İnsanların hayvanlarla olan ilişkisi insanın yeryüzüne inişiyle paralellik arz eder. Çünkü Allah-u Teâlâ kuranı kerimde Hayvanları da O yaratmıştır. Onlarda sizin için elbise yapılıp ısınmanızı sağlayan deri,yün, kıl gibi şeyler ve daha başka pek çok faydalar vardır. Ayrıca onların bir kısmının da etlerini ve ürettikleri yiyecekleri yersiniz (Nahl/5)buyruluyor.
Tarih kitapları Yiyecek, içecek ve giyecek tarzında olan Hayvanlarla insan ilişkisini fabl türü şeklinde edebiyata ekleyenin her ne kadar ilk Beydeba, Ezop ve La Fontaine olduğunu söyleseler de ilahi kitaplarda, dini sohbetlerde, kıssalarda ve mesajlarda da bunların örneklerini sık sık görmek mümkündür. Kuran-ı kerimde birçok hayvan insan birlikteliğinden bahsetmesine rağmen sadece (bildiğim kadarı ile) iki yerde hayvan ve insan konuşmasına yer verilir. Birinde hayvan (hühhüd) ile insanın (hz Süleyman) karşılıklı konuşması anlatılır. Diğerinde ise hayvan (karınca) konuşur lakin insan(Hz Süleyman) duyar lakin cevap vermez. Bunun dışında peygamber efendimiz de dâhil olmak üzere hiçbir insanın hayvanlarla konuşma şeklinde hiçbir birlikteliğinden bahsetmez.
Bir Hadisi şerif de Allâhın sana mülk kıldığı bu deve hakkında Allâhtan korkmuyor musun? Bak, bu bana şikâyette bulundu. Sen bunu acıktırıyor ve fazla çalıştırarak yoruyormuşsun. Şeklinde peygamber efendimizin bir hayvanla konuştuğu rivayeti vardır. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44) Lakin aynı hadisi şerif diyanetin hadislerle İslam kitabında Sehl b. Hanzaliyye"den naklinde ise,Resûlullah (sav) açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deveye rastladı ve Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah"tan korkun. Onlara (binmeye) elverişli hâllerinde binin ve (yenmeye) elverişli hâllerinde onları yiyin. buyurdu şeklinde geçer.Bu hadis de ise hayvan ile konuşma geçmez sadece hayvanın haline vakıf olan Allah resulü hayvanın sahibini uyarır.
Genel kabule göre Süleyman (a.s) dan Başka hiçbir insanın hayvanlarla konuşmadığı kabul edilmesine rağmen, bazı kitaplarda veya bazı kıssacıların dilinden bırakın peygamberleri hiçbir ilahi etiketi olmayan birilerinin hayvanlarla insanlar gibi konuştuğundan bahseden hikâyelerden geçilmez.Hızlarını alamamış olacaklar ki hayvanların insanların düşüncelerini okuyabildikleri söyleyecek kadar iş çığırından çıkartmışlardır. Az daha gayret etseler bazı hayvanların bilge ve Allah dostu olduğundan bahsedip taraftar toplayacaklar. Gerçek olduğu tartışılacak bu tarz abartılı hikâyelerden biri şöyledir.
Bestamlı Beyazıt talebeleri ile yürürken karşısında bir köpek gördü. Dar bir yolun üzerinde karşılaştılar. Sokağın yarısı çamur yarısı temiz. Köpek sokağın bir başında bestamlıda öğrencileriyle diğer başta. Bestamlı durdu köpek de durdu. Birbirlerine uzunca baktılar. Öylece her ikisi birbirlerine baka kaldılar. Bestamlı temiz yerden geçmek istiyor. Köpekte akıllı aynı yerden geçmek istiyor. Köpek niye kendini çirkin suya bulaştırsın ki? Neden sonra bestamlı kenara çekildi köpeğe eliyle buyur geç dedi. Köpek kuyruğunu sallaya sallaya geçti gitti. Köpek geçtikten sonra bestamlı beyazıtta geçti. Öğrencileri merak ettiler. Dediler ki efendim köpekle bakıştığınız ama ne bakıştığınızı anlayamadık. Sanki köpekle bir şeyler konuştunuz.Bestamlı dedi ki: Köpek bana dedi ki bestamlı sen çamura girmek istemiyorsun bende girmek istemiyorum dedi. Çamur seni kirletiyor beni de kirletiyor. Bestamlı beni küçük görme beni temiz yola değil de kirli yola layık görme. Allah seni insan yarattı beni de köpek. Allah seni köpek beni de insan yaratabilirdi. Sakın bana hor bakma ..
Mübarek köpek değil sanki bir feylezof. Öncede dediğimiz gibi birileri gündem olmak veya meşruiyet kazanmak adına Allahın ayet(38/35) ve ayetlerine aykırı hikâyeler uydurmaktan hiç çekinmiyorlar. Lakin en şaşırtıcı olanı ise, bu türlü hikâyeleri Müslümanların bir kısmının ağzı açık ayran delisi gibi dinleyerek inanmaları.