Portakalda, son dakikada yüzde yüz analiz kararı, ihracatçıyı ve üreticiyi mağdur etmiştir.
Subaşı, Bakanlık hatalı kararından vazgeçmelidir
Milletvekili Subaşı; Üretimi teşvik etmesi, destek vermesi beklenen Tarım ve Orman Bakanlığının; yıl sonu son dakikada portakalda her partide, pestisit analizi kararının ihracatı sınırlamaya yönelik olduğunu söyledi. Bakanlığın derhal kararından vazgeçmesini isteyen Subaşı, Corona nedeniyle narenciye ihracatının arttığı bir dönemde sırf enflasyonu düşürmek adına alınan karar son derece yanlıştır ve bu yanlıştan dönülmelidir dedi.
Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Tarım ve Orman Bakanlığının yeni yılın son dakikasında portakal ihracatını adeta engellemek adına, meyve kabuğunda ilaç kalıntısını belirleyen pestisit analizinin tüm ülkeler ve yurt dışına gönderilen tüm portakallar için zorunlu hale getirdiğini belirterek Ticaret Bakanlığının karşı çıkmasına rağmen ihracata sınırlama düşünülmüştür dedi. Subaşı, yönetmelikler hazırlanırken, kararlar alınırken olayın taraflarına danışılmamasını ve uzmanları ile istişare edilmemesini de eleştirdi. Bu kararla bizzat Devletin ihracatı engelleyip, narenciye çiftçisini ve ihracatçıyı zor durumda bıraktığını söyledi.
Hasan Subaşı,TBMM Başkanlığına Tarım Bakanı Bekir Pakdemirlinin cevaplandırması istemi ile bir soru önergesi verdi. Subaşı, önerge gerekçesinde, bakanlığın 1 ocak tarihinde yürürlüğe koyduğu karara göre; tüm ülkelere yapılacak portakal ihracatında %100 pestisit analizi yapılmasının uygun görüldüğünü hatırlatarak,Analiz için kamu labaratuvarlarının tercih edilmesinin de işi uzatmaya yönelik olduğu aşikardır. En az 10 gün labaratuvar sırası bekleyecek ihracatçı için bu durum, ihracatın yapılamaması anlamına gelir dedi.
Üretim düşmesine rağmen ihracat arttı
TÜİK verilerine göre, 2019 yılında ülkemizde 1 milyon 700 bin ton portakal üretildiğini, 2020 yılında ise bu miktar yüzde 21,5 oranında gerileyerek, 1 milyon 333 bin ton olarak gerçekleştiğini söyleyen Hasan Subaşı, 2020 yılında iklimsel değişim ve sıcaklıkların ani yükselmesi nedeniyle portakalda zayiat ve ürün kaybı yaşandığını dile getirdi. Subaşı, şöyle devam etti:
Portakal ihracatında, 2019 Ocak-Kasım döneminde 178 bin ton ihracat, 64 milyon dolar döviz girdisi elde edilmiştir. 2020 Ocak-Kasım döneminde ise 223 bin ton ihracat yapılmış yaklaşık 100 milyon dolar döviz girdisi elde edilmiştir. Yaşanan zayiata rağmen, pandeminin de etkisi İle ihracatın artması ile iç piyasada portakal fiyatları da yükselmiştir. Bakanlığın iç piyasada portakal fiyatını, başka ifade ile enflasyona etkisini azaltmak için çare olarak ihracatı azaltacak, fiili olarak yasaklayacak, üreticiye zarar verecek böyle bir yöntem bulmuştur. Ancak bunu kamuoyu ile ve taraflara önceden bilgi vermeden yapmıştır. Bu limonda yaşandığı gibi pazar kaybına neden olacak,gelecekteki ihracatın da daralmasına, itibar kaybedilmesine neden olacaktır.
Kamu Laboratuvarları yetersiz
Milletvekili Hasan Subaşı, bakanlık talimatında üretici ve ihracatçının pestisit analizi için kamu laboratuvarlarına yönlendirildiklerini belirterek, Halihazırda ülke çapında faaliyet gösteren Bakanlık tarafından onaylı analiz laboratuvarları vardır. Talimat ile sadece bakanlığın laboratuvarlarının zorunlu tutulması fiziken uygulanabilir değildir, bakanlığın hızlı sonuç verecek böylesi bir altyapısı yoktur. Bu durum açıkça portakal ihracatını yasaklamak demektir. Ancak kamu yararı gözetmesi, üretimi teşvik etmesi, destek vermesi beklenen Tarım ve Orman Bakanlığının; Pandemi şartları, yapılandırılmayan borçları,hacizler ve yüksek girdi maliyetleriyle mücadele ederek ayakta kalmaya çabalayan kendi çiftçisine ve üreticisine böylesi engeller getirmesi akla ve vicdana aykırıdır diye konuştu.
Hasan Subaşı önergesinin son bölümünde, Bakanlık tarafından pestisit atığının AB ülkelerine yapılan ihracatta ortaya çıktığının ileri sürüldüğünü de kaydederek, Oysa AB ülkelerine portakal ihracatı sadece Romanyaya yapılmış, yok denecek düzeydedir. Portakal yüzde 37 oranında Rusyaya, geri kalanı da Irak ve Ukraynaya yapılmaktadır. Ülkelerden tarım ilacı kalıntısı konusunda herhangi bir uyarı da gelmemiştir. Bütün bunlar bakanlık kararının hatalı alındığını ortaya koymaktadır dedi.
Subaşı; 2020 yılında afetler ve iklim olumsuzlukları nedeniyle az ürün elde eden çiftçimizi korumak, Bakanlığınızın öncelikli görevi olmalıydı diyerek bakana şu soruları yöneltti:
1- Portakal ihracatına getirilen bu dolaylı engelin hem ihracatçıya hem üreticiye zarar vereceğinin biliniyor olması gerekirken bu talimat yazısı ile ne amaçlanmıştır?
2- Bu talimatın kaldırılması, geri çekilmesi veya yeniden düzenlenmesi konusunda Bakanlığınızın bir açıklama yapması beklenmekte olup yeni bir düzenleme düşünülüyor mu?
3- Daha önce limon ihracatında yapılan engelleme ile limon ihracat pazarını kaybetmiştik. Bu defa portakalda da aynı kaybın yaşanma ihtimaline karşı tedbir düşünüldü mü?
4- Ülkemiz ihracatçısı ve üreticisini zor durumda bırakacağı kesin olan kararları son anda anda ve bilgi paylaşmadan alma alışkanlığını bırakmayı düşünür müsünüz?