Rabbimiz, bizlere Yüce bir Kitap indirdi. Örnek bir Peygamber gönderdi. İnsanca bir hayatı, mümince bir duruşu Kitabında ve Resûlünün örnekliğinde bizlere öğretti. Geliniz, bugünkü konumuzda Kuran-ı Kerimin tanıttığı ve Peygamberimizin örnek yaşantısıyla gösterdiği bir müminin vasıflarını hep birlikte bir kez daha hatırlayalım.
Mümin, Allahın varlığına ve birliğine gönülden iman eden kişidir. Allahın meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini; ahireti, kaderi, Muhammed Mustafa (s.a.s)in Allah katından getirdiklerini tereddütsüz tasdik edendir. Peygamberinin örnek ahlakını hayata dönüştürendir mümin.
Kuranda bizlere takdim edilen müminler, yaratılış gaye ve hikmetinin farkında olanlardır. Gördüklerine duyduklarına, yaşadıklarına tefekkür, tezekkür ve ibret nazarıyla bakanlardır. Kulluk ve ibadet bilinciyle yaşayanlardır. Namazlarını, şuur ve huşuyla eda ederek, miraç bilenlerdir. Zekâtı sırf Allah rızası için, gönülden verenlerdir. Oruçlarını kötülüklere kalkan kılanlardır.
Rahmânın has kullarıdır müminler. Kalpleri, Allahı hamd ve zikirle mutmain olur. Onun ismi anıldığında yürekten, derin bir saygı duyarlar. Allahın âyetlerine, emir ve yasaklarına kör ve sağır kesilmezler. Bütün bunları doğru anlamaya, en güzel şekilde yaşamaya gayret gösterirler.
Tevazu sahibidir müminler. Kibirlenmezler. Gururlanmazlar. Üstünlük taslamazlar. Vakurdurlar. Dünya ve âhiretlerine faydası olmayan boş söz, tavır ve tutumlardan uzak dururlar. Cahillerin sataşmasına sadece selâm! diyerek karşılık verirler.
Tevekkül ehlidir müminler. Sadece Allaha dayanıp güvenirler. Sadece Ondan yardım isterler. Hata ve günahlarına tövbe ederler. Yanlışlarını bilerek, ısrarla sürdürmezler. Her daim sabrı kuşanırlar. Zorluk ve musibetler karşısında yılmazlar, ümitlerini yitirmezler. Hayatın bir imtihan olduğu bilinciyle,
Biz her şeyimizle Allaha aidiz ve Ona döneceğiz. diyerek teslimiyet ve metanetlerini dile getirirler. Öfkelerini yenerler. Kendilerine yapılan kötülükleri affederler.
Müminler, doğruluğu, sadakati kendilerine şiar edinirler. Yalandan, yalancı şahitlikten, aldatmadan kaçınırlar. Verdikleri sözden kesinlikle dönmezler. Emanete asla ihanet etmezler. Hak ve hukuktan ayrılmazlar. İffet ve haysiyetlerini korurlar. İnsanca bir yaşam uğrunda mücadeleden bir an olsun geri durmazlar. Yoklukta ve varlıkta Allah yolunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmazlar.
Birbirlerinin dostları ve kardeşleridir müminler. Birbirlerini yalnızlığa terk etmezler. Başkalarının kötülüğünü istemezler. Şerde değil, hayırda yarışırlar. Kötülükte değil, iyilikte yardımlaşırlar. Şefkat ve merhameti elden bırakmazlar. Zulme, şiddete, vahşete geçit vermezler. Birbirlerinin saygınlığına gölge düşürmezler, hadlerini aşmazlar. Hiçbir zaman itidalden ayrılmazlar. Nazargâh-ı İlahî olan gönlü incitmezler. Hele hele Allahın mükerrem ve haram kıldığı bir cana asla kıymazlar.
İşte bütün bunlar, Rabbimizin Yüce Kitabında haber verdiği mümin kullarının vasıflarıdır. Bu güzelliklere sahip olanlara ne bir korku vardır ne de bir hüzün. Onlar, Allahın sonsuz mağfiretine ve ebedi cennetine ulaşacaklardır. Orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır. İkramların en güzeliyle ağırlanacaklardır.
Ne mutlu Rahmânın has kullarına! Ne mutlu yaratılış gaye ve hikmetine uygun yaşayarak Allahın rızasını kazananlara! Ne mutlu yolu huzura çıkanlara! Ne mutlu fâni âlemi bâki bir kazanca dönüştürenlere!
Yüce Rabbimiz, hepimizi sevdiği ve razı olduğu kullarından eylesin. AMİN .