Yollar göle dönmüş, ev ve işyerlerini sular basmış.
Sadece Antalya için söylemiyorum bunu.
Geçtiğimiz günlerde yağan yağmurun ne denli büyük olduğunu ajanstan geçilen haber ve sosyal medyadan gördüm.
Evim biraz uzak olduğu için biz o kadar hissetmemiştik yağmuru.
Koskoca ana caddeler sular içindeydi.
Ana haber bültenlerine bakıyoruz ünlü tatil beldeleri yine aynı şekilde sular altında.
Arkadaş yok mu bunun çaresi?
Olmaz mı var tabiiki
Kanalizasyon çalışması yapacak riski alacak belediye başkanı ve bürokrat lazım.
Bunun adı bir nevi parayı toprağın altına gömmek.
Toprağın altındaki hizmet görülmeyeceği için belediye başkanları genelde kanalizasyon işine pek girmiyor.
Yollar sular altında kalmış ve millet bot atıp dalga geçiyormuş kimin umurunda!..
Vatandaş göle dönen yolda yetkililerle dalga geçerek su birikintisinde yüzmeye çalışıyor ama kimin umurunda!..
Vatandaş trafikte bazı noktalarda bir metreyi bulan caddelerde yolda kalmış aman canım sizde kimin umurunda!..
Vatandaşın alın teriyle aldığı arabanın motoruna su girmiş sanayiye çekilmiş binlerce lira zarar var ama kimin umurunda!..
İşyerlerini su basmış vatandaş işyerinin önüne set kurarak önlem almaya çalışıyor.
Oysa ki yetkililer zamanında o işyerleri yapılırken sadece 20-30 cm yüksek yapsa ya da yaptırsa işyerlerini su basmayacak.
Vatandaşın evlerini su basmış evin içindeki eşyalar sular altında kalmış ama kimin umurunda!..
İş işten geçtikten sonra yok itfaiye ekibi gönderildi, yok vidanjör gönderildi, yok vatandaşa klima verildi, soba verildi, küçükbaş hayvan bağışı yapıldı.
Toprağın altına yatırım yapmadıkları için belediyeler sonra çıkıp sözde mağdur olan vatandaşın yanında olduklarını gösteriyorlar.
Geçelim bunları beyler bayanlar geçelim
Makyaj belediyeciliği tamam yapın da biraz da vatandaşı ve şehrin geleceğini düşünerek yerin altına da yatırım yapın.
Her yağmur yağdığında aynı manzaraları görüyorsak demek ki ortada bir sıkıntı var demektir.
Nedense zaten bu tip işler de hep yağmurlar yağmaya başlayınca aklımıza geliyor.
Antalyada koskoca 9 ay sanki kış gelmeyecekmiş gibi laylaylom yapılırken 3 aylık kış döneminde altyapı bir anda aklımıza geliveriyor.
Sanki gökten bir elma düşüyor ve o anda bürokratların ya da belediye başkanlarının aklına altyapı geliveriyor.
Yaz aylarında gündüzleri değil geceleri belediyeler kendilerine belli bir mesafe belirleyip her gece orası kazılıp altyapı çalışması yapılıp kapatılsa sanırım bir sezon da şehrin altyapı sorunu çözülür.
Ama durun unuttuk!..
Gece yapılırsa sözde yapılan hizmeti özde kim görecek!..
Hizmet dediğin şeyin görünmesi lazım ama değil mi?
Vatandaşı düşünmeye ne zaman başlayacaksınız çok merak ediyorum.
Az evvel dediğim gibi sözüm sadece Antalya için geçerli değil Türkiyenin dört bir yanında durum aşağı yukarı aynı.
Hele hele bazı şehirler var ki dağlık alanlara kurulu oldukları için yağmur yağınca olan su şehir merkezine geliyor.
Dere yataklarına yapılan evleri, okulları falan hiç saymıyorum bile.
Hangi akla hizmet dere yatağına yapı yapılıyorsa ve kimler izin veriyorsa