Kuşatmaya sessiz kalma!

İsrail’in niyetinin en baştan beri belli olduğu belirtilen açıklamada, “İsrail başbakanı, bir süre önce ABD Başkanı Trump ile kamuoyuna tek taraflı olarak ilan ettikleri  “yüzyılın anlaşması” işgal planına göre İsrail parlamentosuna 1 Temmuz 2020’de yani bu günden itibaren başlamak üzere Filistin’i ilhak etme taslak yasasını sunmuştur.İsrail’in niyeti baştan beri bellidir. Peyderpey, Filistin’in tamamını ilhak edebilmek için planlarını göstere göstere, gözümüzün içine soka soka yerine getrmektedir. Bu amacından bütün müslümanları Filistin’den uzaklaştırıncaya kadar vazgeçmeyecektir. Müslümanların zayıf anlarını kollamakta, her bir eşiği test etmekte, duyarsız müslümanlardan aldığı güçle bir adım daha atmaktadır” ifadelerine yer verildi.

‘LEŞ KARGASI İSRAİL’ BENZETMESİ

“İslam dünyası, tarihinde bu kadar bölünmüş bir dönem daha görmemiştir” denilen açıklamada, “Bu bölünmüşlüğün yansıması Kudüs’ün, Filistin’in bir bir yok olmasıdır. Leş kargası İsrail bunu çok iyi fırsata çevirmekte, İslam dünyası seyretmekten hatta destek vermekten başka bir şey yapmamaktadır. İslam ükelerinin üzerine ölü toprağı örtülmüştür. İsrail bu günden başlayacak işgal ve kuşatma planına göre Filistin’in stratejik ve bereketli toprakları Ürdün Vadisi'nin büyük kısmını ve Batı Şeria'nın yarısını ilhak etme sürecini başlatmıştır” ifadelerine yer verildi.

ÖLÜM KONUSUNDA SINIR TANIMIYORLAR

ADAP Platformu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sözde Uluslararası hukuku ve BM kararlarını tanımayarak yıllarca sistematik bir şekilde Filistin topraklarını işgal edip, Kudüs’ü de oldu bitti ile “bölünmez başkent” ilan eden bu militarist, terörist İsrail, bölge ve dünya barışını bir kez daha bombalamış, pis emellerini müslüman kanı üzerinden gerçekleştirmeye girişmiştir.

İsrail, sadece ortadoğuyu değil, fesatçılığı ile dünya toplumlarını da kaosa sürüklemektedir. Yeryüzünü ifsat etmektedir. Karanlık ruhlarını bütün dünyaya yaymaya çalışmaktadırlar. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi, Libya’nın ikiye bölünüp çatıştırılması, Venezuela'nın iki başlılığı ve Suriye’nin istikrarsızlığı vb. bölgesel sorunlar da İsrail’in Filistin’de uyguladıklarına emsal oluşturmuştur. İslam ülkelerinden umudu kestik lâkin, Uluslararası toplumlarda vicdan sahibi birileri varsa hâlâ,  barışı ve huzuru tehdit eden İsrail merkezli bu vahşi kuşatıcılığa karşı bir an önce son vermek için harekete geçmelidir.

Saldırganlık ve öldürme konusunda sınır tanımayan, yaptığı anlaşmaları pervasızca ihlal etme cüretini gösteren İsrail, toplumsal paranoya yaşayan bir ülke haline gelmiştir. Halkıyla, devletiyle birlikte korkaklıklarını terörle bastırmakta, ruhlarını gizlemektedirler.

TİKA tarafından restore edilen tarihi Yusufiye Mezarlığı'nın duvarı üzerindeki Türk Bayraklı TİKA tabelasını bile 24 Haziran 2020 tarihinde kırıp, en ufak bir varlığa tahammül gösteremeyen İsrail; verdiği söze değer vermeyen bir ülke olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bayrağımıza yapılan bu çirkin saldırıyı nefretle kınıyoruz. Yapılan saldırıya en güzel cevabı, ortadoğu caddelerinde barışın sembolü, mazlumun umudu olarak görülen bayrağımızı, ellerinde dalgalandıran kardeşlerimiz vermiştir.”

BÜYÜK GÜN GELDİĞİNDE KAÇAMAYACAKSINIZ

ADAP Platformu tarafından yapılan açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Sivillerin evlerini yıkan, yasadışı yerleşim yerleri inşâ eden, utanç duvarları ören, mabetleri yakan, bombalayan, kadın, çocuk, yaşlı demeden sivil halkı katleden, Filistin’i işgal eden ve şimdi de ilhakla topraklarını genişletmeye çalışan bir devlete dünya daha ne kadar sessiz kalacak? Neyi bekliyorsunuz? Filitin’de tek bir kişi koymak istemediklerini dünya görmüyor mu? Bu gaflet uykusundan dünya ne zaman uyanacak acaba?

Siyonist-evangelist işbirliği ile “Büyük İsrail” hayalinin gerçekleşmesi adına Filistin topraklarını ilhak etmek isteyenleri uyarıyor, kınıyor ve lanetliyoruz. İşleyecekleri bu büyük suç cezasız kalmayacak Allah’ın izniyle.

Filistin toprakları, islam topraklarıdır. Filistin sahipsiz değildir. Haksızlıkla gaspla, öldürerek, yakarak, topraklarımızı işgal etmiş olanlar, bir gün buralardan sürülüp atılacaklarını da iyi bilmelidirler. Zulüm ilelebet payidar kalmayacaktır. İnancımız odur ki her fetret, bir fethin işaretidir. Filistin’i bu ümmet bir gün tekrar fethedecek, Mescid-i Aksa’nın kapısından ferahlık içinde girecektir.

Filistin toprakları Filistinlilere aittir. İlhak edilemez. Başta Türkiye olmak üzere, islam dünyası bu girişimlere gereken karşılığı vermelidir.

Bu ilhak planı karşısında müslüman devletlere çağrımızdır: Siyonist işgalci İsrail’e STK refleksi ile kınayarak değil, devlet tepkisiyle harekete geçmelisiniz. Mazlum Filistinlilerin yanında yer alarak, ilhaka engel olmalısınız. İlhak tasarısına karşı, BM, AB ve ABD nezdinde diplomasi atağı başlatmalısınız.

Bütün dünya halklarına da çağrımızdır: Dünyanın salgın hastalıkla mücadele ettiği bir zamanda, bunu fırsata çevirerek işgal peşinde olanlara karşı, her yerde direniş gösterilmelidir. Antalya Sivil Toplum Kuruluşu Platformları olarak, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü Filistin toprağı olduğu gerçeğini tanımayıp, ilhakı yasalaştırmaya çalışan İsrail’i kınıyoruz. Bir gün tanımadığınız bu topraklarla birlikte Filistin’in tamamından sizin sökülüp atılacağınıza inancımız tamdır. Bir müddet oyalanın bakalım, o büyük gün geldiğinde kaçacak delik bulabilecek misiniz göreceğiz. İntikamımız çok şiddetli olacak.”

Yalçın KÜÇÜK