Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu, Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü. Biz onkologlar olarak son yıllarda bugün için sloganımız Kararlıyım ve Yapacağım.Kararlıyım sigara içmeyeceğim,kilo kontrolünü sağlayalacağım, fiziksel aktivitemi arttıracağım ve tarama programlarımı ihmal etmeyeceğim. Dolayısıyla kanser tanısını erkene almak önemli evet ama kanser oluşumunu önlemek her şeyden daha önemli. Aslında kanserin oluşumu kendi alışkanlıklarımızdan ve kendi önleyebilceğimiz şeylerden kaynaklanıyor. Bu sebeple amacımız tüm bu faktörlere dikkat çekmek. diye konuştu.
Doç. Dr. Göksu, Akdeniz Ünversitesi olarak çok şanslıyız, deneyimli bir ekiple modern teknolojileri kullanan bir ekiple çalışıyoruz.Tıbbi Onkoloji ünitesinde hem kemoterapi ile hem de akıllı ilaç olarak bilinen hedefe yönelik ilaçlarla hem de son zamanlarda çağın artık buluşu olarak kabul edilen imminoterapilerle hastalarımızın tedavisini en iyi şekilde yapma imkanına sahibiz. dedi.