TÜRK-İş İl Temsilcisi ve Yol İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Cemil Ünal,
yüksek sıcaklıklar altında çalışmak durumunda kalan işçilerin mevcut mesai
koşullarını yakından takip ettiklerini söyledi.
Tespit ettikleri eksikliklere ilişkin yetkililere seslenen Ünal, “Sıkıntı yaşadığımız
anlar oluyor. Bunların bir an önce çözümlenmesini, işverenlerin de bu konuda
biraz duyarlı olmalarını temenni ediyorum” dedi.
İklim krizinin derinleşmesi ve ekolojik yıkımın artışıyla birlikte yerkürede mevsim
sıcaklıkları da değişiyor. Güney Avrupa’da görülen iklimlerin en sıcak olanı Akdeniz iklimi
El Nino sıcaklarının etkisiyle şehrimizi kasıp kavuruyor. Ülke genelinde etkili olan aşırı sıcak
havalarda çalışmak zorunda olan işçiler, bağlı bulundukları sendikaların ana gündem
maddesini oluşturuyor. Sendikaların yetkili isimleri olarak, yükselen sıcaklığa karşı
çalışanların sağlığını korumayı amaçlayan, işçilerin yüksek sıcaklık değerleri altında
çalışırken karşılaşacağı ağır sağlık risklerine karşı alınması gereken tedbirlere vurgu yapan
TÜRK-İş İl Temsilcisi ve Yol İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Cemil Ünal, 6331 sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun önemine dikkat çekti.
“GENEL BAŞKAN AĞAR, SON DERECE TEMKİNLİ”
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın, YOL-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ramazan
Ağar’ın konuyla ilgili son derece temkinli olduğunu ifade eden Ünal, “Türkiye İşçi
Sendikaları Konfederasyonu olarak, TÜRK-İŞ Antalya Temsilcisi olarak, bizler de aynı
hassasiyeti gösteriyoruz. Çünkü çalışma hayatının düzene konulması ile ilgili faaliyetleri, iş
sağlığı ve güvenliğine ilişkin uygulamaları sendikalarımızın son derece önemsediklerinin
farkındayız. Zaten hocalar nezdinde bu konuyla ilgili ara ara eğitimler de veriliyor” dedi.
“UZMANLAR, GEÇMİŞE ORANLA DAHA TEMKİNLİ”
Yetkililer tarafından yapılan meteorolojik açıklamaları yakından takip ettiklerini dile getiren
Ünal, “İşçiler, yüksek sıcaklıklar altında mesleklerini icra ettikleri için havaya ilişkin her
detay, insan sağlığı için çok önemli. İş yeri hekimleri de bu konuda çok duyarlı. İş sağlığı ve
güvenliği uzmanları da geçmişte yaşanan bazı sıkıntıların yeniden yaşanmaması için artık
biraz daha temkinliler. İşçilerin kılık ve kıyafetleri, tükettikleri sıvı miktarları önemsediğimiz
diğer konu başlıklarını oluşturuyor. Bu konularda işveren tarafından gerekli destekler alınıyor.
Ancak sıkıntı yaşadığımız anlar da oluyor. Bunların bir an önce çözümlenmesini, işverenlerin
de bu konuda biraz duyarlı olmalarını temenni ediyorum” diye konuştu.
“SÖZLEŞMEDE HAK EDİLEN HAKLAR KULLANILIYOR”
Coğrafi koşullar göz önünde bulundurularak bazı noktalara ayrıcalıkların tanınması
gerektiğine dikkat çeken Ünal, “Antalya’da kırsal kesimlerin söz konusu olduğu bölgelerde,
kırsal kesimlerin enlem-boylam ile ilgili yakınlık bölgelerinin fazla olduğu illerin çalışma
programları oluşturulurken biraz daha ayrıcalık tanınması gerekmektedir. İş şartlarına
bakıldığında zaten toplu sözleşmede hak edilen haklar kullanılıyor. Fakat ara ara da zaten
işveren o konuda gerekli hassasiyeti göstermeli. İşçi ne kadar dinlenmeli? İşçi ne kadar
çalıştırılmalı? Bu sorulara verilecek cevaplar, önemsediğimiz konuların temelini oluşturuyor”
şeklinde konuştu.
“İŞVERENLER, BİRAZ DAHA SAMİMİ OLSUN”
Yerin metrelerce altında çalışan maden işçilerinin Anadolu’nun en önemli gerçeği olduğunun
altını çizen Ünal, “Bu kesimde yer alan isimlerin sağlığını etkileyici birtakım sebeplerin
ortadan kaldırılması adına işverenlerin biraz daha duyarlı, biraz daha samimi olması
gerekmektedir. Genel anlamda baktığımızda işverenlerin mevcut bir samimiyeti var. Bizim
temsilci arkadaşlarımız, bir sıkıntı olduğu zaman onun ortadan kalkması için bizlere bilgi
verir. Bizde idare ve işveren ile görüşürüz. Bunun yanında birçok tarım işçisinin şu anda
küçük yaşta bebekleri ile beraber arazide çalıştıklarını gözlemliyoruz. Güçsüz olunan alanlar
ile ilgili örgütleme için gayret sarf ettiğimiz görülüyor. Biz zaten çaba gösteriyoruz. Her
çalışanın 1-2 saatlik de olsa sigorta priminin yatması taraftarıyız. Bu da kayıt dışılığı önlüyor.
Bu durum bizim bulunduğumuz örgütlü alanlarda, denetlerimizin daha basit olmasını
sağlıyor” ifadelerine yer verdi.
YAZIN SICAK HAVA, KIŞIN KAR İLE MÜCADELE
Tarım sektöründe çalışan taşerondaki arkadaşların sıkıntılarının bulunduğunun bilgisini veren
Ünal, şöyle konuştu; “Bunları duyuyoruz ve onları uyarıyoruz. Tarım-İş Sendikası Antalya
Şube Başkanı Feyzi Özer de bu konu ile ilgili arazide olan arkadaşların daha çalışabilir, daha
rahat çalışabilir, yaşam alanının daha düzgün olması için önlemler alma gayreti içerisinde.
Konuyu Antalya bazında düşünürsek, şehrimizde sıcaklık diğer illere oranla biraz daha fazla.
Örneğin Korkuteli’nde sıcaklıklar 35-40 derecenin üzerinde iken, asfalt döküyorlar. 110
derece zaten asfaltın sıcaklığı var. Tabii ki burada çalışan kişiler de ara ara dinleniyorlar. Yol
ve asfalt onu da yapmak zorundayız. Sadece sıcaklıklar değil soğuk havalarda kar mücadelesi
de bizim konularımız arasında yerini alıyor. Demir yollarında, kara yollarında, tarım
sektöründe, maden ocaklarında, özelde çalışan arkadaşların çalışma koşullarının
iyileştirilmesi açısından 6331 sayılı yasa gereği İş Sağlığı ve Güvenliği maddesine uyulması
bizim için çok önemli. ‘Yapılan çalışmaların hepsi yüzde 100 doğru mu?’ diye sorarsanız;
doğru olmanın gayreti içerisinde olduğumuzu ifade edebilirim. Çalışmaların doğru
yapılmasının hamleleri içerisindeyiz. YOL-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, bu
konuda çalışmalarını sürdürüyor.”
“SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HAKKI ÖDENMEZ”
Merkeze uzak noktalarda ve ilçelerde sağlık problemleri ile karşılaşılması halinde anında
müdahale edildiğini söyleyen Ünal, ambulans helikopterin çağrılmasını gerektirecek bir
durumla hiç karşılaşmadıklarını dile getirdi. Sağlık Bakanlığı’nın ambulans desteğinde
bulunduğunu kaydeden Ünal, “Ambulans helikopter ile bir müdahale durumunu biz
yaşamadık. Ama Anadolu’da bazı noktalarda bunlar yaşandı. Ambulanslarla Allah korusun;
kazada, hastalıkta, sıkıntıda anında müdahale edildiğini ve yapabildiklerini biliyoruz.
Kendilerini bu konuda kutluyorum. Sağlık emekçileri, bu konuda gerekli özveriyi her zaman
gösteriyor. Özellikle Pandemi döneminde çok büyük sıkıntılar çektiler. O süreç, onlar için hiç
kolay değildi. Bizde arazideydik biz de çalışıyorduk bir nebze ancak onların hakkı hiç
ödenmez. Onlara ayrıca teşekkür ediyorum. Hastaya anında müdahale ediyorlar” ifadelerini
kaydetti.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA AYRICALIK TALEBİ
Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının, hemşirelerin ve sağlık merkezlerinde çalışan
tüm isimlerin maaşlarının biraz daha artırılması gerektiğini söyleyen Ünal, açıklamalarını
şöyle sürdürdü; “Bu isimlerle beraber aynı maaşı alıyoruz ama onlara ayrıcalık tanınmalı.
Öğretmenlerle ilgili, memurlarla ilgili gerekli basın açıklamalarını ulusal basından okuyoruz.
Tabii hak ettikleri ücreti almaları için örgütler, gerekli mücadeleleri zaten veriyor. Muhakkak
Hükümet de bu konuda duyarlı olacaktır. Devletimiz çok güçlü. Biz devletimize inanıyoruz.
Sonuna kadar da yanındayız. Bu bayrağın altındayız.”
Haber: Duygu TEKİN