‘Kentsel dönüşüm şart’

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Antalya Şube Başkanı Cahit Urfan ve yönetimi Kahramanmaraş Pazarcık merkez üssü depremde Adıyaman’ı kardeş şehir ilan ederek Antalya ASKON olarak yardım seferberliği çalışmaları ve çalışmalar sırasındaki izlenimleri basına anlattı.

Cahit Urfan konuşmasında,  yardım faaliyetlerini anlatarak “Antalya özelinde ise Antalya ASKON, Antalya Valiliği, Emniyet Teşkilatımız, Ordumuz ve Antalya Ticaret Sanayi Odası (ATSO), Antalyaspor ve Serikspor işbirliği ile Antalya’dan depremzedeler için gönderdiğimiz yardımlar, Adıyaman ilimizde ordumuza ait skorsky tipi helikopterler ile Gölbaşı, Kahta, Sincik ve Besni ilçelerine bağlı köylere dağıtıldı.Antalya’dan Adıyaman’a uçaklarla kargo gönderimi ve dönüşte depremzedelerin intikalini gerçekleştirdik. Bu bağlamda yardımların organize edilmesi ve arama kurtarma faaliyetlerine destek için bölgeye 1111 gönüllü götürüldü. Bu gönüllülerin 172’si alanında uzman sağlık personeli idi. Ayrıca başta inşaat mühendisleri olmak üzere birçok alanda uzman olan gönüllüler derneğimiz tarafından bölgeye ulaştırıldı. Yine deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyeti yapan diğer birçok ekibe malzeme desteği sağladık. Çalışmalarda kullanılmak üzere 2 motorlu araç,100 hilti, 250 matkap, 650 çadır, 2 konteyner, 2250 soba/ısıtıcı, 150 yatak, 2000 battaniye, 150 koli giyim eşyası, 500 powerbank, bebekler icin 60 koli bebek maması, 3228 adet bebek bezi ve hijyen malzemeleri gibi saymakla bitiremeyeceğimiz birçok ayni ve maddi yardım ulaştırdık. Bölgeye yardım için gönderilen uçaklarımız dönüş seferleri ile bugüne kadar toplam 2391 depremzedenin Antalya’ya tahliyesini gerçekleştirdi” dedi.

“CANIMIZI ORTAYA KOYDUK”

Urfan, “ASKON ailesi olarak ülkemizde daha önce yaşanan yangın afetlerinde olduğu gibi sadece maddi yardımlar ile değil bedenimizi de ortaya koyarak milletimizin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Çalışmalarımızı devletimizin ilgili kurumlarıyla ordumuzla ve AFAD ile yürütüyoruz. Bildiğiniz üzere yaşadığımız bu süreçte deprem bölgesi ve AFAD ile koordineli olunması dikkat edilmesi gereken hassas bir durum. Çünkü yerelden gelen talepler doğrultusunda yardım malzemeleri hazırlanıyor. Amaca ve ihtiyaca uygunluğu açısından yardımlar oluşturulmadan önce Valilikle, AFAD ve Askerimiz ile koordinasyon kurulması gerekiyor. Biz de bu doğrultuda tedarik ettiğimiz yardım malzemelerini buna göre AFAD yetkililerimizin yönlendirdiği bölgelere ulaştırdık. 8 günün sonunda bir grup arkadaşımızla Antalya’ya döndük, halen orada, Adıyaman’da yardım faaliyetlerine devam ekiplerimiz mevcuttur. Ayrıca Adıyaman ilimizde kurduğumuz aşevi ile 5 bin kişilik yemek dağıtımı gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

TOPLU KONUT PROJESİ

Urfan, deprem bölgesinde faaliyetlerini sonlandırarak ikinci etap diye nitelendirdiği konut projesi çalışması yaptıklarını söyleyerek “Adıyaman’a konteyner kent ya da toplu konut yapma planlarımız var. ASKON Genel merkezimizin AFAD’a nakdi destekle katkıda bulunacağı bu hususta , ATSO ile de bu konuda görüşmelere başladık. Bu görüşmeler neticesinde depremden zarar gören vatandaşlarımızın barınma ihtiyacının giderilmesi ve bölgede yaşamın normale dönebilmesi için konteyner ya da toplu konut projemizi hayata geçireceğiz” dedi.

AFETZEDE ÇOCUKLARA EĞİTİM DESTEĞİNE HAZIRIZ

Deprem nedeniyle Antalya’ya gelen çocukların eğitim hayatına devam edebilmesi içinailelerin talep etmesi halinde destek vermeye de hazır olduklarını belirten Urfan, “Deprem süreci göstermiştir ki; afetlere hazırlıklı olmak zorundayız. Bu kapsamda Antalya ASKON ailesi olarak üyelerimize arama kurtarma eğitimi vermeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

AFETZEDELERE İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ

Urfan GENÇ ASKON’un afetzedeler için istihdan seferberliğinden söz ederek “Depremden etkilenen vatandaşlarımıza yalnız olmadıklarını hatırlatmak isteyen GENÇ ASKON, hayatını yeniden kurmaya çalışan ve eğitimini devam ettirmek durumunda olan afetzedelerimize istihdam seferberliği başlattı. Deprem bölgesine yardım çalışmalarına tam destek veren Genç ASKON, deprem bölgesinden Antalya’ya gelen yerleşen afetzedelere üyelerimiz aracılığı ile iş alanı sağlamak için istihdam seferberliği başlattı” dedi.

Adıyaman’da yaptığımız ilk incelemelerde yıkılan binaların ağırlıklı olarak 1999 öncesinde yapılan binalar olduğu görülüyor. Hiçbir binanın detaylı teknik incelemesi yapılmadan yıkım sebebini söylemek mümkün değildir ancak inşaat mühendisi arkadaşlarımızın ilk yaptığı ön incelemelerde 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş yapıların daha çok hasar gördüğü tespit edilmiştir. Yıkılan 2000 sonrası binalar için de detaylı bir çalışma yapmadan kesin bir şey söyleyemeyiz. Bu aşamada ancak yıkımın en önemli sebeplerinden birinin fay hattı üzerinde inşa edilen yapıların zemin bina ilişkisinin doğru kurulmaması olduğunu söyleyebiliriz.

AĞIRLIKLI 1999 ÖNCESİ BİNALAR YIKILDI

Başkan Urfan “Deprem bölgesinde yıkılan binaların 1999 öncesinden yönetmelik öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek “80’li ve 90’lı yıllardan hazır beton kullanımı yaygın değildi. Hatta 2000’li yılların başında yapılan binaların beton kalitesinin, tasarıma esas olan proje beton sınıfının altında olduğu ve bu durumun yaygın olduğu maalesef bilinen bir durumdur. Yine aynı tarihlerde düz demir kullanılmakta idi. Dolayısı ile 2000 öncesinde inşa edilmiş yapıların toptan çökmesi veya kullanılamayacak derecede ağır hasar almasında malzeme zafiyetlerinin önemli etkenlerden biri olduğunu ifade edebiliriz. Yine bölgenin büyük bir kısmı zayıf zemin yapısına sahip ve bu sebeple özel mühendislik hizmetleri görmüş olması gerekmektedir” diye konuştu

GÜVENLİ KENTLER İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM

Benzer durumların bir daha yaşanmaması adına gecikmeden konunun tüm paydaşları tarafından, görmezden gelinen, ihmal edilen tüm hususlar gündeme gelmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Urfan, “Hukuki eksikler giderilmeli, yapı üretim sürecinin tüm aşamalarının uygun şekilde işlemesini sağlayacak kanunlar, yönetmelikler bir an evvel çıkarılmalı, var olanların eksikler tespit edilmeli ve giderilmelidir. Çözümün tüm tarafları bir araya gelerek liyakatin, yetkinliğin yapı üretim sürecinin bir parçası haline gelmesi bir an evvel  temin edilmelidir. Yarını beklemeden hemen şimdi Antalya’dan başlayarak binaların yönetmeliklere göre şekillenmesi, yer zemin ilişkisinin doğru kurulması gerekmektedir. Her ne kadar Antalya olarak 2’nci derece deprem bölgesi olsak da her an deprem olacakmış gibi, en kötü ihtimale hazır olmalıyız. 2000 öncesi binaların bir an önce kentsel dönüşümü yapılmalı. Sadece Antalya’da değil tüm ülkede deprem master planları ivedilikle, en iyi şekilde hazırlanmalı. Depreme dayanıklı güvenli kentler oluşturulmalı. Kentsel dönüşüm parsel bazında değil ada ada mahalle mahalle planlanmalı” diye kaydetti.

MÜHÜBE TAŞKIN