ÖZEL HABERLER Haber Girişi : 13 Kasım 2023 10:32

OKULLARDA KANLI OYUN

OKULLARDA KANLI OYUN

Son zamanlarda özellikle ortaokul ve lise öğrencileri arasında yaygınlaşan bir oyun var: Kanlı Para. Bu oyun, madeni para kullanılarak oynanan, şiddet içeren ve elde kanamalara, yaralanmalara, hatta kırıklara neden olabilen bir oyun.
KAN AKANA KADAR VURULUYOR
İki ya da daha fazla çocuğun bir madeni para ile oynadığı kanlı parada cezalandırılan çocuğun ellerinde ve parmaklarında kanamalar meydana geliyor. Bazı öğrenciler oyunun daha kanlı olması için madeni paranın etrafına bıçakla kesikler bile atıyor.

Madeni paranın havaya atılması ile başlanan oyunda, çocuk elinin tersi ile parayı havada tutmaya çalışır. Parmaklar arasında sıkıştırılan para çocuğun kanlı para diyerek masaya üç kez vurması ile devam eder. Oyunu oynayan çocuk parayı düşürürse cezalandırılır. Ceza alan çocuk elini yumruk yapar ve masaya dik olarak koyar. Karşısındaki çocuk madeni para ile diğer çocuğun el eklemlerine kan akana kadar vurur.
Peki, bu oyunun psikolojik etkileri nelerdir? Bu oyunu oynayan çocuklar neden bu kadar ilgi duyuyor? Bu oyunu önlemek için aileler ve okullar ne yapabilir? Bu soruların yanıtlarını Psikolojik Danışman Levent Kayra Aygün değerlendirdi.


RİSK ALMA DAVRANIŞI
İlk olarak kanlı para oyununun psikolojik etkilerine değinen Aygün, “Kanlı Para oyunu, aslında bir tür risk alma davranışıdır. Risk alma davranışı, özellikle ergenlik döneminde görülen, tehlikeli, zararlı veya yasak olan şeyleri yapma eğilimidir. Bu davranışın altında, çeşitli psikolojik nedenler yatmaktadır” dedi

KENDİSİNE MEYDAN OKUMA GİBİ
Ergenlik döneminde, bireyin kimlik gelişimi, özgüveni, özerkliği, sosyal ilişkileri gibi pek çok alanda değişim ve gelişim yaşandığını belirten Levent Kayra Aygün, “Bu süreçte, birey kendini tanımak, sınırlarını test etmek, bağımsızlık kazanmak, arkadaş grubuna uyum sağlamak gibi ihtiyaçlar hisseder. Bu ihtiyaçları karşılamak için, bazen riskli davranışlara yönelebilir. Örneğin, Kanlı Para oyununu oynayarak, kendine meydan okuyabilir, cesaretini gösterebilir, arkadaşları tarafından kabul edilebilir, eğlenebilir veya sıkıntısını unutabilir”
ifadelerini kullandı.

ANLIK HEYECAN VE ZEVK
Psikolog Danışman Aygün, “Ergenlik döneminde, bireyin beyin gelişimi de tamamlanmamıştır. Özellikle, ön korteks adı verilen ve karar verme, planlama, mantıklı düşünme, sonuçları değerlendirme gibi işlevleri yerine getiren bölge henüz olgunlaşmamıştır. Bu nedenle, ergenler, riskli davranışların olası sonuçlarını tam olarak göz önüne alamaz, duygusal ve içgüdüsel olarak hareket edebilir, akran baskısına daha kolay boyun eğebilir. Örneğin, Kanlı Para oyununu oynarken, elinde kalıcı hasarlar oluşabileceğini, bulaşıcı hastalıklara yakalanabileceğini, okulda başarısız olabileceğini veya ceza alabileceğini düşünemez, sadece anlık heyecan ve zevke odaklanabilir” açıklamasında bulundu.

ÖLÜMCÜL OLABİLECEĞİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Ergenlik döneminde, bireyin psikolojik durumu da hassaslaşabileceğine değinen Aygün, “Stres, kaygı, depresyon, öfke, yalnızlık, korku, suçluluk, utanç gibi duygular yoğunlaşabilir. Bu duygularla baş etmek için, bazen sağlıksız ve zararlı yollar seçilebilir. Örneğin, Kanlı Para
oyununu oynayarak, kendine zarar verebilir, acı çekerek rahatlayabilir, kendini cezalandırabilir, dikkat çekebilir veya intikam alabilir. Kanlı Para oyunu, bu psikolojik nedenlerle, ergenler için cazip bir oyun haline gelebilir. Ancak, bu oyunun uzun vadede, bireyin fiziksel, zihinsel ve sosyal sağlığına ciddi zararlar verebileceği unutulmamalıdır. Bu
oyunun, bağımlılık yapıcı, travmatik, yıkıcı ve ölümcül olabileceği göz ardı edilmemelidir” şeklinde konuştu.


AİLELERE BÜYÜK GÖREVLLER DÜŞÜYOR
Kanlı para oyununu önlemek için yapılması gerekenler hakkında da bilgiler veren Psikolog Danışman Levent Kayra Aygün şunları söyledi: “Kanlı Para oyunu, bir psikolojik sorun olarak ele alınmalı ve bu sorunu çözmek için, aileler, okullar, sağlık kuruluşları ve medya gibi paydaşlar iş birliği içinde olmalıdır. Bu konuda bazı önlemler alınabilir.Aileler, çocuklarıyla iletişim kurmalı, onları dinlemeli, anlamaya çalışmalı, desteklemeli, güven vermeli, sevgi ve ilgi göstermeli, onlara değer verdiklerini hissettirmelidir. Aileler, çocuklarının duygularını,
düşüncelerini, ihtiyaçlarını, sorunlarını, beklentilerini, hayallerini, hedeflerini, ilgi alanlarını, yeteneklerini, zayıf ve güçlü yönlerini bilmeli, onlara rehberlik etmeli, alternatif çözüm yolları sunmalı, onları yönlendirmeli, teşvik etmeli, takdir etmeli, ödüllendirmelidir. Aileler,
çocuklarının riskli davranışlara yönelmesinin nedenlerini araştırmalı, onlara yardım etmeli, gerekirse profesyonel destek almalarını sağlamalıdır.”

OKULLARDA DA ÖNLEMLER ALINMALI
Görevin sadece ailelere değil okullara da düştüğünü kaydeden Aygün, “Okullar, çocukların akademik, sosyal ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmalı, onlara güvenli, sağlıklı, eğlenceli, öğretici, yaratıcı, katılımcı, demokratik bir ortam sunmalı, onların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına fırsat tanımalı, onları farklı alanlarda başarılı olmaları için
desteklemelidir. Okullar, çocukların riskli davranışlardan uzak durmaları için bilgilendirmeli, eğitim vermeli, farkındalık yaratmalı, rehberlik hizmetleri sunmalı, gerekirse müdahale etmeli, yaptırım uygulamalı, iş birliği içinde olmalıdır” ifadelerine yer verdi.

SAĞLIK KURULUŞLARI DEVREYE GİRMELİ
Levent Kayra Aygün ayrıca, “Sağlık kuruluşları, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını korumak için hizmet vermeli, onlara gerekli tıbbi ve psikolojik yardımı sağlamalı, onları tedavi etmeli, iyileştirmeli, rehabilitasyon programlarına dahil etmeli, takip etmeli, danışmanlık vermeli, önleyici çalışmalar yapmalıdır” dedi.


MEDYAYA DA GÖREV DÜŞÜYOR
Ve her zaman olduğu gibi büyük görevlerden birisinin daha medyaya düştüğünün altını çizen Psikolog Danışman Levent Kayra Aygün, “Medya, çocukların gelişimine olumlu katkıda bulunacak, onları bilgilendirecek, eğitecek, eğlendirecek, ilham verecek, motive edecek,
örnek alacakları içerikler sunmalı, onların meraklarını, ilgilerini, yeteneklerini, yaratıcılıklarını geliştirecek programlar, oyunlar, filmler, kitaplar, müzikler, sanat eserleri, spor faaliyetleri, sosyal sorumluluk projeleri gibi alternatifler üretmeli, onları riskli davranışlardan uzak tutacak, onlara sağlıklı yaşam tarzları önermeli, onları şiddetten,
zarardan, tehlikeden korumalıdır. Sonuç olarak, Kanlı Para oyunu, ergenler arasında yaygınlaşan, ancak ciddi sonuçlara yol açabilen bir oyun olarak dikkat çekmektedir. Bu oyunun psikolojik nedenleri ve etkileri anlaşılmaya çalışılmalı, bu oyunu önlemek için gerekli önlemler alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Haber: Yalçın KÜÇÜK