KURAN DÜN NE SÖYLEDİ? BİZ BUGÜN VE YARIN NE ANLAMALIYIZ?-1*

  • imsa

Ve onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın…” ayeti Kur’an’da tarihsel anlatımın kullanıldığını gösteren bariz ayetlerden biridir. Allah” , göndermiş olduğu son mesajda bir taraftan mevcut muhatabının zihin dünyasına hitap ederken diğer taraftan vahyin gelecekteki muhtemel muhataplarına yönelik mesajları da içerisinde barındıracak şekilde Kur’an’ı inşa etmiştir. O dönemde, savaş için her turlu kuvvetin hazır bulundurulmasını ve düşman karşısında hazır bulunması istenilen kuvvetin ne olabileceğini gösteren bir örneğe ihtiyaç vardı. O dönem için en güzel örnek, savaş için her an hazır olan besiye tutulmuş atlardır. 

İlgili ayette gecen anlatımda tarihin izleri hâkim iken bu tarihsel anlatımın yorumu yani evrensel mesajı ise “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet yani tank, uçak vb. modern savaş araçlarından en güçlü olanını (besilisini) hazırlayın” demektir. Bu anlamda “Kur’an metninin, Arap toplumu üzerinden örnekler veren ve sonraki nesiller için de “ve saire” diyen bir kitap olduğu söylenebilir.”

Evrenselcilik ise Allah’ın; yarattıklarını en iyi bilen olduğuna, insanların genel anlamda biyolojik ve akli/duyusal yapılarının değişmediğine, dolayısıyla Kur’an’ın, hem indirildiği dönemdeki muhataplarının anlayacağı hem de ondan sonraki nesillerin ilk dönem muhataplarından farklı anlamlar bulabileceği bir kitap olarak gönderildiği anlamında kullanılmıştır. Evrenselci anlayışa göre; her şeyin özüne hâkim olan Allah, bir kitabın anlatımının zaman içerisinde ilk günkü etkisini yitirerek zayıflayacağı özelliklerin neler olduğunu bildiğinden mesajlarını iletirken her turlu edebi ifade biçimlerini kendine has bir üslup ile Kur’an’da sunmuştur. 

 

Böylesi bir evrenselci anlatımla; ırkı, ekonomik seviyesi ve sosyal statüsü fark etmeksizin Kur’an’ı okuyan herkesin belirli oranda ondan faydalanmasının mümkün olduğu kastedilmektedir. Yani Kur’an’da, avam veya havastan herkesin yaşam amacını anlamaya yönelik her düzeydeki sorularına tutarlılıkla cevap bulabileceği bir anlatım bicimi kullanılmıştır. Aynı şekilde ayetlerde ifade edilen çeşitli sorunlar için dönemsel koşullara ve tarihsel bağlama uygun çözümler getirildiği görülmektedir. 

 Kur’an, tarihin belli bir zaman diliminde, dünyanın belli bir coğrafyasında ve o coğrafyada yaşayanların dili ile indirilmiştir. Bunun zorunlu sonucu olarak Kur’an’da anlatılanlar, o dönemin izlerini taşımak durumundadır. Kur’an, her ne kadar Allah tarafından indirilmiş olmasından dolayı profan eserlerden farklı bir özelliğe sahip olsa da Allah’ın Kur’an aracılığı ile iletişim kurduğu topluluk insanlardır. Her topluluk yaşantısıyla kendi kültürünü oluşturduğundan, bir amaca yönelik yapılacak düzenlemelerin de o topluma ait örneklerden seçilmesi gerekmektedir. 

 

Yani Allah Kur’an’ın indiği coğrafyadan başlayıp evrensele doğru acılım sağlayan bir yöntem kullanması gerektiğini peygamberine bildirmiştir. İlk başta “Ve yakın aşiretini uyar” ayetiyle Allah, peygambere en yakınından başlayarak tebliğ etmesini istemiştir. Sonrasında “Bu Kitap, kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası halkını ve cevresindeki butun insanlığı uyarman icin indirdiğimiz mubarek bir kitaptır…” ayetinde Kur’an’ın; indirilmiş ilk ilahi kitap olmadığı, diğer ilahi kitapları tasdik ettiği ve cevresindeki yerleşim yerlerine gore ana konumda olan Mekke’den başlayarak dışa doğru acılım yapan bir kitap olduğu belirtilmiştir. 

Kur’an nihayetinde “De ki: “İşte bu Kur’an, bana onunla sizi ve eriştiği herkesi uyarayım diye vahyolundu” ayetiyle de ulaşılabilecek kim olursa olsun herkese ulaştırılması gereken ve herkese hitap edecek özelliğe sahip bir kitap olduğunu dile getirmiştir. Bu anlamda Kur’an’ın yerelden genele, tarihsellikten evrenselliğe doğru bir yöntem takip ettiği ve mesajlarını bu doğrultuda ileten ilahi bir kitaptır. 

 

*Bu yazı: Dr / ÖĞRETMEN NEVZAT ÇİÇEK’in “KUR’AN’IN İFADE BİCİMLERİ: teosentrik, antroposentrik ve edebi sanat dili yaklaşımlarına yönelik bir sentez denemesi’’ adlı makalesinden alıntılanmıştır