Bilgisayar oyunları, gençlerin günlük hayatlarında önemli bir yer tutarken, bu oyunların potansiyel tehlikeleri de gün yüzüne çıkmaya başladı.
Eskişehir'de 18 yaşındaki bir gencin, oynadığı bilgisayar oyunundan etkilenerek sokakta 5 kişiyi yaralaması, bu durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Gençler, sanal dünyada geçen olayları gerçek hayatla karıştırmaya başladıklarında, psikolojik olarak zarar görebiliyorlar ve tehlikeli davranışlar sergileyebiliyorlar.
Oyunların, özellikle şiddet içerikli olanların, gençlerin zihinsel sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri defalarca tartışılmıştır.
Sanal dünyada sıkça maruz kalınan şiddet, empati duygusunu köreltebilir, gerçeklik algısını bozabilir ve sonuç olarak gençlerin gerçek hayatla sanal dünyayı ayırt edememelerine neden olabilir.
Bu durum, Eskişehir'deki olayda olduğu gibi trajik sonuçlar doğurabilir.
Ailelere bu noktada büyük görevler düşüyor.
Çocuklarının oynadığı oyunları yakından takip etmeleri, bu oyunların içerikleri hakkında bilgi sahibi olmaları ve gerektiğinde müdahale etmeleri şart.
Ayrıca, çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemek için onları farklı aktivitelere yönlendirmek, gerçek hayattaki ilişkilerini güçlendirmek de önemlidir.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için, ebeveynlerin çocuklarıyla açık iletişim kurması ve onların sanal dünya ile gerçek hayat arasındaki farkı anlamalarını sağlaması gereklidir.
Aksi takdirde, gelecekte benzer vakalarla karşılaşmak kaçınılmaz olabilir.
Bu tehlikenin farkında olup, gerekli önlemleri almak hepimizin sorumluluğundadır.
Ailelerin ‘aman bana bulaşmasın da ne yaparsa yapsın’ mantığından artık çıkması gerekiyor.
Çocuk oturuyor bilgisayar başına 8-10 saat hiç yerinden kalkmadan, yemek dahi yemeden oyun oynuyor.
Hatta olayı abartanlar ve birkaç gün hiç uyku dahi uyumadan oyun oynayanlar var.
Ailelerin çocuklarını kontrol altına almaları gerekiyor.
Bazı oyunlar intihara sürüklerken bazı oyunlar ise insanların başkalarına zarar vermesini teşvik edebiliyor.
Aslına bakılırsa sanırım bu oyunların da bir denetime tabi olması gerekiyor.
Denetim mekanizması olmadığı için sanırım isteyen istediği şekilde oyun yazılımı yapıp piyasaya sürebiliyor.
RTÜK gibi bir kurumun bu oyunları da kontrol alması şart görünüyor.