TARIM DESTEK BEKLİYOR

  • SUR YAPIIIIIII

Geçtiğimiz günlerde Ziraat Odası Başkanı değerli abimiz Nazif Alp’i ziyaret edip hem sohbet ettik hem de çiftçinin dertlerini dinledik.

Sokaktaki vatandaş pazardaki fiyatların yüksekliğinden şikayetçi ama çiftçinin de durumu pek iç açıcı değil.

Çitçi de günümüzde teknolojiyi takip etmek zorunda kaldı.

Bu büyük bir yatırım demek.

Soğuk havalarda ürünler donmasın diye geceler boyunca nöbet tutan çiftçi şu krizde teknolojiye nasıl ayak uyduracak?

Nazip başkana bir dokun bin ah işittik.

Çitçilerin sorunlarını anlatmaya bir başladı zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık.

Hani eline mikrafon versek ve ‘hadi başkan anlat’ desek sanırım sabahtan akşama kadar çiftçinin şu an içinde bulunduğu durum hakkında konuşur.

O kadar dolmuş durumda…

Ürünün toprakla buluşmasından ürünün toplanmasına kadar olan süreçte çiftçinin yaşadıklarını anlattı da anlattı.

Hatta bir ara “Kundakta bebeğiniz olsa dahi gece seradaki ürünleri don vurmasın diye bebeği kundakta bırakıp serana koşarsın” dedi.

Neden?

Tabii ki bi bir benzetmeydi.

Sonuçta annesi bebeğin yine başında…

Bir yıl boyunca çalışıyorsunuz didiniyorsunuz bir gecede emeklerinizin heba olmasına sonuçta göz yumamazsınız.

Günlerce uykusuz geçiriyorsunuz gözünüz kulağınız serada oluyor.

Yakılan soba yaklaşık 2 ya da 2,5 saat sonra etkisini yitiriyor.

Doğal olarak bir gecede 4 defa sobaya bakmak gerekiyor.

Bu da çiftçinin gece uyuma gibi bir lüksünün olmadığını gösteriyor.

Konu dönüp dolaşıp girdi maliyetlerinin artışına geldi.

Nazif başkan açtı telefondan güncel gübre fiyatlarını tek tek atılan gübrelerin fiyatlarını söylemeye başladı.

Sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi Hal fiyatlarına girip ürünlerin fiyatlarını aktardı.

Sonra da kabaca bir hesap yapıp çiftçinin nasıl para kazanamadığını anlatmaya başladı.

Ardından da çiftçinin ne kadar sabırlı olduğunu “Çiftçi, ürünün başına bişey geldiyse ya da ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı o yıl para kazanamadı ise ellerini bağlayıp bu sene olmadı, seneye kazanırız inşallah” dediğini söyledi.

Muratpaşa Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp sonrasında ise tarıma verilen desteklemelerden bahsederken devletin yanlarında olduğunu daha fazla hissetmek istediklerini söyledi.

Devletin çiftçiye destek verdiğini ama bunun yeterli olmadğının altını çizen Başkan Nazif Alp, devletin KDV indirimi uygulamasına tarımı da dahil etmesi gerektiğine değindi.

Girdi maliyetlerinin çok yükseldiğine işaret eden Nazif Alp, ülkemizde çiftçiliğin geçmiş yıllara göre çok çok azaldığını ve böyle giderse daha da azalacağını kaydetti.

İnsanların köylerden kentlere kaçışını engellemenin yolunun çiftçinin desteklenmesi olduğunu dile getiren Başkan Nazif Alp, Antalya’nın bir turizm şehri olduğu kadar aynı zamanda bir tarım şehri de olduğuna vurgu yaptı.

Turizmden devletin elde ettiği gelirden tarıma destek olarak yansıması gerektiğini belirten Nazif Alp, “Biz üretemezsek oteldeki turist ne yiyecek?” diye sordu.

Alp konuşmanın bir arasında da iktidar partisi olan AK Parti’nin Antalya’daki temsilcisi olan İl Başkanı Ethem Taş’a ulaşamamaktan dert yandı.

Pandemi döneminin ardından Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte üretimin önemini bir kez daha gördük.

O zaman tüketim toplumundan çıkarak üretim toplumuna dönmek için daha ne bekliyoruz?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.