Son dönemdeki siyaset yapısı ve anlayışı çok fazla değişti.
Günümüzdeki siyaset ve siyasiler ile geçmişteki siyaset ve siyasileri hatırlayınca Nerede o eski günler diyoruz
Hatırlayalım
AK Parti Antalyanın başında İl Başkanı olarak rahmetli Hamza Taş, MHP İl Başkanı Nizamettin Sağır, CHP İl başkanı sanıyorum Ömer Melli idi, DSP İl Başkanı Baştuğ Çalışır, o zaman DYP idi partinin adı İl Başkanı Ahmet Kiştin vardı.
Her biri konuştuğunda adeta Antalyada yer yerinden oynar siyaset kazanı kaynamaya başlardı.
Hiçbirisi susmazdı
Doğruya doğru yanlışa yanlış derlerdi
Kendi cepleri için değil Antalyanın çıkarları için çalışırlardı
Rahmetli Hamza Taşın ağzından çıkan her söz haber olacak nitelikte olurdu.
Hiçbirisi lafını da sakınmazdı
Tabi o zamanlar bizlere de siyasi malzeme çok çıkardı.
Gazeteci konuşan insanı sever
Şimdi gelelim günümüze
AK Partinin başında rahmetli Hamza Taşın oğlu İbrahim Ethem Taş bulunuyor.
CHPnin başında görevden alınan Nusret Bayarın yönetimindeyken İl Başkanlığı görevine gelen Nuri Cengiz bulunuyor.
MHPnin başında Hilmi Durgun varken İYİ Partinin başında da Mehmet Başaran bulunuyor.
Diğer partilerin varlığı ile yokluğu zaten belirsiz.
Zaman zaman CHP İl Başkanı Nuri Cengiz çıkıp siyasete biraz odun atıyor ki ateş yansın ama karşıdan ses çıkmayınca boş kuyuya atılan taşa benziyor olay.
İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran ise daha ziyade yazılı açıklamalar yapmayı tercih ediyor.
Peki AK Parti ve MHP ne yapıyor, neredeler?
Seslerini soluklarını duyan ne yazık ki yok
Antalya adına o kadar çok önemli konu oluyor ki inanın her iki siyasi partinin nasıl sessiz kaldığını anlamak için alim olmak lazım!
En basit iki örnek verelim
Geçtiğimiz günlerde CHP İl Başkanı Nuri Cengiz gidip AK Partili Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ne Aksu Belediye Başkanı Halil Şahinden ne de AK Parti İl Başkanı Ethem Taştan hiç ses çıkmadı.
Şayet olayın gerçek ile ilgisi yok ise o zaman İl Başkanı olarak Ethem Taşın yanına Aksu Belediye Başkanı Halil Şahini de alarak basın açıklaması yapması ve kamuoyunu doğru bilgilendirmesi gerekmez miydi?
Susarak iddiaları kabul etmiş mi sayılıyor yoksa?
Yani iddialar doğru mu?
Doğru ise şayet belediye başkanı ceza alırsa başkanlığın düşmesi söz konusu değil mi?
Böylesi önemli bir konuda neden sessiz kalınır?
Üniversitelerin yüzyüze eğitime geçmesi ile birlikte ortaya çıkan ya da çıktığı ileri sürülen yurt sorunu ile ilgili acaba iktidar kanadından neden ses çıkmaz?
Gençlik ve Spor Bakanı çıkıyor rakamlar vererek açıklama yapıyor.
Yurtlara yerleştirmenin Cuma ve Pazartesi günleri yapılmaya devam ettiğini filan söylüyor.
Şu kadar üniversite öğrencisi var şu kadarı yüzyüze eğitim görüyor, şu kadarı halen online eğitime devam ediyor, şu kadarı kendi yaşadığı illerdeki üniversiteye gidiyor, şu kadarının yurtlara başvuruş var, şu kadar öğrenci hak kazanmış ama başvuru yapmamış gibi gibi rakamlar veriyor.
Malum Antalyada da üniversite var ve üniversite öğrencilerinin barınma sorunu şehrimizde de gündemin ilk sırasındaki yerini halen tutuyor.
AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Üniversiteden kaç öğrenci var, kaç kişilik yurt var, yurtlara kaç kişi başvurmuş, açıkta kalan öğrenci var mı, öğrencilerin kaçının ailesi Antalyada yaşıyor hepsini sizce öğrenemez mi?
Elbette ki öğrenir
Siyaset anlayışı günümüzde çok değişti ve bu anlayışa ayak uydurmak gerekiyor.
Yeni siyaset anlayışı halka dokunmak.
Onların yanında olduklarınızı hissettirmek ve onların ayağına giderek dertlerini dinlemek, dertlerine çözüm yolları üretmek.
Şimdi önümüz kış bu saatten sonra da siyasetin kızışacak hali yok ya!
Bize yine malzeme çıkmayacak anlayacağınız
Ama birileri konuşmazsa, bizler yazmaz isek bu sorunlar nasıl çözüme kavuşacak?