Sözlükte “bir şeyi yetkinlik noktasına varıncaya kadar kademe kademe inşa edip geliştirmek” mânasındaki rab (rabb) kelimesi mübalağa ifade etmek üzere daha çok sıfat gibi kullanılır ve kelimeye hepsi de Allah Teâlâ hakkında olmak üzere “mâlik, seyyid, idare eden, terbiye eden, gözetip koruyan, nimet veren, ıslah edip geliştiren, mâbud” gibi anlamlar verilir.
Kur’ân’ın ilk muhâtapları, Rab kelimesini sözlük manası çerçevesinde (sahip, efendi vb.) kullandıkları gibi, tanrı anlamında da, hem hayatlarında belli belirsiz yer verdikleri Allah için hem de O’na ortak koştukları putları için kullanıyorlardı. Ancak onların düşüncesindeki Rab kavramı, öncelikle putlarını ifade ediyordu. Tevhid prensibini kökleştirmeyi amaçlayan Kur’ân, “De ki: Allah her şeyin Rabbi iken, ben O’ndan başka bir Rab mi ararım..?” ayetinde de belirtildiği üzere; Rab kelimesi hakkında doğru olmayan bu ortak kullanımı düzeltmeyi, söz konusu kelimenin mutlak anlamda sadece Yüce Allah için kullanılabileceği gerçeğini ortaya koymayı hedeflemiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’de, Rab kelimesinin oldukça fazla sayıda zikredilmesi (971 defa)30 onu, ulûhiyyeti belirtmek için Lafzatullah’tan sonra en çok kullanılan isim yapmıştır. Bu kullanım, Rab kelimesinin Kur’ânî terminolojideki önemini göstermekle beraber, hedeflenen bir gayeye de işaret etmektedir. O gaye, söz konusu kelimenin kullanım alanının, yani kavramsal çerçevesinin bizzat Kur’ân tarafından belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Kur’ân’da geçen Rab kelimelerinin hemen hepsiyle Allah kastedilmiş, ancak istisna olarak başka varlıklar da adlandırılmıştır. Dört âyette beş defa “hükümdar” mânasında Hz. Yûsuf dönemindeki Mısır meliki için kullanılmış (Yûsuf 12/23, 41, 42, 50), bir âyette Hz. Mûsâ devrindeki Firavun’un tanrılık iddiasıyla kendisi hakkında kullanımı şeklinde (en-Nâziât 79/24), bir âyette de Allah’tan başka rab aranmamasının gerektiği vurgulanırken (el-En‘âm 6/164) zikredilmiştir.
Rab kelimelerinin büyük kısmının (yaklaşık 806 defa) inanç konularının ağırlık kazandığı Mekkî ayetlerde yer alması; muâmelat mevzularının yoğunlukta bulunduğu Medenî ayetlerde daha az oranda geçmesi (yaklaşık 165 defa) bu hedefi açıklayıcı bir argümandır. Hatta Mekke döneminin ilk yıllarında inen ayetlerde (risâletin ilk 6 yılı), Allah’ın doğrudan Zatına delalet eden Lafzatullah’tan ziyade Rab kelimesinin yer alması söz konusu tespiti desteklemektedir.
Mekke döneminin ilk evrelerinde inen ayetlerde Allah lafzından çok Rab kelimesinin geçmesi nedendir? Başka bir ifadeyle neden Rab kelimesi daha çok tercih edilmiştir? şeklinde bir soruyla karşılaşılabilir. Bu soruya, “Mekke dönemi cahiliye anlayışında Rab kelimesi Allah lafzından daha belirgin ve çok kabul görmüş bir kavramdı”, cevabıyla karşılık verilebilir. Başka bir anlatımla, Allah lafzı cahiliye anlayışında -her ne kadar Hz. İbrahim’in (a.s.) dininin etkileriyle bilinse de karşılığı tam belirgin olmayan bir kavramken, Rab kavramı söz konusu anlayışta nispeten daha bilinir ve etkin bir konumda bulunuyordu.
İhlâs suresi ve sebeb-i nüzulü bu hususa ışık tutar. Rivayet edildiğine göre Mekke müşrikleri Hz. Muhammed’e (s.a.s.) “Rabbinin özelliklerini bize bildir.” dedikleri zaman, “De ki: O Allah’dır, bir tektir.” cevabını içeren İhlâs suresi indirilmiştir. Öyle anlaşılıyor ki, Rab kelimesinin anlamı soruyu yöneltenlerin zihninde oldukça belirgindir. Diğer yandan surenin içerdiği cevap sadece Allah lafzıyla sınırlı kalmamakta, O’nun bir oluşu ve benzeri özellikleri de vurgulanmaktadır.
Kur’ân’ın Rab kavramı için hedeflediği gaye, onu tebliğ ve tebyîn eden Hz. Muhammed’in (s.a.s.) sözlerinde de görülmektedir. Ebû Hureyre’den rivayet edilen, “Köle efendisine/sahibine “Rabbim” demesin.” hadisinde görüldüğü üzere Hz. Peygamber, kölenin sahibine Rabbim diye hitap etmesini yasaklamıştır. Allah Elçisi, Rubûbiyyette Yüce Yaratıcı’ya ortak koşma manasına gelebileceğinden ve hoş karşılamadığından dolayı böyle denilmesini doğru bulmamıştır.
*Bu yazı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ogretim Görevlisi Dr. Aydın TEMIZER ‘in M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi 44 (2013/1), 39-66 sayısından alıntılanmıstır.