SÖZ VE CENNET

  • SUR YAPIIIIIII
Hepimizin bildiği gibi, Müslü- manlık bir sözle veya Allah-u Teâlâ ile yaptığımız bir antlaşma ile baş- lar. Bizler Eşhedü ile başlayıp Mu- hammedün Rasulullah ile biten lafzı söylerken aynı zamanda Allahu Teâlâ’ya bir söz vermiş oluyoruz. Diğer bir bakış açısıyla Allah-u Teâlâ ile bir antlaşma veya pazarlık yap- mış oluyoruz. Teşbihte hata olmaz kaidesine binaen; Allah’ım ben senin dediğini yapacağım diyoruz. Buna karşılıkta Allah-u Teâlâ da sen sözünde durursan bende sana cen- neti vereceğim diyor. Bu alışverişi en güzel şekilde anlatan ve çoğu- muzun bildiği bir hadisi şerifi pay- laşmak istiyorum. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu ves- selâm)'e Necid ahâlisinden bir adam geldi. Saçları karışıktı. Kulağı- mıza sesinin mırıltısı geliyordu, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu ves- selâm)'e iyice yaklaşınca gördük ki, İslâm'dan soruyormuş. Hz. Peygam- ber (aleyhissalâtu vesselâm):"Gece ve gündüzde beş vakit namaz" de- mişti ki adam tekrar sordu:"Bu beş dışında bir borcum var mı?" Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesse- lâm):"Hayır ancak istersen nâfile kı- larsın." dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):"Ramazan orucu da var." deyince adam:"Bunun dışında oruç var mı?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhis- salâtu vesselâm):"Hayır! Ancak di- lersen nâfile tutarsın." dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesse- lâm) ona zekâtı hatırlattı. Adam:"Zekât dışında borcum var mı?" dedi. Hz. Peygamber (aleyhis- salâtu vesselâm):"Hayır, ama nâfile verirsen o başka!" dedi. Adam geri döndü ve giderayak:"Bunlara ilâve yapmayacağım gibi noksan da tut- mayacağım." dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) da:"SÖ- ZÜNDE DURURSA KURTULUŞA ER- MİŞTİR." buyurdu. Veya "SÖZÜNDE DURURSA CENNETLİKTİR." bu- yurdu. (Buhârî, İman 34; Müslim, İman 8, (11); Nesâî, Sıyâm, 1, (4, 120); Ebu Dâvud, Salât 1, (391 Hiçbir yoruma ihtiyaç duymaya- cak kadar ve açık bir diyalogdan olu- şan bir hadisi şerif. Bu hadisi şerif, Allah-u Teâlâ ile kul arasında yapı- lan sözleşmenin mahiyetini, Cen- nete nasıl girileceğini ve girişin şartlarının neler olduğunu anlatı- yor. Hadisi şerifte geçen konuş- mada iki söz üzerine değineceğiz. Hadisi şeriften ilk olarak Peygam- ber efendimize(sav) Müslüman olmak için gelen bu adamın, bir bedevi olmasına rağmen, kendile- rini medeni veya modern olarak ad- landıran günümüz birçok Müslümanından daha akıllı ve bi- linçli olduğunu anlıyoruz. Çünkü adam: Müslüman’ım dedikten sonra omuzlarına neler yüklendi- ğini öğrenmek ve ona göre hareket etmek istiyor. Bunun için cennete girmesi için gerekli olan bilgileri sorup soruşturuyor. Biz Müslüman- lar ise sabahtan akşama kadar defa- atlerce tevhid kelimesini dilimizden düşürmediğimiz halde ne anlama geldiği veya Allah-u Teâlâ ile nasıl bir antlaşma yaptığımızı hiç merak etmez ve sorgulamayız. Adam kabul ettiği dinin ondan is- tediklerini öğrendikten sonra gider- ken söylediği söz tam bir tevhit abidesi. "Bunlara ilâve yapmayaca- ğım gibi noksan da tutmayacağım". Bugün dillerimizden Allah ve dini düşürmeyen biz Müslümanların ya- şantılarına baktığımız zaman, Müs- lümanlığa gerek ameli gerekse itikadi yönden yapmadığımız ilave nerdeyse yok gibi. İnandığımızı söy- lediğimiz dinin emirlerine bir yan- dan ekleme yaparken diğer yandan Hıristiyanlar ve Yahudilerde olduğu gibi çağdışı yaftasıyla hayatımızdan dışladık. Bunların neticesinde Alla- hın(cc) tarif ettiği Müslümanlıktan çok kendi nefsimizin şekillendirdiği Müslümanlığı yaşar ve inanır olduk. Cennetin sahibi Allah(cc) oldu- ğuna göre, Cennete giriş şartlarını ve kuralını belirleyecek olanda Al- lah’tır. Değişmeyen ve değişmeye- cek bu kuralı da Allah resulü(sav) "SÖZÜNDE DURURSA KURTULUŞA ERMİŞTİR" veya "SÖZÜNDE DU- RURSA CENNETLİKTİR" diyerek nok- tayı koyuyor. Hz Aliye atfedilen bir sözle konuya noktayı koyalım. Söz(kelime-i tevhid) ağızda iken sa- hibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiri olur. Bun- dan dolayı bir Müslüman her gün dilinden düşürmediği kelime-i şe- hadetin ne zaman esiri olursa, o zaman sözünde durmuş olacaktır.
Etiketler : SÖZ VE CENNET
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.