Phaselis’te günübirlik alan yapılaşmasına karşı iki dava açıldı. Akdeniz fokları, deniz kaplumbağaları gibi nadir görülen canlı türlerinin yaşam alanı olan milli park sınırları içindeki projeye, çevre derneklerinden siyasi partilere pek çok kesimden itira
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ve Antalya’nın Kemer ilçesinde Sa-Fa Restorasyon Sanayi İnşaat tarafından 30 Ocak tarihli ihale kararı ile yapımına başlanan ‘Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi’ projesinin durdurulması talebiyle dava açılmıştı. Antik kente uygulanacak projenin iptali istendi.
‘BAKAN KENDİ SÖZLERİYLE ÇELİŞİYOR’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un iki yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından özel bir firmaya 20 yıllığına kiralanan Cennet Koyu’ndaki yapılaşmaya karşı çıkarak, “Birinci derece arkeolojik sitlerde yapılaşma mümkün değil” sözünü hatırlattı ve “Bakan Ersoy, kendi sözleriyle çelişiyor” dedi. Bakanlığın antik kentte kontrollü bir çalışma yapıldığı, doğaya ve tarihe zarar verilmediğine ilişkin bir açıklama ile tanıttığı projenin arkeolojik sit alanlarını düzenleyen kanuna temelde aykırı olduğunu belirten Koç, “Phaselis’te günübirlik alan yapılaşmasına karşı iki dava açtık. İhalenin iptali için Ankara İdare Mahkemesi’ne, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu kararına karşı da Antalya İdare Mahkemesi’ne başvurup hukuki süreci başlattık. Birinci derece arkeolojik sit alanına hiçbir surette günübirlik alan yapılamaz. Bu, 2863 sayılı kanuna aykırıdır. Alanda beton dökümüne başlandı. İhaleye sadece bir inşaat firması girmiş. Alanın doğal ve kültürel miras özellikleri yok sayılmış. Yapılan işi hiçbir kurum üstlenmiyor” diye konuştu.
BAKANLIK KENDİ KARARINA UYMUYOR
Proje için iş makinelerinin 20 Şubat’ta antik kente girdiğinin belirtildiği dava dilekçesinde, İki ayrı koyda uygulanmaya başlanan bu proje kapsamında günübirlik tesisler, restoran, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletlerden oluşan çok sayıda yapı inşa edileceğini belirten Koç, “Bin metreküpten fazla beton malzemenin de kullanılacağı projenin inşası için PVC, demir ve alüminyum gibi malzemelerin yanı sıra yoğun olarak ahşap kullanılacak. İhale dosyasında yer alan bilgilere göre 2 bin 892 metreküplük derin kazı yapılacak arazide bin 139 metreküp beton kullanılacak. Burada 2863 sayılı kanun ve 658 sayılı ilke kararı açıkça ihlal edilmiştir. Bakanlık, kendi koyduğu karara uymamaktadır” diye kaydetti.
Doğa Derneği, projenin kültürel mirasın yanında nesli tükenmekte olan canlılara da ev sahipliği yaptığını bölgede yaşamın sürekliliğini tehdit ettiğini belirtti. Doğa Derneği, “Tahtalı Dağları Önemli Doğa Alanı ve Milli Parkı sınırları içinde bulunan proje alanı, nesli tehlike altında olan Akdeniz foku ve deniz kaplumbağalarının yaşam alanında. Projenin bölgenin biyolojik çeşitliliğini göz önünde tutarak tekrar düşünülmesi gerekiyor” dedi.
Foklarında yaşam alanı
Proje sahası, nesli tehlike altında olan Akdeniz fokları ve deniz kaplumbağalarının yaşam alanı. İhaleye ‘olur’ kararı verilmeden önce, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 16 Ekim ve 15 Kasım tarihli iki kararla projeye izin vermiş olmasına dikkat çekilen dilekçede, “Kurulun bu kararları hukuk dışıdır. Ayrıca Beydağları Uzun Devreli Gelişim Planı'nda alanla ilgili böyle bir kullanım bulunmamaktadır. Yani proje Milli Parklar Kanunu'na da aykırıdır. Milli Park içinde mevcut ve kullanım potansiyeli çok yüksek alanlar dışında, yeni turizm alanları açılmamalıdır” görüşü yer alıyor.