Bugün içinde bulunduğumuz olaylar bize gösteriyor ki ülkenin geleceğini düşünen kesimin mutlaka ve mutlaka doğru işler yapması ve doğru yerde olması gerekmektedir.Dünülkemizi dışarıdan idare edenlerin bugün aynı heveslerinin devam ettiğini gelişen olaylardan anlamaktayız.Bu olayları aslında herkes biliyor ama yine de küçük hatırlatma olarak birkaçını söylemek isterim.
Etrafımızdaki ülkelerin bilinçli olarak savaşa sürüklenerek parçalanmaları ve sözde müttefiklerimizin bu ülkelerdekidüşmanterör örgütlerine yapmış oldukları bir ülkenin ihtiyacından fazla olan silah yardımlarını söyleyebiliriz. Ülkemiz ve halkımızın geleceğinin teminatı olan dost ve kardeş ülkelerle aramızın açılabilmesi için yapılan uluslararası sunni düşmanlıklarla ortaya çıkarılangerginlikleri söyleyebiliriz. Sözde müttefik ve dostumuz olduğunu söyleyenlerin ülkemizin dört tarafını saran askeri üsler kurarak bizi kıskaca aldıklarını gösterebiliriz.İçimizdeki muhalefeti medetumduracak şekilde söylemleriyle ve satın aldıkları kimselerin devletin içindeki bağlantılarıyla ortaya çıkarmaya çalıştıkları idari boşluğu gösterebiliriz.Devleti idare eden mekanizmayı yıkmaya çalışarak 17/25 Aralık ve 15 temmuz darbelerinin dış güdümlü olarak yapıldığını görebiliriz.
Bütün bu olayları arttırarak sıralayabiliriz ki bunlar da dış güdümlü ve destekli, kendisi iş yapamayan kesimlerinharekete geçirilmeye çalışıldığı için yapıldığını görebiliyoruz.Bütün bunlardan şunu söyleyebilirim ki halkın desteği ile ayakta duran devlet idaremiz, yalan söyleyenler ve bazı bilinçsiz icraatlar neticesinde kendi tabanından uzaklaştırılmayaçalışılmaktadır. Ülkemizin geleceğini düşünen halkımız bu oyunları görerek doğru yerde olmayı sürdürmelidir. Lakin kendisini ölümüne destekleyen toplumun duyarlılıklarını göz önünde bulundurmayan bir idare de halkın desteğini kaybetmeye devam edecektir.İdarenin bu duyarsız yaklaşımının neticesini Ankara ve İstanbul belediye seçimleri göstermiştir. Çok doğru sonuç olmadığını bile bile Avrupanın çürümüş aile yapısının ve bugün anlaşılmayan ama Avrupanın çökmüş medeniyet yapısının peşinde koşan bir iktidarın istenmediği de açıktır.
Bu kadar çok iç ve dış düşmanların olduğu bir ülkenin idaresinin ne kadar zor olduğunu da biliyoruz. İşte o yüzden 15 Temmuzda olduğu gibi ülke geleceğine canlarıyla sahip çıkabilecek bir toplumun desteğinin yerine o desteği koparmaya çalışanların gösterdikleri yollara giden bir iktidarın elde edeceği sonucun ne olduğu ortada değil midir. Bizler, ülkemizin geleceği için basireti açık halk ve idarecilerimizin,Allahu Teala'nın razı olacağı bilinç ve istikamet ile yollarına devam etmelerini ümit ve dua ediyoruz.
Eğitimde, teknolojide, tarımda, sanayide ve her türlü teknik gelişmelerde dünyadaki Müslüman ve Türk toplumlarını bir araya getirebilecek gelişmelerin özlemini duymaktayız. Bunun için halk olarak fiili duamızı,bu işleri yapacağına inandığımız idarecileri iş başına getirmekle yaptık. Şimdi doğru fiili dua sırası idarecilerimiz de...