ŞİRK BULAŞMIŞ BİR ALLAH İNANCIYLA CENNET HAYALİ

  • imsa

İnsanın ve cinlerin Yaradan’ı ile olan bağını kısa ve öz anlatan ayetlerden biri Zariat suresi 56. ayetidir. Bu ayette Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Kısa ve öz bir ayet. Kısa olmasına rağmen mana ve mesaj olarak, Allah, insan ve cin arasındaki ilişkiyi en net şekilde anlatan ve sağa sola çekmeye müsait olmayan bir ayet. Biz bugün ayetin insan ve Allah (cc) boyutuna değineceğiz 

Ayet en başta insana; yoktan yaratıldığını hatırlatıyor. Akabinde ise yaratıldığına göre seni bir yaradan olduğunu aklından çıkarma deniyor. Daha sonra ise çok özel bir hitap yapılıyor. Bu kadar yarattıklarımın içinde sadece sana ruhumdan üfledim diyerek, yaratılanlar içinde en muteber varlık olduğu hatırlatılıyor. Tüm bu imkânları ya da güzellikleri size vermemin sebebi: ‘‘sonsuz bir hayat vaat edilen cenneti kazanma şansınız olsun’’ diyerek son nokta konuyor.

‘‘Ancak bana kulluk edesiniz’’ sözü aynı zamanda bir uyarı içermektedir.  Allah-u Teâlâ bizleri bu ayetle bilinçsiz, bilgisiz kulluk iddiasında bulunmamız halinde içine düşebileceğimiz hata ya da hatalar noktasında uyarıyor. Özetlersek şu mesaj veriliyor. Allahın varlığını kabul edip, iman iddiasında bulunan topluluklar içinde Allahtan başkasına bilerek veya bilmeyerek kulluk edecek insanlar olacak. Onun için dikkatli olun. Allahın varlığına inandığını söylerken, Allahtan başkasının rızasını gözeten ve bu uğurda çaba sarf eden insanlar gibi olmayın.

Şirk tehlikesine düşmemenin yolunu bize Yusuf suresi 104. Ayetinin sonunda ‘‘…elbet bu (vahiy) tüm insanlığı muhatap alan bir uyarıdır’' diyerek başta inandığını söyleyen Müslümanlar olmak üzere herkesi uyarıyor. Bir insanın kurandan uzak durması demek; Allah’ı bilmemek demek değildir. Tüm insanlık iyi veya kötü bir şekilde Allahın varlığından haberdardır. Allah katında geçerli olan iman ise: Kuranda Allah kendini nasıl tanıtıyor, insandan ne istiyor,  hangi söz ve davranışlar onun hoşnutluğuna ya da öfkesine sebep olduğunu bilmekten geçiyor 

Kurandan ve sünnetten bihabersiz iman ettiğini söyleyen ya da savunan insanların düşecekleri durum Yusuf süresi 106. Ayetinde şöyle tarif edilen:  ‘‘Hâlbuki onların çoğu, ancak müşrik kimseler olarak Allah'a îmân ederler. (Hem inanırlar, hem de şirk koşarlar) Yani İnsanların çoğu, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşarak, Allah'ın dışında başkalarını da otorite kabul edip şirke bulaşarak Allah'a iman ediyorlar.

İnandığını söyleyen bir insanın ancak Haşr suresinin 7. Ayetinde belirtildiği gibi ‘‘Peygamber size ne verdiyse, onu alın ve sizi neden sakındırmışsa, ondan uzak durun’’ ve ‘‘Şüphesiz ki Allah’ın Elçisinde sizin için, (yani) Allah’a ve ahiret gününe (kavuşmayı) umanlar ve Allah’ı çok hatırlayanlar için güzel bir örnek vardır’’ emri yada tavsiyesine uygun hareket etmesi gerektiği bildiriliyor.

Hal böyle iken Allaha inandığını, onu sevdiğini ya da Müslüman olduğunu söyleyen bir kişi kendisine şu soruları sormalı: Allahın tavsiyelere ben ne kadar uyuyorum? Allah-ı Kuran-ı peygamberi sevdiğimin ispatı olacak hayatımda onlardan neler var? Kuranda Allah ne diyor ya da benden ne istiyor?  Kuranın içeriğini ne kadar biliyorum. 

Okumuyorsak araştırmıyorsak bilmediğimiz bir tehlikenin varlığından/yokluğundan nasıl emin olabiliriz? Okumuyor, araştırmıyorsak inancımızın içinde şirk unsurlarının olup olmadığını nasıl test edeceğiz?  Ya da Allahın affetmeyeceğini söylediği tek günah olan şirk tehlikesinin neresindeyiz nasıl bileceğiz? Allahın huzurunda bu kadar bilinmezlikle, hangi yüzle cennet isteyeceğiz?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.