SAD SURESİ 35. AYETİ IŞIĞINDA CİN VE CİN HİKAYELERİ1

  • imsa

İnsanlık yaratıldığından beri sahip olduğu ve ahretini kazandıracak bilgilerle yetinmeyi
becerememiştir. Bundan dolayı mükellef olmamasına rağmen Gayb alemindeki bilgilere sürekli ilgi
duymuştur. Üstelik Allah-u Teala enam suresi 59. ayetinde olduğu gibi birçok ayette ‘’Gaybın
anahtarları Allah’ın yanındadır; başkası onları bilemez’’ buyurmasına rağmen bu konulara bir
türlü ilgisiz kalmamıştır. İlgi duyduğu konuların başında ise kuran-ı kerimde kendi adları ile sure
bulunan cinler ve cinlerin dünyası gelmektedir. Cinlerin varlığı kuran ayetleri ile bildirilmesine
rağmen, yaşantıları ve özellikleri hakkında bize çok fazla bilgi verilmemiştir. Bu bilinmezlikten
olsa gerek ki insanlık varoluşundan beri cinlere ilgi duymuştur. Bu ilgi ve merak aynı zamanda bir
sektörün oluşmasına da sebep olmuştur. Bu sektör; gerek merak duysusuna hitap ederek gerekse
insanların bilgisizliğini korku ile birleştirerek abartılan hikâyelerle varlığını yüzyıllardır devam
ettirmiştir.
İnsanların cinlere karşı duydukları ilginin en önemli temelini, onların gaydan haberdar
oldukları inancı oluşturmaktadır. Bunun yanında cinle duyulan ilginin ikinci sebebi ise Allah-
u Teâlâ katında güç ve etki noktasında değerinin olduğuna inanılmasıdır. Cinlerin bir şekilde
Allah-u Teâlâ’ya etki edebileceğine inanılmasıdır. Cinler noktasındaki insanların bu şekildeki
düşüncelerinin yanlış olduğunu Allah-u Teâlâ kuran-ı kerimde ayetlerle açıklamasına rağmen
insanlar bu yanlışta ısrarından vazgeçmemiştir ve vazgeçecek gibide görünmemektedir.
Cinler hakkında ki bu yanlış inanışlara ayetlerde temel olarak iki konuya değinilir. Birincisi
cinler de sizin gibi yaratılmış bir canlı türüdür ve Allah katında hiçbir yaptırımı yoktur.
İkincisi cinler tüm yaratılmışlar gibi gaybı bilmez/bilemezler. Cinlerinde insanlar gibi ne için
yaratıldı gerçeği zariat suresi 56. Ayetinde Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler
diye yarattım diye ifade ediliyor. Cinler hakkında saffat suresi 58. Ayetinde ise ilginç bir ifade
kullanılır. Bu ayette Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de
kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler denir. Bu ayet cinlere yönelen insanların ne
kadar akılsız ve zavallı olduklarını ifade eder.Yani sizin uluhiyet ve ya güç affettiğiniz cinler
yaratılmış oldukları ve hesap vereceklerini bilmelerine rağmen siz onlara kendilerinin iddia
etmedikleri güçler yüklüyorsunuz der.
Cinlere ilginin ikinci sebebi olan cinlerin gayb’dan haberdar olduğu inancı kuranda iki
yerde reddedilir. İlk örnek sebe suresi 14. Ayetinde  Süleyman’ın cesedi yıkılınca cinler
anladılar ki, eğer gaybı bilmiş olsalardı aşağılayıcı azap içinde kalmamış olacaklardı
şeklinde anlatılır. Ayetlerden anlaşıldığı gibi Süleyman (as) cinlere hükmedecek bir güce sahipti.
Onları insanların yapmakta zorlandığı işlerde çalıştırıyordu. Lakin onlar bu işte gönüllü değildiler.
Süleyman (as) hergün onların başında durup denetlediği bildirilir. Lakin ömrü bitip rabbi onu vefat
ettirmesine ve o şekilde uzun bir müddet karşılarında kalmasına rağmen cinlerin içinde bulundukları
zillet sebe suresi 14. Ayetinde şöyle anlatılır. Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimizde,
öldüğünü, ancak asâsını kemiren ağaç kurdu göstermişti. Süleyman’ın cesedi yere yıkılınca
ortaya çıktı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı o aşağılayıcı eziyete katlanıp durmazlardı.
Cinlerin gaybı bilemedikleri hakkındaki ikinci örnek ahkaf suresi 29-30 ayetlerde anlatılır. Bu
ayetlerde Hani cinlerden bir gurubu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur'an'ı
dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) «Susun» demişler, Kur'an'ın okunması bitince
uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.  Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan
sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap
dinledik. Ahkaf 29-30 Bu ayettede ifade edildiği gibi cinlerin güçleri sınırlı. Çünkü kendi
zamanlarında kendi yaşam alanlarında nazil olan kurandan haberdar olamamışlardır. Ancak
gökyüzündeki gelişen olaylar üzerine araştırmaya girişmişlerdir. Konuya inşaallah daha sonra
kaldığımız yerden devam edeceğiz.