Antalya gibi büyük bir turizm kenti için toplu taşıma, halkın ve şehre gelen misafirlerin ulaşım ihtiyacını karşılamada en önemli unsurlardan biri.
Ancak son günlerde Antalya’da toplu taşıma hizmetleriyle ilgili yaşanan bazı sorunlar ve Antalya Otobüsçüler Odası’ndan gönderilen bir mesaj, şehirdeki ulaşım sisteminin adaletli bir şekilde işletilip işletilmediği ve halkın mağdur edilip edilmediği konusunda endişeler doğurdu.
Oda tarafından esnafa gönderilen mesajda, pazar günleri uygulanan ‘pazar tarifesi’ nedeniyle belli sayıda otobüsün sefere çıkmadığı, bu nedenle de yedekten çalışmak isteyen şoförler arasında haksızlık oluştuğu belirtiliyor.
Bu yüzden otobüslerin belli bir rotasyona göre çalışacağı ve her esnafın eşit şekilde sırayla sefer düzenleyeceği ifade ediliyor.
Ancak bu düzenlemenin halka nasıl yansıdığı ve toplu taşıma kullanıcılarının ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı büyük bir soru işareti yaratıyor.
Antalya’da pazar günü toplu taşıma hizmetlerinin aksaması, birçok Antalyalı için mağduriyet anlamına geliyor. Toplu taşıma araçlarına güvenen vatandaşlar, pazar günü işine gitmek, hastaneye ulaşmak veya şehri gezmek için dakikalarca duraklarda beklemek zorunda kalabiliyor.
Bir kentin ulaşım ağının, halkın her gün ihtiyacına cevap verecek şekilde düzenlenmesi gerekirken, hizmetin azaltılması, pazar günleri bile aktif bir şekilde şehrin akışına uyum sağlaması gereken Antalya için oldukça büyük bir sorun değil mi?
Oda tarafından yapılan açıklamada, esnafa yönelik bir ‘eşitlik’ vurgusu ön plana çıkarken, halkın yararı ise geri planda bırakılıyor gibi görünüyor. Bu yaklaşım, Antalya halkının toplu taşıma hizmetlerinden eşit ve sorunsuz yararlanma hakkının göz ardı edilip edilmediği sorusunu gündeme getiriyor.
Bir pazar günü sefer yapma sırasının belli esnaf için adil dağıtılması hedeflenirken, Antalya’nın ulaşım ihtiyacının kesintiye uğraması, halkın duraklarda uzun süre beklemesine neden olacaksa, toplu taşıma hizmetinin amacına ulaşması mümkün değil.
Peki bu düzenleme kimin yararına? Bir kentin toplu taşıma sistemi, esnafın adil bir kazanç paylaşımı kadar, o kenti ayakta tutan halkın ihtiyacına da odaklanmalıdır. Esnafın hakları korunurken halkın yararını göz önünde bulundurmayan bir düzenleme, şehirde yaşam kalitesini düşürecek ve Antalya gibi yoğun turist çeken bir kentte ulaşımı bir sıkıntı haline getirecektir.
Bu durumda Antalya halkının ihtiyaçlarına yönelik bir çözüm arayışı şart. Belediyenin toplu taşıma düzenlemelerini yaparken halkın pazar günü de dâhil olmak üzere kesintisiz bir ulaşım hizmetine erişim hakkını göz önünde bulundurması ve esnafın mağdur olmadan bu düzeni sağlayacak çözümler üretmesi gerekir. Aksi takdirde, pazar günleri toplu taşıma kullanamayan vatandaşların beklemekten başka çaresi kalmayacak, Antalya’nın ulaşım sorunu halkın sabrını zorlayan bir boyuta ulaşacaktır.