• imsa
GÜNDEM Haber Girişi : 01 Ağustos 2023 14:40

“ÖSYM, samimiyet testinden geçirilmeli”

“ÖSYM, samimiyet testinden geçirilmeli”

Emekçi Kadınlar Derneği Başkanı Suna Ülger, YKS 2023 tercihlerinde 34 yaş üstü kadın bireylere sağlanan özel tercih hakkının, depremzedeler için de eksiksiz şekilde uygulanması gerektiğini söyledi.

 

ÖSYM’nin tercih yapacak 34 yaş üzeri bireylere yönelik çalışmalarının, sosyal sorumluluk projeleri ile desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Ülger, “ÖSYM’nin samimiyet testinden geçirilmesi gerekiyor” dedi.

 

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından tercih kılavuzu yayımlandı. 27 Temmuz-8 Ağustos tarihleri arasında tercihlerin başlamasıyla birlikte üniversitelerde 34 yaşını tamamlamış ve daha önce hiç üniversiteye gitmemiş kadın adaylar, YKS 34 yaş üstü kadın kontenjanı ve başvuru ile ilgili detayları da sorgulamaya başladı. 

 

BU YIL BİR İLKE İMZA ATILACAK

 

Bu yıl ilk defa 1 Ocak 2023 itibarıyla 34 yaşını tamamlamış kadınlar için devlet üniversitelerinde merkezi yerleştirme ile öğrenci alan ön lisans ve lisans programlarında ‘34 Yaş Üstü Kadınlar’ kontenjanı ayrıldı. Bu yıl yapılan YKS’ye, 35 yaşın üzerinde 168 bin 7 kadın aday başvuru yaptı. 1 Ocak 2023 itibarıyla 34 yaşını tamamlamış kadınlardan geçmişte hiç üniversite eğitimi almamış olanlar için üniversitelerde 8 bin 105’i lisans, 12 bin 937’si ön lisans olmak üzere toplam 21 bin 42 kontenjan ayrıldı.

 

LİSANS MEZUNLARI BU HAKTAN MAHRUM KALACAK

 

1 Ocak 2023 itibarıyla 34 yaşını tamamlamış kadınlar için devlet üniversitelerinin merkezi yerleştirmeyle öğrenci alan ön lisans ve lisans programlarında ‘34 Yaş Üstü Kadınlar Kontenjanı’ ayrıldı. Bu haktan daha önce herhangi bir lisans programından mezun olmayan kadınların yararlanabilecek. Daha önce bir ön lisans programından mezun olanlar ise sadece lisans programları için ayrılan kontenjanları tercih edebilecekler. 34 yaş üstü kadınlar puanlarına sıralamalarına uygun ön lisans ve lisans programı seçebilecek. 

 

ANNELER VE EVLATLARI KADER ORTAKLIĞI PAYLAŞIYOR

 

Türkiye’de fırsat eşitliğine olumlu bir katkı vermeyi hedefleyen uygulama, yükseköğretime erişmede belirli bir yaşın üstünde olan kadınlara kolaylık sağlamayı da amaç ediniyor. Sınava katılan adaylar, bu sayede bazı örneklerde de görüldüğü gibi üniversite sınavına girişte hem evlatları hem de annesi ile aynı tatlı heyecanı paylaşarak kader ortaklığı sergiliyor. 34 yaşını tamamlamış kadınlara ayrılan kontenjan, toplumun genelinde daha kapsayıcı bir yükseköğretim anlayışının güçlenmesine katkı sunmasını da öngörüyor. 

 

“İÇİNDE UKTE KALANLAR İÇİN GÜZEL BİR FIRSAT”

 

Adayların istedikleri üniversiteleri kazanmalarını ve sunulan imkanlardan yararlanarak hayallerine kavuşmalarını ilke edinen uygulamayı değerlendiren Tüketici Konfederasyonu’na (TÜKONFED) bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Emekçi Kadınlar Derneği Başkanı Suna Ülger, “ÖSYM’nin bu kararını takdirle karşılıyorum. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar’a bu konuda teşekkür etmek isterim. 34 yaş ve üstü 168 bin kadınımız bu yıl sınava başvuru yapmış. ÖSYM’nin tanımış olduğu kontenjan 20 bin civarında. Ben bu kararın önümüzdeki yıllarda da devam etmesini diliyorum. Herhangi bir şekilde erken evlenerek, erken çocuk sahibi olarak sınava girememiş, içinde ukte kalmış kadınlar için çok güzel bir fırsat. Yerinde olan bu uygulamanın kadınlarımız için hayırlı olmasını diliyorum. Uygulama inşallah devamlılık arz eder. Önümüzdeki yıllarda da sürecek sınav ve tercihlerde de aynı uygulamanın devam etmesi beklentilerimiz arasında yerini alıyor. İster ön lisans, ister lisans mezunu olsun hiçbir ayrıştırmaya gitmeden adalet çizgisini daha iyi sağlayarak devamlılığını arz etmesini arzlarım. ÖSYM’yi de tebrik ediyorum” dedi.

 

“ANNELERİN TERCİHİ İKİNCİ ÖĞRETİMDEN YANA OLACAKTIR”

 

34 yaş ve üzeri bireylerin hem bekarlardan hem evli-çocuklardan oluştuğunu hatırlatan Ülger, tercih konusunda dikkat edilmesi gereken önceliklere ilişkin şu ifadelere yer verdi; “Örgün öğretimden ziyade ikinci öğretime ağırlık verilmesi taraftarıyım. Ev işleri, gündüz çocukların bakımları, evlatlarının okullarıyla ilgilenme durumu aksamadan içlerinde ukte kalan yüksek öğrenimlerini de gerçekleştirebilecekler. Biliyorsunuz yaş 35’den sonra olgunlaşma yaşıdır. Özellikle eğitim sonrası çalışma hayatında bu kadınlarımızın daha da etkili olacaklarını hayat tecrübeleri doğrultusunda toplumumuza faydalı olabileceklerini düşünüyorum. Çocuğu olan annelerin de tercihlerini ikinci öğretimden yana kullanacaklarını düşünüyorum. Gündüz çocukları okullara giden anneler, hiç olmazsa akşam ikinci öğretim kapsamında eşlerinden de gerekli desteği alarak okullarına devam edebilirler. Bunun yanı sıra eşleri yanlarında olmayıp çocukları olan kadınlarımız da var. Kendileri de çevre yardımıyla gerekli desteği alarak öğrenimlerini sürdürebilirler.”

 

“EMEKÇİ KADINLAR DERNEĞİ, YÖK’E PROJE GÖTÜREBİLİR”

 

Yükseköğretim Kurumları’na Emekçi Kadınlar Derneği olarak öneri götürebileceklerinin sinyalini veren Ülger, “Belli bir yaş grubundaki çocuğu olanlar için üniversitelerde kreş, dinlenme evleri açılabilir. 34 yaş ve üzeri kadın bireylerin çocuklarını sağlıklı ve güvenli bir ortamda birkaç saat misafir edilebilmesi eğitim kurumunun kararı, hedefleri ve politikaları doğrultusunda hayata geçirilebilir. Belli bir ücretlendirme olabilir. Böylelikle annelerimizin aklı evde de kalmaz. Eşi olmayan anneler için de böyle bir alternatif söz konusu olabilir. Böylece bir samimiyet testinden de geçer ÖSYM. Bu çok güzel yerinde bir karar ama bu yerinde kararın sözde kalmaması. Yerinde kararın vereceği alt yapı sorunu, üst yapı sorunu ailelerin bütünlüğünün sağlanması sorunu konusunda da ÖSYM’ye görev düşüyor. O konuda da ailelerimizin, annelerimizin, anneannelerimizin, hatta bekar adaylarımız için oluşabilecek sorunları ortadan kaldırmamız gerekmektedir. O zaman sorunları gidermek ve projenin amacına ulaşması açısından yürütülecek çalışmaların isabetli olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

“AYRIM YAPILMAMASINI TEMENNİ EDERİM”

34 yaş üstü kadın bireylere ayrılan kontenjanların yanı sıra depremzedelere ayrılan kontenjanlara da değinen Ülger, il bazında görülen tercih farklılığına dikkat çekti. Ülger, “Bu uygulamanın da çok yerinde bir karar sonrası hayat bulduğuna inanıyorum. Şehirler arasında bir ayrım yapılmamasını temenni ederdim. Fakat yine de depremzede kadınlarımızın düşünülmüş olması veya o bölgede daha önce hiç sınava girmemiş, deprem sebebiyle büyük bir sarsıntı geçirmiş olan aileler için çok güzel bir karar, yerinde bir karar” ifadelerine yer verdi.

 

“DOST AİLELER PROJESİ DEPREMZEDELERİ KAPSAYACAK”

 

Emekçi Kadınlar Derneği olarak, genişletmek istedikleri projelerde depremzedelere yönelik faaliyetlerinde bulunacağına değinen Ülger, “Biz ayrıca Emekçi Kadınlar Derneği olarak depremzede olup, bulundukları 11 ilden özellikle Antalya’ya gelmiş olan, öğrenimlerini örgün eğitim olarak alacak adaylara biz de Emekçi Kadınlar Derneği olarak maddi ve manevi olarak, gerek yurt bulma gerekse yurt buluncaya kadar geçici olarak Dost Aileler Projesi ile kendilerine destek olmayı arzu edebiliriz. Bizler Dost Aileler Projesi ile darp edilmiş veya mağdur olmuş kadınlarımızın veya çocuklarımızın daha sağlıklı adımlar atabilmesi için, devletin şefkatli kollarına teslim etmeden, yasal süreç tamamlanıncaya kadar derneğimize üye olan veya bu konuda gönüllü olan ailelerimiz aracılığı ile Dost Aile Projesi kapsamında kendilerini evlerimizde barındırmak, onlara maddi ve manevi destek olmak isteriz. Projemiz ile depremzede olup da 34 yaş üstü veya kontenjandan faydalanmak isteyenleri de bu gruba dahil edebiliriz. Bu sayede projemizin kapsamını da genişletmiş oluruz” ifadelerini kaydetti.   

 

Haber: Duygu TEKİN