Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalyanın eşi olmayan bir pırlanta olduğunu bir kez daha göstermektedir. Turizm başarısı ve yabancı ilgisi Antalyanın alternatifinin olmadığının kanı
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Mayıs Ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. Çetin açış konuşmasında Antalya sektörler ve yatırımlar hakkında değerlendirmeler yaptı. Ayrıca Çetin seçim startı içinde odalar birliğinden gerekli yazının geldiğin paylaştı.
Çetin, Korkuteli Mermer Organize Sanayi Bölgesi projemiz, uzun bir süreçten sonra onaylandı. Tapu aşamasını tamamlıyoruz,böylece proje hızlanacaktır. Batı Akdeniz mermer sektörü temsilcilerini odamızda bir araya getirdik. Bu toplantıya katkı yapan komite üyelerimize teşekkür ediyorum. Toplantıda ikili görüşmeler de yapıldı, ayrıca bölgesel platform oluşturma sürecini başlattık. Mermer sektörü, Burdur ve Isparta ile birlikte bölgemizin en önemli sektörlerinden birisidir. Güçlü bir bölgesel platform sorunların çözümünde ve ihracat gibi alanlarda daha etkili sonuç alacaktır. Batı Akdeniz mermercilik sektörü platformuyla birlikte Korkuteli Organize Sanayi Bölgesinin çevreci,teknolojik yatırımlarla sektörün katma değerini yükseltecek bir bölge olmasını sağlayacağız dedi.
Çetin, Toptancı Haller kanun tasarısı konusunda Ticaret Bakanlığının organizasyonuyla gerçekleştirilen toplantıya ev sahipliği yaptıklarını söyledi. Davut Çeti, Ticaret Bakan Yardımcımız Sayın Sezai Uçarmak ve Bakanlık yetkilileri, sektör temsilcilerinin görüşlerini aldılar. Arkasından komite üyelerimiz Ankarada yapılan toplantıya katıldılar. Bu istişareler sonucunda sektörün bütün paydaşlarını tatmin eden bir düzenleme yapılacağını umuyorum diye konuştu.
KREDİLER ERİŞİM ZORLUĞU
Çetin, odalar Birliği olarak Haziran sonunda Cumhurbaşkanı yardımcısı sayın Fuat Oktay ve Bakanlarla toplantı yaptıklarını, son dönemde Merkez Bankası başkanıyla ve Bankalar Birliğiyle ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirildiğini, krediye erişim zorluğu,kredi maliyetleri, komisyon ve dosya ücretleri gibi bütün sorunları konuştuklarını aktardı. Çetin, Son dönemde Merkez Bankası piyasayı fonlamayı azaltmıştı, bu da kredilerde daralmaya yol açmıştı. Ayrıca kredi tahsisinde de bölgesel ve sektörel dengesizlikler ortaya çıktı. Örneğin, altı aylık dönemde İstanbul,Ankara gibi illerde kredi artışı yüzde 29 iken Antalyada yüzde 20de kaldı. Büyük ihracatçı şirketlerin krediden daha fazla pay aldığını görüyoruz. Odalar Birliği toplantılarında bütün bu sorunlar konuşuldu. Yıl sonuna kadar biraz sabredin denildi, ama son günlerde kredilerde biraz rahatlama başladı. Merkez Bankası Cuma günü faiz indirdi,Cumartesi kredilerle ilgili tebliğ yayınlandı. Faizin yüzde 13e inmesi çok önemli bir adım değil, ama yayınlanan tebliğ, bankaları faiz indirmeye zorlayıcı niteliktedir. Tahvil faizleri dünden itibaren düşmeye başladı. Özellikle harcama karşılığı verilen kredilerde faiz düşecektir dedi.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE MALİYET SORUNU
İnşaat sektörümüz de inşaat maliyetlerinden yakındığını aktaran Çetin, Gerçekten de 100 metrekare inşaat maliyeti milyon liraya yaklaşıyor. Arsa payıyla en az 2 milyon. Konut kredileri yeterli değil. Ev sahibi olmak artık çalışanlar için hayal haline geldi. Önümüzdeki ay üniversiteler açılıyor ve üniversite öğrencilerinin barınma sorunu gündeme gelecek. Geçen hafta yeni veriler yayınlandı ve bu yıl altı aylık dönemde Türkiye genelinde geçen yıla göre konut ruhsatlarında düşüş olduğunu görüyoruz diye ifade etti.
SİYASET, ELİNİ TİCARETTEN ÇEKEMİYOR
Devlet lisanssız GES yatırımlarını önce kısıtladığını, sonra üretim teşvik ettiğini ve alım garantisi sağlandığını anlatan Çetin, Sonra kendi yeri uygun olmayanlara başka yerde üretim hakkı tanındı. Kurulu gücün iki katı kadar yatırıma imkan verildi. Firmalar bu garantilere göre yatırım yaptı. Şimdi tüketimin fazlasının bedelsiz alınması yönünde bir karar çıktı. Bu kararla yatırımını alım garantisine göre yapmış olan yatırımcı mağdur olmuştur. Bir sektörde sabahtan akşama farklı uygulama olmamalıdır. Bu duruma gelinmesinde hem siyasetin hem de özel sektör olarak bizim payımız var. Siyaset, elini ticaretten çekemiyor. Özel sektör olarak biz de işimize geldiğinde devlet nerede diyoruz, gelmediğinde devlet karışmasın diyoruz. Her sektörün objektif,açık ve şeffaf planı, kuralı, denetimi olmalıdır. İl ve bölgede planlama ve kararlarda yerel yönetimlerin ve Ticaret ve Sanayi Odalarının yetkileri mutlaka artırılmalıdır diye GESlerle ilgili politikayı değerlendirdi.
SORUNLARA RAĞMEN TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Sorunlara rağmen Türkiye ekonomisi yüksek büyümeye devam ediyor diye kaydeden Başkan Çetin, Pandemide Çinde ve Avrupada fabrikaların kapanması bize fayda sağladı. Rusya ile ticari ilişkiler canlanıyor. İsrail ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerin normalleşmesi de turizme ve ihracata olumlu yansıyor. Son günlerde ekonomiye döviz girişi başladı, eğer bu devam ederse biraz rahatlama olacaktır. Dünyada küresel resesyon işaretleri başladı. Enerji fiyatları düşerse, merkez bankaları faiz artışları yavaşlarsa bizim işimiz de kolaylaşır. Fakat dünya faiz artırmaya devam ederse, kış aylarında enerji fiyatları tekrar artmaya başlarsa işimiz zorlaşır. Antalya olarak bizim göstergelerimiz nisbeten olumlu olmaya devam etmektedir. Son bir yılda mevduatını en fazla artıran iller arasındayız. Takipteki kredi oranında Türkiye ortalaması yüzde 2,5 iken bizde yüzde 2dir. Turizmde takipteki kredi oranı Türkiye ortalaması yüzde 6,3 iken Antalyada yüzde 1dir. Tarımda takipteki kredi oranı Türkiye ortalaması yüzde 1,8 iken ilimizde yüzde 0,8dir. Turizmde Ağustos ayı itibariyle havayoluyla gelen yabancı ziyaretçi sayımız 9 milyonu geçiyor. Rusyada sorunlar çıkmasaydı turizmde gerçek bir patlama görebilirdik dedi.
ANTALYAYI RANTA KURBAN ETMEZSEK EKONOMİSİ TUTULAMAZ
Savaşın olumsuz etkilerine rağmen çarklar döndü diye ifade eden Çetin,Yeni pazarlar gelişmeye başladı. Yatırım cephesinde olumlu gelişme görüyoruz. Yılın ilk yarısında Antalyada 20 milyar liralık teşvik belgesi alındı. Bunun 10 milyarı havalimanı, 7 milyardan fazlası turizm yatırımı. Turizm yatırımları ağırlıklı olarak yenileme yatırımıdır. Sanayide büyük yeni yatırım yok, ama gübre, kağıt, plastik gibi sektörlerde kapasite artışları oluyor. Tarımda yatırımlar geçen yıla göre hız kesse de yılın ilk yarısında 400 milyon liralık teşvik belgesi alındı. Bu gelişmeler Antalyanın eşi olmayan bir pırlanta olduğunu bir kez daha göstermektedir. Turizm başarısı ve yabancı ilgisi Antalyanın alternatifinin olmadığının kanıtıdır.Bugüne kadar bu pırlantayı gereği kadar korumadık, buna rağmen şehrimiz çok değerli ve eşsiz kaldı. Antalyayı ranta kurban etmezsek, daha fazla bozmadan, estetik, planlı,akıllı bir kent yaparsak Antalya ekonomisi tutulamaz diye kaydetti.
MÜHÜBE TAŞKIN