Konutların Yüzde 43’ü Sigortasız

İkinci derece deprem bölgesinde yer alan Antalya’da konutların yüzde 43’ünün deprem sigortası bulunmuyor.

Büyük can ve mal kaybına neden olan 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin ardından zararların en aza indirilmesi amacıyla getirilen Zorunlu Deprem Sigortası, istenilen düzeye çıkamadı. Türkiye'deki 17 milyon 682 bin 80 konutun sadece yüzde 56,70'i depreme karşı sigortalandı. İkinci derece deprem bölgesinde bulunan Antalya’da ise konutların yüzde 43’ünün deprem sigortası bulunmuyor.

“760 MİLYON LİRA ÖDEME YAPILDI”

Zorunlu Deprem Sigortasının konut sahipleri için bir güvence olduğunu belirten Konyaaltı Sigorta sahibi Durali Kolpak, “Devletin güvence olarak sunduğu Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor. DASK'ın kurulduğu Eylül 2000'den bu yana meydana gelen depremler sonrasında hasar sahiplerine 760 milyon liralık ödeme yapıldı” dedi.

“DEPREME HAZIRLIKLI OLALIM”

Depremin nerede ve ne zaman olacağını bilemediklerini belirten Kolpak, “Depremler hemen her yıl kendisini hatırlatıyor. Geçtiğimiz yıl Elazığ ve İzmir’de büyük acılar yaşadık. Ama ne yazık ki istatistikler halkımızın depreme hazırlık yapmadığını gösteriyor. Depreme hazırlıklı olmanın iki yolu bulunuyor. Bunların birincisi, depreme dayanıklı binalar inşa etmek, ikincisi ise depremin yıkıcı etkilerine karşı binalarımızı teminat altına alarak Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip olmak” diye konuştu.

“BAŞIMIZA GELMEZ DİYE DÜŞÜNMEYİN”

Sigortanın değerinin genellikle yaşanan kötü bir olayın ardından anlaşıldığının altını çizen Durali Kolpak şunları söyledi: “21 yıldır sigortacılık yapıyorum. Sigortacılığa 2000 yılında Birlik sigortanın kurulmasıyla esnafımıza destek için girdik. Bugüne kadar hep güven duyulan sigortalarla çalıştık. DASK’ın yanı sıra trafik, kasko, işyeri, sağlık, tarım, yangın, hırsızlık, işyeri mali sorumluluk sigortaları yapıyoruz. Esnafımızın her zaman yanında olduk. Kaza, yangın gibi afetlerde teknik elemanlarımızla birlikte destek verdik. Hasarlarını en kısa sürede ödettirdik. ‘Bizim başımıza yangın, kaza gelmez’ diye düşünmemek gerekiyor. Riski en aza indirmek ve mağduriyetleri gidermek için sigorta çok önemli. Eskiden trafik kazalarında insanlar hasar yüzünden tartışıp kavga ediyordu. Şimdi tutanaklarını tutup birbirlerine ‘Geçmiş olsun’ diyorlar.”