• imsa
GÜNDEMHaber Girişi : 01 Eylül 2022 16:11

‘Öğretmen biterse, gelecek biter!’

 ‘Öğretmen biterse, gelecek biter!’
Eğitim İş Antalya Şubesi Başkanı Sadık Acar, öğretmenlik meslek kanununu ve öğretmenlere uzmanlık sınavı getirilmesini eleştirerek, “Bu kanun hadsizdir çünkü her şeyden önce bu ülkenin bir tane Başöğretmeni olduğu ve bizim muradımızın da O Başöğretmen’in

Eğitim İş Antalya Şubesi Başkanı Sadık Acar,öğretmenlik meslek kanununu ve öğretmenlere uzmanlık sınavı getirilmesini eleştirerek, “Bu kanun hadsizdir çünkü her şeyden önce bu ülkenin bir tane Başöğretmeni olduğu ve bizim muradımızın da O Başöğretmen’in unvanını paylaşmak değil O’nun mirasına sahip çıkmak olduğu gerçeğini hiçe saymaktadır” dedi.

Antalya Eğitim İş Sendikasının Attalos heykeli önünde öğretmenlik meslek konunu ve öğretmenlere uzmanlık sınavı getirilmesi konularını eleştiren bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklama Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci ve CHP Milletvekili Devrim Kök katıldı.

ÖĞRETMENLİĞE SİSTEMATİK SUİKAST

Açıklamada Sadık Acar, “Ne acıdır ki bugün burada mesleğimizin itibarını, emeğimizin onurunu korumak için bulunuyoruz.  Çünkü 20 yıldır öğretmenliğe sistematik olarak itibar suikasti düzenleyenler, haklarını gasp edenler; bu kez hakaret niteliğindeki sözde meslek kanunuyla en büyük saldırıyı yapmaya girişmişlerdir. Öğretmene danışılmaya bile lütfedilmeden, kuytu köşelerde yandaş sendikadan olur alınarak, Saray’dan inme biçimde hayatımıza sokulan Öğretmenlik Meslek Kanunu, bizlerin sorunlarını iyileştirmek bir yana dursun; omzumuzdaki yükleri ağırlaştıracak ve mesleğimizi itibarsızlaştıracaktır” dedi.

“HUKUKSUZDUR”

İktidarın, torba yasa anlayışını eleştiren Acar, “Bu meslek kanununda da en büyük felaketleri en parlak paketlerle sarmalama yöntemine gitmiştir. Öğretmene müjde olarak sunulan meslek kanununun aslında ne olduğunu sendikamız ilk günden beri en gür şekilde anlatmıştır: Bu kanun hukuksuzdur. Çünkü öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğunun altını çizen ilgili yasalarla çelişmektedir. Hukuksuzdur çünkü her öğretmen uzmandır ve uzmanlık belgesi de diplomasıdır. Hukuksuzdur çünkü hayata geçerse eşit işe eşit ücret ilkesi okullarda tamamen tarihe karışacaktır. Hukuksuzdur çünkü hukukun temel ilkeleri gereğince kazanılmış haklar geri alınamaz. Nasıl bir gecede mühendislere artık teknikersiniz denemiyorsa, öğretmenlere de artık uzman değilsiniz denemez. Bu kanun adaletsizdir. Kanun zaten sözleşmeli,ücretli, kadrolu diye kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bu kez de uzman öğretmen, başöğretmen diye bölmeyi hedeflemektedir” diye konuştu.

“ÖĞRETMENİN ‘YETERLİLİĞİNE’ DAİR AHKAM KESİLEMEZ”

Kanunun ‘tehlikeli’ olduğunu çünkü tahribatın sadece öğretmenlere değil tüm eğitim sistemine yönelik olacağını anlatan Sadık Acar, “Öğrenciler ve veliler dahi, hangi unvana sahip öğretmenlerin sınıfında eğitim gördüğüne göre ayrışacaktır. Buradan suni bir rekabet ve muhtemeldir ki tıpkı bağış adı altında toplanan kayıt paraları gibi, illegal bir ekonomi doğacaktır. Bu kanun hadsizdir çünkü her şeyden önce bu ülkenin bir tane Başöğretmeni olduğu ve bizim muradımızın da O Başöğretmen’in unvanını paylaşmak değil O’nun mirasına sahip çıkmak olduğu gerçeğini hiçe saymaktadır. Hadsizdir çünkü daha eğitimci bile değilken Milli Eğitim Bakanı olmayı kabul etmiş, en yakın kadrolarına tahsili alakasız insanları atamış bir zatın, öğretmenin ‘yeterliliğine’ dair ahkâm kesmesi kabul edilemez. Kanunun dayattığı bu sınavların adında ‘yeterlilik’ kelimesinin kullanılması bile öğretmene üsten bakışın bir göstergesidir. Bu kanun hadsizdir çünkü Başöğretmen Atatürk’ün gelecek nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin yeterlilik adı altında ezberlerini ölçmeye çalışmaktadır” diye kaydetti.

ÖĞRETMENE SAYGI

Meslek örgütlerine sendikalara çağrıda bulunan Acar, “MEB’in telefonlarını, maillerini raporlarımızla kilitledik, defalarca basın açıklaması yaptık; şimdi bu kanun hala durmuyorsa bilinsin ki biz de durmuyoruz. Bugün itibariyle Türkiye genelinde tüm şube ve temsilciliklerimize ‘Öğretmene saygı’ yazılı pankartlarımızı astık. Pankartlarımız bu utanç tablosu ortadan kalkıncaya dek asılı kalacak. 1 Eylül’de, sendikal olarak tarihi önderimiz olan Fakir Baykurt’un şehri Burdur’da Genel Başkanımız, MYK üyelerimiz ve çevre illerdeki şube ve temsilciliklerinin katılımıyla düzenleyeceğimiz kitlesel basın açıklamamızla mücadelemize hız vereceğiz. Daha kanun ilk gündeme geldiği gün yaktığımız mücadele ateşini büyüteceğiz! Mücadele önderimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi yalvarmayıp ders verecek, genel başkanımızın dediği gibi öğretmene parmak sallanmayacağını göstereceğiz” dedi.

Acar konuşmasının sonunda, “Unutulmasın ki bu,sadece öğretmenlik için verilen bir mücadele değildir. Öğretmenin itibarlı olmadığı bir eğitim sisteminin itibarı olamaz. O yüzden çocuğu için itibarlı bir eğitim, ülkesi için itibarlı bir eğitim sistemi isteyen tüm yurttaşları truva atını aratmayan bu meslek kanununa karşı verdiğimiz mücadelemize desteğe davet ediyoruz. Hayatımıza sokulan bu garabet, öğretmenlik meslek kanunu değil öğretmenlik mesleğini bitirme kanunudur. Öğretmen biterse gelecek biter” diye ifade etti.

MÜHÜBE TAŞKIN

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.