Kiracılar Dayanışması Platformu üyeleri ve Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı Hakan Halim Okudan, Antalya Saat Kulesi önünde basın açıklamasında bulundu. Mağduriyetlerini dile getiren platform üyeleri açıklamanın ardından şarkı söyleyerek protestoyu s
Kiracılar Dayanışması Platformu üyeleri ve Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı Hakan
Halim Okudan, Antalya Saat Kulesi önünde basın açıklamasında bulundu.
Mağduriyetlerini dile getiren platform üyeleri açıklamanın ardından şarkı söyleyerek
protestoyu sonlandırdılar.
“Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir”
Antalya’nın önemine vurgu yapan Bağımsız Aday Okudan “Antalya Türkiye’de mukayeseli
üstünlüğe sahip olan bir bölge. Turizm, tarım, lojistik alanında üstün bir bölge. Antalya’mız;
pandemi, artan kur fiyatları, mülteci göçü, Rus-Ukrayna savaşından sonra ciddi manada
Antalya’da insanların yaşam koşullarının daraldığını ve göç etmek zorunda kaldığını
görüyoruz. Biz bu durumu hem iktidar hem de muhalefete dile getirerek çözüm önerilerini
sunuyoruz. Barınma hakkı serbest piyasaya ve insiyatife bırakılmayacak kadar önemli bir
haktır. Barınma hakkı anayasal bir haktır. Antalya’nın memurları, asgari ücretle çalışanları,
emeklileri bu bölgeden, ilden tayin istemek, göç etmek zorunda kalıyorlar.
“Antalya’nın çocuklarına sahip çıkın”
Antalya’nın ana kaynağının göç sorunu olduğunu söyleyen Okudan; “Yabancı göçü kontrol
edemediğiniz takdirde buradaki barıma ihtiyacını, trafik sorununu çözemezsiniz. Sorunu
çözmediğiniz sürece Antalya’yı yaşanılabilir bir kent haline getiremezsiniz. Bu şehrin
insanlarının sesini duyun. Çocuklarımızın burada büyümelerini, burada okumalarını ve burada
iş sahibi olmalarını istiyoruz. Antalya artık metropolleşti ve metropolleşen bu şehirde ayakta
kalmaya çalışan yerel halk var. Özellikle Cumhurbaşkanı Adaylarına sesleniyorum; Tahliye
taahhütnamesi gibi sizler de 14 Mayısa kadar yabancı göçünün yasaklanmasına vesile olacak
taahhütnameyi vermediğiniz sürece bu insanlar sizi o makamlardan tahliye edecektir. Bu
memleketin Milletvekili Adaylarına, Belediye Başkanlarına sesleniyorum; Sadece iktidarın
meselesi değil, muhalefetin de meselesi. Sahaya inilip gerekli görüşmeler yapılmalı ve
demografik asimilasyona uğrayan Antalya’nın geleceğine sahip çıkılmalıdır. Yabancı göçünü
yasaklamadığınız sürece serbest piyasa ekonomisine, arz talep dengesini dengeli bir hale
getiremezsiniz. Alım gücü olmayan Türk Halkımızın dövizle mücadele edebilmesi mümkün
değildir.
“Her an evden atılma korkusuyla yaşıyoruz”
Platform üyeleri kaygılı olduklarını dile getirirken; “Sesimizi duysunlar ve yasal düzenleme
getirsinler. Her an evden atılma korkusuyla yaşıyoruz. Çocuklarımız ve eşimizle psikolojik
travma yaşar hale geldik. Barınma ihtiyacımızı dahi karşılayamayan bir yönetim istemiyoruz.
Kendi maaşımızla rahat bir şekilde geçinmek istiyoruz. Gelir adaletini kim sağlarsa oylarımız
o adayadır" dediler.
“Bizlere destek veren ev sahiplerine teşekkür ederiz”
Bazı ev sahiplerinin de kendilerine destek verdiğini dile getiren Platform Üyeleri; “2012’de
yürürlüğe giren mütekabiliyet yasasının acil olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Yabancıların
Türkiye’den ev almasını olanak tanıyan yasa bize zarar veriyor. Tapu Kanunu madde 35
hükmü uyarınca Cumhurbaşkanı’nın belirlediği 184 ülke vatandaşını karşılık şartı
aranmaksızın her türlü taşınmazı satın alabilir. Yine bir ilçenin özel mülkiyette olan
arsalarının yüzde 10’luk yüz ölçümü kısmını satın alabilir. Görüldüğü üzere bu yasalar
bizlerin bu duruma düşmesine olanak sağlıyor. Konut üzerinden zenginleşmenin önüne
geçilmelidir. Sosyal konutlar yaygınlaşmalı. Belediyelerde kira satış ve tespit komisyonları
kurulmalıdır.
“Kiracılar sokakta yetkililer nerede?”
Sloganlar atılarak devam eden açıklamanın son kısmında ise “Yasa istiyoruz. Maaşlarımızı
aşan kira bedellerine müsaade edemeyiz. Yara bandı niteliğinde değil, gerçek kalıcı çözümler
istiyoruz. Ağır bedeller ödemiş 4 arkadaş kurduk bu platformu. Mağduriyet yasayan herkes
bize destek oldu, yanımızda oldu. Antalya başta olmak üzere bütün ülkede durum aynı. Biz
kiracılar olarak kimsenin malına çökme derdinde değiliz. Kiracılara çeşitli bahanelerle
zamlar yapılıp mağdur bırakılıyor. Doğal olarak bu haksızlığa karşı meydanlara dökülme
kararı aldık. Maaşlarımızı aşan kiralara sessiz kalmamız beklenemez. Bu hayatın akışına
aykırıdır. Kontrolsüz göç durdurulmalıdır. Döviz kontrol altına alınmalıdır. Zengin
yabancıların dolarlarıyla mücadele edemiyoruz. Çocuklarımıza istediklerini alamıyoruz. Bunu
kontrol etmek değerli devlet büyüklerinin sorumluluğu ancak seçim koşuşturmasından
görüyoruz ki bize kulak kabartmıyorlar” diyerek açıklamalar son buldu ve ardından “Kiracılar
burada yetkililer nerede?” sloganları atıldı.
Musa DENİZER