Sol Parti Antalya İl Örgütü yazılı bir açıklama yaparak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcekin sağlık durumu hakkında net bir açıklama yapılmasını talep etti.
Saray 10 Milyar Dolarlık turizm geliri elde ettiğimizi ve bunun artarak devam edeceğini müjde gibi haber vermektedir. Gerçekler ile sarayın yaşadığı sanal dünya birbirinden siyahla beyaz kadar farklıdır denildi.
Antalyanın kendi belediye başkanının sağlık durumu hakkında doğru bilgi alamadığı ifade edilen açıklamada trollerin sahte hesaplarından yapılan öldü ölecek haberleri ile hop oturup hop kalkmaktadır. Antalya halkı için turizm hastalık riskinden başka bir şey demek değildir. Turizm işçisi sadece kendisinin değil, ana babasının, çocuklarının, büyüklerinin hayatları pahasına çoğu zaman açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırılmaktadır.
Özel hastane sahibi Sağlık Bakanına ve Otel ve turizm şirketleri sahibi turizm bakanına soruyoruz:
1- Antalya Büyükşehir belediye başkanımızın sağlık durumu nedir?
2- Antalyada günlük kaç test yapılmaktadır? Bunun kaç tanesi turistlere, kaç tanesi turizm çalışanlarına ve ailelerine yapılmaktadır?
3- Antalyada günlük vaka sayısı kaçtır?
4- Sağlık çalışanlarının sağlığı ve ailelerinin korunması, özlük ve ekonomik durumlarının iyileştirilmesi için ne yaptınız?
5- Neden Türkiyeye gelen turistler için havalimanı ve diğer gümrük kapılarında test yapmıyorsunuz? 1 Hazirandan bu tarafa şehrimize kaç tane Covid-19 Pozitif li hasta turist geldi, kaç tane gitti? Ne önlemler aldınız?
Basın metninin tamamı şu şekilde
Basına ve Kamuoyuna
Öncelikle belirtmek isteriz ki, içinde yaşadığımız şehirde Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Muhittin Böcek 17 Ağustos 2020den bu tarafa nerede ise 1 aydır Covid-19 teşhisiyle tedavi görmektedir. Türkiyenin 5. Büyük kentinin Büyükşehir Belediye Başkanının sağlık durumu hakkında kent halkı doğru dürüst haber alamamaktadır. Bunun en büyük sebebi ise bu tür haberlerin etkisiyle turist sayısında azalma olacağı endişesidir.
Saray 10 Milyar Dolarlık turizm geliri elde ettiğimizi ve bunun artarak devam edeceğini müjde gibi haber vermektedir. Gerçekler ile sarayın yaşadığı sanal dünya birbirinden siyahla beyaz kadar farklıdır. Başta Turizm Bakanı olmak üzere turizm patronlarına giden 10 Milyar doların ne Antalya şehrine, ne Antalya halkına ne de turizm işçilerine en ufak bir katkısı yoktur. Antalya şehri kendi belediye başkanı hakkında doğru bilgi alamamakta, trollerin sahte hesaplarından yapılan öldü ölecek haberleri ile hop oturup hop kalkmaktadır. Antalya halkı için turizm hastalık riskinden başka bir şey demek değildir. Turizm işçisi sadece kendisinin değil, ana babasının, çocuklarının, büyüklerinin hayatları pahasına çoğu zaman açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırılmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak:
1- Ne Sağlık bakanının ne de diğer yetkililerin açıklamalarında güvenilirlik yoktur. Sağlık Bakanı Antalyada günlük kaç test yapıldığını ve kimlere yapıldığını açıklamalıdır. Antalyada günlük yeni vaka sayısının 300-400 civarında olduğun söylenmektedir. Bu ciddi bir rakamdır. Aile hekimleri takip ettiği vaka sayıları artmaktadır. Şehrimizde 70.000 civarında virüs belirtileri gösteren hasta bulunduğu söylenmektedir.
2- Sağlık çalışanlarının hali ise her gün daha kötüleşmektedir. Hastaları yaşatmak amacında olan sağlık çalışanları kendileri büyük risk altındadır. Tüm sağlık çalışanlarının durumu düzenli testlerle kontrol edilmelidir. Antalyada kamuya ait 3 hastane Covid-19 hastanesidir. Bu hastanelerde çalışan personel arasında vaka sayısı artmaktadır.
3- Sağlık Bakanı salgınla mücadeleyi halka havale etmiştir. Yandaş basın ise sabah akşam halka hakaret etmekte, sanki salgından halkı sorumlu tutmaktadır.
4- Antalyada turizm çalışanlarına doğru dürüst test uygulanmamakta, kendi olanakları ile test yaptıranların ise pozitif çıkma durumunda bile tehditle çalıştırıldıkları söylenmektedir. Sağlık Bakanı kaç turizm çalışanına ve hangi bölgelerde test yapıldığını açıklamalıdır. Kaç turistte pozitif test sonucu çıktığını, hangi otellerde bu vakaların göründüğü, ne gibi önlemlerin alındığı hala devlet sırrı gibi saklanmaktadır. Turizm şoförleri her gün yüzlerce turist transferi yapmaktadır. Alınan tek önlem ise maskedir. Hasta turist taşıyan turizm şoförleri için bile ne test ne de karantina tedbirleri uygulanmaktadır.
5- Turizmde WTTCnin açıkladığı güvenlik standartları bir kenara bırakılmış, Türkiyenin standartları diye düşük maliyet esas alınarak Güvenli Turizm sertifikaları her otelin kapısına asılmıştır. Oysa, Covid 19 vaka sayılarındaki artışla tekrar kapanan oteller olduğu ve bunun halktan saklandığı söylenmektedir. Bu kadar düşük sağlık standartlarına sahip otelleri turizme açmak cinayet demektir.