KORONA VİRÜSLE MUTASYONA UĞRAYAN SEBT MANTIĞI

  • SUR YAPIIIIIII

 Üç günlük dediğimiz dünya hayatı aslında çok basit bir kısır döngü içinde hareket eder. Doğar büyür ve ölürüz. İlk yaratılan insandan son yaratılana kadar bu döngü hiçbir şekilde değişmez. İnsan bu döngü içerisinde, şekilleri değişse de hep aynı sorunlarla mücadele etmek zorundadır.  Sorunlar karşısında takındıkları tavrın yanında çözüm yollarında da hiçbir değişiklik göremezsiniz. Değişen sadece kullanılan materyaller ve bu materyalleri elde etme şeklimizdir. 

   Mesela İnansın veya inanmasın her insan yaşamak için yeme içme barınma ihtiyacını gidermek zorundadır. Bazısı bunu kuralsızlık düzleminde helal haram demeden yaparken. Bir kısmı ise bu ihtiyaçlarını Allahın koyduğu sınırlar içerisinde helal harama dikkat ederek yapmaya çalışıyor. Üçüncü grup insanlar ise kendilerini uyanık zannederek işlerini, ne şişi nede kebabı yaktığını zannederek çıkarları doğrultusunda iki kulvar da hareket edebiliyorlar.

   Yeme içme gibi bir yaratıcıya inanmada ihtiyaçtır.  Yeme içmede olduğu gibi insanlarda inançlarını yaşamada aynı mantıkla hareket ettiğini görürüz.  Bir kısım insanlar inandığı Allahın rızasını kazanma adına zamanla önüne çıkan engelleri aşmak elinden geleni yaparken bir diğer grup ise nefsanî duygularını tatmin etmek adına kuralsızlık inancını sonuna kadar yaşarlar. Üçüncü grup insanların ise şartlara göre kalp grafik eğrisi gibi hareket ettiklerine şahit oluruz.      

   Hepimizin bildiği gibi yaklaşık iki senedir ister inançlı ister inançsız olsun tüm insanlık Corona salgınıyla imtihan olunuyoruz. Corona Virüs bulaşma korkusu yüzünden hayatımızın akışında değişiklik yapmak zorunda kaldık. Birçok alışkanlıklarımızı mecburiyetten terk etmek zorunda kalmanın yanında terk etmek için bahane aradığımız alışkanlıklarımız içinde gün doğmuş oldu. Salgının ilk dalgasıyla, gerek dünyalık gerekse İslami faaliyetler büyük bir sekteye uğradı. Salgının şokunu atlattıktan sonra yaptığımız ilk iş sekteye uğrayan ekonomik düzenimizi toparlamak oldu. Bu problem gece gündüz demeden çalışıldı ve başarıldı.

  Diğer yandan, aynı şekilde sekteye uğrayan İslami hayatımızı düzeltmek adına aynı gayretin gösterildiğini söylemek çok zor.  Sanki insanların çoğu böyle bir sebebi bekliyormuş gibi vebadan kaçar gibi toplantılardan sohbetlerden kaçar oldular.  Düğünler, doğum günleri yılbaşlıları topluca kutlamayı ihmal etmeyenler katılınması gereken İslami etkinlikler olunca sürekli olarak virüs mazeretine sarıldık. İşe gidene, otobüse binene, avm’ lere gidene bulaşmayan Corona dedikleri bu virüs, nasıl bir mikropmuş ki sadece İslami çalışmalar için bir araya gelen insanlara bulaşıyor. 

   Kıssadan hisse misali, vakti zamanında adamın biri varmış hiç camiye gitmezmiş. Arkadaşları yakınları sürekli olarak camiye gitmesi için ısrarcı olurmuş. Adam günün birinde bu baskıdan kurtulmak için camiye gitmeye karar vermiş. Gönülsüz camiye giden adam, camiye girmemek için bir mazeret arıyormuş. Uzaktan caminin kapısının kapalı olduğunu görünce, gökte aradığı mazereti yerde bulmuş oldu. Bunun üzerine adam: Ey Allahın evi senden oddu da benden olmadı diyerek gerisin geri dönmüş.

   Bugün de bazı insanlar gökte aradıkları bahaneyi yerde buldular. Corona virüs birçok insanın çeşitli mecburiyetlerden ötürü kerhen yaptıkları işleri terk etmek için mazeret oldu. Aile,  akraba, arkadaş ziyaretleri ve sohbetler virüs bahane edilerek terk edildi. Sanki şimdide şöyle der olduk. Ey Allah’ım ben yapmak istiyorum da Corona virüs yüzünden yapamıyorum. Kendilerini böyle kandıran insanların Allah resulünün(sav) mümin korkak olur, cimri olur, lakin yalancı olmaz dediğinden haberleri yok anlaşılan.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.