TBMM'ye sunulan On İkinci Kalkınma Planı'nın detayları belli oldu. Türkiye'nin 2024-2028 dönemini kapsayan plana göre, emeklilik sistemi yeniden düzenlenecek. Yeni sistem, çalışanların tamamen mezarda emekliliğe mahkum edecek.
Yaşam süresinin uzadığı ifade edilirken bununla birlikte emeklilik yaşının da kademeli olarak artışı gündeme geliyor. Türkiye'de kadınlarda 58, erkeklerde 60 olan emeklilik yaşı, 2035'ten itibaren kademeli olarak artırılacak. 2048'de hem kadınlar hem erkekler için emeklilik yaşı 65'e çekilecek.
EYT İLE YÜKLERİNİ ATTILAR
Gelişmeleri değerlendiren Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, "Az para alınsın diye emeklilik yaşını yükseltiyorlar. Daha önce kadınlarda 40 erkeklerde 45 olan emeklilik yaşı sonrasında bugün geçerli olan şartlara gelmişti. Hükümet EYT'yi çıkartarak yakında emekli olup mali yük getirecek olan emekli adaylarını emekli etti. Emekli olacak sayısını erttiler. Böylece birkaç yıl rahat nefes alacaklar" ifadelerini kullandı.
EMEKLİ ADAYLARI TEPKİ GÖSTERMELİ
Söz konusu değişime emeklilerin değil emelki adaylarının tepki göstermesi gerektiğinin altını çizen Başkan Tezcan, "45 Yaşında emekliliğe ben de karşıyım. En verimli döneminde emekli olunuyordu. 65 Yaş konusu da hatalı ki şimdi biraz daha yukarıya doğru çekilmeye çalışılıyor. 65 Yaşından sonra insanların bacakları tutmaz oluyor. İnsanlar o yaştan sonra geçim sıkıntısına düşüyor. Bir yandan geçim sıkıntısı bir yandan hastalıklarla boğuşuyor insanlar o saatten sonra" şeklinde konuştu.
BİZİM DERDİMİZ GEÇİM SIKINTISI
Emeklilerin üretimden gelen bir güçleri olmadığına işaret eden Türkiye Emekliler Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, "5 Yıllık kalkınma planı yayınlandı. Burada mağdur olacak olan bir kesim ortaya çıkacak. Emekli adayları haklarını o ya da bu şekilde aramalı diye düşünüyorum. Emeklinin derdi ise maaşlarının düşük olması. Geçim sıkıntısı. Ev kira ise ev kirasını ve faturaları düşünüyoruz. Pazara nasıl çıkarız, marketten nasıl alışveriş yaparız. 7 bin 500 lira ile ne yapılırın derdine düşmüş durumdayız" açıklamasında bulundu.
Bağ-Kur emeklisi ile işçi emeklisi arasındaki farklara da dikkat çeken Tezcan, "Sözde Bağ-Kur ile SSK birleşti. Ama iki ayaktı tek ayağa düştü, kör topal yürütülmeye çalışılıyor. Gerçekte yani uygulamaya bakıldığında halen iki ayrı kurummuş gibi işlem yapılıyor" dedi.
SEÇİM OLMASA BU ZAMLAR DA OLMAZ
Emeklilerin geçinebilmesi adına en az alması gereken maaşın asgari ücret olması gerektiğine vurgu yapan İbrahim Tezcan, "Döviz sürekli olarak yukarıya doğru gidiyor. Merkez Bankası kararlarını da yakından takip ediyoruz. Bunun anlamı insanların alım gücünün düşmesi ve paraya ulaşmasının zorlaşması demektir. Şu anda asgari ücret 11 bin 402 lira iken emekli aylığı 7 bin 500 lira. Yılbaşında asgari ücretin 15-16 bin lira olması beklenirken emeklinin maaşının ise 10 bin lira civarında olması bekleniyor. Normalde 10 bin lira da olmaz çünkü Kasım ve aralık aylarında enflasyon oranlarını düşük tutacaklar ve çıkan orana göre zam yapacaklar. Sonra Cumhurbaşkanı çıkıp inisiyatifini kullanıp emekli aylıklarını arttırdığını söyleyecek. Önümüzde yerel seçim olmasa inanın emekli maaşı 10 bin lira dahi olmaz" şeklinde konuştu.
Haber:Yalçın KÜÇÜK