RABBİN SENİ TERK ETMEDİ SANA DA DARILMADI

  • imsa

Kuran-ı Kerim de Allah ile peygamberleri arasında geçen vahiy konuşmaların mahiyetine baktığımız zaman ilginç diyalog çeşitlerine şahit oluyoruz. Bu diyalog çeşitleri içerisinde, belki de en can alıcısı iki dostun birbirlerine olan sevgi ve samimiyetinin izlerini taşıyan diyaloglardır. Bu konuda en güzel örneklerden birisi Duha suresi 3. ayetidir.  Bu ayette Allah(cc) ve insan arasındaki dostluğunun en güzel örneklerinden birini görürüz.

   Peygamber efendimizin (sav) insan olması hasebiyle inşallah demeyi ihmal etmesi neticesinde belirli bir süre vahiy gecikince, Allah-u Teâlâ’yı hakkıyla tanımayan, din düşmanlarına gün doğmuş oldu. Kendileri bir hatada insanları terk ettikleri için Allah-u Teâlâ’yı da kendileri gibi tasavvur edip peygamberini terk ettiği düşüncesine kapılıp sevindiler. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ Duha suresi 3. Ayetinde Rabbin seni terk etmedi sana da darılmadı buyurarak dostuna olan desteğini ilan ederken, din düşmanlarının da sevinçlerini kursağında koydu.

   Peygamber efendimiz hakkında inen bu ayeti aslında güzel analiz etmekte fayda var. Allah-u Teâlâ’nın seni terk etmedim(sen benim dostumsun) hitabına mazhar olmasına sebep olan süreci iyi analiz etmek gerekiyor? Peygamberlik makamında olduğu için mi bu hitaba mazhar olmuştur? Yoksa sıkıntılı bu süreçte inancının gereği olan tavır ve davranışı sergilediği için mi bu hitaba mazhar olmuştur? Bu olaya bakış açımız aslında bizim zihnimizdeki Allah(cc) tasavvurumuzu ortaya koyacaktır. 

    Vahiy bir müddet gecikince Peygamber efendimiz, haliyle bulunduğu şartlar içerisinde çok müşkül bir duruma düşmüştü. İnanmayanlar bu hali fırsat bilerek Allah resulüne her türlü eziyet etmelerinin yanında, Allah ile arasını bozmaya çalışıyorlardı. Vahyin gecikmesini fırsat bilenler, savunduğu değerlerden ve duruşundan taviz vermesi için Allah resulüne (s.a.v) baskı yapıyorlardı. Tüm bu sıkıntılara ve iki ayaklı şeytanların vesveselerine rağmen Allah resulü hiçbir şekilde duruşundan, inancından taviz vermedi. Allaha olan güveninden bağlılığından milimetrik bir değişme olmadı. Bu kararlı duruş neticesinde vahiy kapısı tekrar açıldı ve Rabbin seni terk etmedi ayeti indi.

   Allah-u Teâlâ bu ayetle iki güzel mesajda vermiş oluyordu. İlki Allah-u Teâlâ bir yandan peygamberini destekleyerek müşriklerin sevinçlerini kursaklarında koyarken, aynı zamanda ikinci mesaj olarak ta kendisini gerçek manada sevenlere de güzel bir müjde vermiş oluyordu. Bizlerde insan olmamız hasebiyle, yaşarken içinde bulunduğumuz şartlar gereği hatalar yapacağız sıkıntıya duçar olacağız. Bazen isteklerimizle, elde ettiklerimiz birbirini tutmayacak ve sıkıntıya, zorluğa düşeceğiz.  Bu sıkıntılar içerisinde sergileyeceğimiz davranışlar bizim inancımızın gücünü ve Allaha olan sevgimizin mahiyetini belirleyecektir. 

   Nasıl ki Allah-u Teâlâ peygamberini terk etmediğini Duha suresinde bildiriyorsa, sıkıntılı ve dar zamanında aynı şekilde hareket eden ve inancının gereği olan duruşu sergileyen hiçbir kulunu terk etmeyeceğini ve er veya geç yardıma mazhar olacağı müjdesini de veriyor. Bir Müslüman içinde bulunduğu sıkıntılara sabreder, sıkıntı ve zorluk anlarında Allah-u Teâlâ ile bağını koparmazsa, peygamberine verdiği müjdeye kendisinde nail olacaktır. Biz Allah’ı terk etmedikçe, Allah-u Teâlâ hiçbir zaman bizi terk etmeyecektir.

   

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.