İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, 31 Mart yerel seçimlerindeki başarısızlığın tek sorumlusunun Genel Başkan Meral Akşener olmadığını söylerken doğru aday belirleme noktasında teşkilatları hedef tahtasına oturttu.
ORTAK ADAYA ODAKLANILMIŞ
Nasıl ki bir sonraki yerel seçimin Mart 2029’da yapılacağının belli olduğu gibi 2019 Mart seçimlerinden sonra Mart 2024 tarihinde yerel seçim yapılacağının belli olduğunu aktaran Uğur Poyraz, teşkilatların buna göre hazırlık yapması gerektiğini dile getirdi. Poyraz, “Ne zaman yapılacağı belli olan bir seçimle ilgili partilerin bir alt yapısı olması lazım. İYİ Parti’nin kendi adaylarıyla girme kararının paralelinde İYİ Parti’nin 4 yıl boyunca bir yerel seçim stratejisi oluşturulmamış. Bizim 4 yıl içerisinde bir hazırlığımız oluşmamış. Çünkü İYİ Parti’nin Yerel Yönetimler Başkanlığı da bu noktada nasılsa bir ortak aday süreci götürülür diyerek bütün konsantrasyon partinin tüm kurullarıyla genel seçime adapte edilmiş” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAOĞLU VE ÖZEL DÖNEMİ
İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz şunları söyledi: “İYİ Parti kendi kurulları ile bir karar aldı. Kendi adayları ile seçime girme kararı aldı. Bunun altını çiziyorum. Bu kararı iki aşamada aldı İYİ Parti. İlk olarak 13 Eylül 2023 tarihinde ve devamında CHP’de bir kongre oldu ve Özgür Özel Genel Başkan oldu. Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında bir görev değişimi oldu. Yanlış hatırlamıyor isem 4 Aralık tarihinde Özgür Özel bir işbirliği teklifi ile partimize nezaket ziyaretinde bulundu. Daha önce 13 Eylül’de tek başına seçime girilme kararı alındığı için bu teklifin görüşülmesi için yeniden Genel İdare Kurulu’nun karar vermesi gerektiği ifade edildi. Genel İdare Kurulu’nda da değerlendirme yapıldı ve bir oylama yapıldı. Bu oylama kapalı oylama halinde yapıldı. 15’e 35 işbirliği yapmama yani tek başımıza seçime girme kararı çıktı. Teşkilatlarımızın büyük bir kısmı özellikle İstanbul ve Ankara özelinde ortak adaya sıcak bakıyordu. Toplantıda da bu konu açıkça dile getirildi.”
PARTİDE BİR REHAVVET OLUŞMUŞ
“Tüm partiler kendi adayları ile seçime gidebilir, İYİ Parti’de kendi adayları ile seçimlere gidebilir” diyen Uğur Poyraz, “Ama problem şu. 31 Mart 2024 seçimlerinin ne zaman yapılacağı Anayasa’da yazıyor. Yani tarih 31 Mart 2024. Şimdi önümüzdeki yerel seçimlerinin de ne zaman yapılacağını biliyoruz. 30 ya da 31 Mart 2029 tarihinde yapılacak. Yerel seçimler genel seçimler gibi değil. Öne alma ya da geriye alma gibi bir durum söz konusu değil. Şimdi temel problem şu. Kendi adaylarımız ile gitmenin temel doğrulukları da var. Hem CHP hem de İYİ Parti teşkilatları şöyle bir duruma alışmışlar. Ortak adaylarla hareket edildiği için yerelde bir hakimiyet kurma gibi bir rehavet oluşmuş. Hem CHP hem de İYİ Parti de bir rehavet oluşmuş” şeklinde konuştu.
KAZANACAK ADAY MOTTOSUNA UYULDU MU?
Yerel seçimler öncesinde CHP ile işbirliği noktasında Kemal Kılıçdaroğlu dönemi ve Özgür Özel dönemi diye ikiye ayırmak gerektiğinin altını çizen Uğur Poyraz, “Seçimlerdeki başarısızlık ile ilgili bana göre iki boyutu var. 13 Eylül tarihi önemlidir. Partilerin kendi adayları ile seçime girmesi bir ön koşuldur. Benim baktığım 31 Mart 2024 yerel seçimleri için teşkilatların bir hazırlığı olup olmadığına bakarım. Daha önce ortak aday ile gidilen yerlerde teşkilatlar aday noktasında herhangi bir çalışma yaptı mı? Bu 6 ayda yapılacak bir konu değil. Son 3 ay kala aday açıklayıp sahaya çıktığınızda vatandaştan hep aynı tepkiyi alıyorsunuz. Vatandaş seçimde geliyorsunuz bir daha gelmiyorsunuz diyor. 1 Nisan’dan itibaren bir sonraki seçimlerde yeniden adaylık düşünenler kaldığı yerden bugün seçim olacakmış ve kendisi aday olacakmış gibi çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Böyle bir hazırlığımız var ise evet kendi adaylarımızla girelim. Ama böyle bir hazırlığımız yoksa kendi adaylarımız ile seçimlere girme konusunu tekrar tekrar düşünmemiz gerekir. Maalesef böyle bir hazırlığımız olmadığını da yetkili birimlerimiz söyledi. İkinci aşama ise aday belirleme süreci. Yerel seçimlere girerken Genel Başkanımız Sayın Merak Akşener 14 ve 28 Mayıs seçimlerine girerken kazanacak aday tespiti vardı. Adayın cinsiyeti, adı soyadı, dini, dili, mezhebi hiçbirşeyi belli değildi. Belli olan tek şey kazanacak aday olmasıydı. Neydi? Bu ölçümlenecek. Bütün adaylar masaya yatırılacak ve kim kazanır bakılacaktı. Kazanacak aday mottosunu ortaya koyan sayın Genel Başkanımızın bu kararının arkasında durması gerekirdi. Geldiğimiz noktada başarılı olamadığımızı görüyoruz” açıklamasında bulundu.
SORUMLU MERAL AKŞENER DEĞİL
“Kendi adaylarını belirlemede sorumlu Meral Akşener değil ilgili birimlerdir” diyen İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, “ İlgili birimler bunu ölçümleme tekniği ile belirlemek zorunda. Bu ölçümlemenin sonuçlarını da Genel Başkanlık makamına eksiksiz bir şekilde sunmak zorunda. Bu aldığımız seçim sonuçları birkaç ayda alınabilecek bir sonuç değil. Ya ölçümlemelerde sorun yaşıyoruz ya da ölçümlemeleri yapanlar eliyle Genel Başkanlık makamı yanlış bilgilendirme cüreti ile karşı karşıyayız. Bunun hangisi doğru ilerleyen süreçte göreceğiz” ifadelerini kullandı.
DÜŞEN OYLAR TEPKİ OYUDUR
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olarak lanse ettiği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a karşı yerel seçim öncesinde yürüttüğü politikanın halkta ters tepki aldığının altını çizen Uğur Poyraz, “Bunlar bir tepki oyudur. İYİ Parti’nin oylarının düşmesi bir tepki oyudur” dedi.
5 YIL İYİYDİ DE 5 AYDA NE OLDU?
Seçim mağlubiyetinin tek sorumlusunun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olmadığını dile getiren Uğur Poyraz, CHP ile 5 yıllık bir ilişki olduğunu söylerken “Bu 5 yıllık ilişkide toplum şuna baktı. Ya kardeşim 5 yılda neden bu kadar övdünüz, 5 aydır da niye bu kadar bağırıyorsunuz bunlara? Bunu idrak edemiyor halk. İYİ Parti’nin 5 yıllık bir kefareti var. CHP’nin kefareti var. 6’lı masada yer alan diğer 4 siyasi partinin kefareti var. Kefaret ile birlikte bu övgü bu alkış 5 yıl boyunca devam etti. Dolayısıyla 5 yılın sonunda seçim zamanında neden bu çıkışlar diye soruyor halk. Vatandaş açık bir şekilde niye şimdi diye soruyor. Bu tek başına bir etken değil. Bu bir kampanya dili. Partimizin kampanyalardan sorumlu birimleri var. Parti’nin organları, divan kurulu karar verir. Genel Başkan’a karşı yazısız, tartışmasız bir kanunu vardır. Genel Başkanlık makamına girdiğiniz andan itibaren hiçbir kelimeyi mübalağa edemezsimiz, yanlış söyleyemezsiniz. Bu yazısız kuraldır” diyerek seçim kampanyasını yürütenlerin de büyük hata yaptığını kaydetti.
SLOGANİK CÜMLELERLE SEÇİM ALINMAZ
Yerel seçim son 8 ayda bambaşka bir yere tırmandırıldığını anımsatan Uğur Poyraz, “ Seçtiğimiz belediye başkanları, meclis üyeleri bizi Avrupa Birliği’ne sokmayacak. Ekonomik krizi falan ortadan kaldırmayacak. Yaşadığımız kentlerde belediyelerin vermiş olduğu hizmetleri yapacak, şehre katkı koyacak ama ülkedeki gidişatı değiştirmiyor. Geçmişte işte x şehirleri alanlar iktidarı alır diye mottolar oluşturuldu. Daha önceki seçimlerde de bunun böyle olmadığını gördük. 14-28 Mayıs seçimleri ve sonrasındaki seçimlerde de benzer vurgu yapılıyordu ve bunun da böyle olmadığını gördük. Toplum ve dünya değişti. Bunu görmemiz gerekiyor. Genel geçer sloganik cümleler ile seçim almak mümkün değil” diye konuştu.
Haber: Yalçın KÜÇÜK