Özellikle pandemi döneminden sonra; vatandaşların şehirlerden kaçması birikimlerinin taşınmazda en azından değerini koruyacağını düşüncesiyle birleşince hobi evlerinde, yerleşim yerine yakın tarla bahçe taleplerinde ciddi oranda artış yaşandı. Özellikle sosyal medyada, satılacak taşınmazın nitelikleri açısından yanıltıcı reklamlar, çok sayıda vatandaşı geçmişte olduğu gibi günümüzde de mağdur etmektedir. Yasal prosedürler gereğince, söz konusu mağduriyetlerin giderilmesi oldukça zordur. Olası mağduriyetlerin önüne geçmek adına vatandaşlara uyarılarda bulunan Tapu ve Kadastro Emekli Müfettişi Hüseyin Ölmez, talebin oldukça yüksek olduğu hobi bahçeleri başta olmak üzere, arsa ve arazi satışlarında halkı aldatmaya yönelik eylemlere açıklamalarında yer verdi.
“HİSSELİ TAŞINMAZI KESİNLİKLE SATIN ALMAYIN”
Hobi bahçelerine talebin yüksek olduğunu belirterek atılması gereken adımlara yönelik ipuçları paylaşan Ölmez, “Belediye ve Tarım İlçe Müdürlükleri’nin yapılaşmaya izni var mıdır? Eğer izin yoksa, her an yıkım kararıyla karşılaşabilirsiniz. Kullanım alanları için fiziki sınırlar saptanmış, malikler arasında ‘fiili taksim’ sözleşmesi var mıdır? Yoksa, her an bir ortaklığın giderilmesi davası ile taşınmazınız atılabilir. Her koşulda, şüfa ‘ön alım hakkı’ ve ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle, hisseli taşınmazı kesinlikle satın almayın. Satın almadan önce, mutlaka Tapu Müdürlüğü, varsa belediye ve Tarım İlçe Müdürlüklerinden gerekli incelemeyi yapınız” dedi.
“5 BİN METREKAREDEN KÜÇÜK TARLAYA EV YAPAMAZSINIZ”
Vatandaşların belirli hususları bilerek alıcı ve satıcı rolüne bürünmesi gerektiğini yineleyen Ölmez, “Tarla eğer 5 bin metrekareden küçük ise yasal olarak ev yapamazsınız. Tarla 5 bin metrekareden büyük olsa bile, kadastral yolu yoksa yine ev yapamazsınız. Kadastro yolu olsa bile bu yola 25 metre cephesi olması gerekmektedir. Geçit hakkı alınacak tarlalara da konut yapılmaz. Tarlanın büyüklüğü 5 bin metrekare üzerinde ise yapacak olduğunuz evin toplam metrajı yani bağımsız bölümün alanı ekstra olarak kabul edilir. Yani, eğer 150 metrekare ev yapacaksanız tarlanız en az 5 bin 150 metrekare olmalıdır. 80 metrekarelik bir ev yapacaksanız tarla 5 bin 80 metrekare olmalıdır” diye konuştu.
“RUHSATI BULUNMAYAN HER ŞEY KAÇAKTIR”
Başkan Ölmez, açıklamalarına şöyle devam etti; “Bakanlar Kurulu/Cumhurbaşkanlığı kararı ile Tarımsal Sit ilan edilmiş ve tarla eğer Tarım İl Müdürlüğü tarafından sınırı çizilmiş ova içindeyse 5 bin metrekareden büyük olsa bile ev yapamazsınız. Sulama kanalı, sulama göleti vb. gibi Devlet Su İşleri (DSİ) çalışması yapılmış sulanabilir arazilerde 5 bin metrekareden büyük olsa bile ev yapamazsınız. Jeolojik sit alanı içindeyse 5 bin metrekareden büyük olsa bile ev yapamazsınız. ‘Konteyner koyulur’, ‘Prefabrik yapılabilir’, ‘Bungalov yapılır’ diye özel bir durum ya da öyle bir müsaade yoktur. Ruhsatı olmayan her şey kaçaktır. Bu konudaki tek istisna taşınabilir konutlardır, onların da alt yapı sorunları vardır. Bunların çözümünü öğrenmeden satın almayın.”
“BELEDİYENİN YIKMADIĞI YERİ BAKANLIK YIKAR”
“Belediye bir şey demiyor” yalanları ile yer satıldığına ilişkin iddialara da yanıt veren Ölmez, “Öyle bir şey yoktur. Belediye kent görevi olarak yıkar, cezasını da keser. Hatta ceza davası açılması için Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulunur. Hapis cezası bile alabilirsiniz. Belediyenin yıkmadığı yani göz yumduğu olsa bile (!) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yıkar, parasını 2 kat olarak belediyeden keser ve bunu da siz ödemek zorunda kalırsınız. Elektrik aboneliği olması belediyenin ya da devletin o yapıya izin verdiği, yıkmayacağı anlamına gelmez. Yıkılan birçok kaçak yapıda elektrik vardır” şeklinde konuştu.
“KAZILAN YERE BETON DÖKMEK ZORUNDA KALABİLİRSİNİZ”
Yapı kayıt belgesine müracaat edilmiş olmasının hatta kabul edilmesinin Yargıtay kararına göre yapının kaçaklığını gidermediğinin altını çizen Ölmez, “O yapının izinli olduğu ve yıkılmayacağı anlamına gelmez. Belgesiz olan her yapı yıkılabilir. ‘Su çıkar, sondaj vurursun’ diyen herkese aldanmayın. 150 metre derine inip yine de su bulamayabilirsiniz. Kaldı ki, son birkaç yıldır sondaj yasağı vardır. Kaçak sondaj çalışması yaptığınız tespit edilirse yüzbinlerce lira ceza yiyebilirsiniz, kazılan yere beton dökmek zorunda kalabilirsiniz. ‘Elektriğe, suya müracaat ettik, gelecek’ diyenlere de aldanmayın, mutlaka yörede yetkili dağıtım şirketinden, varsa özel idareden veya belediyeden bilgi alınız” ifadelerine yer verdi.
“TARLAYA ARSA YAZANLARA DİKKAT EDİN”
Tarlanın etrafını çevirmenin vasfını değiştirmeyeceğini, yapı yapmanın, duvar örmenin ya da tel örgü çekmenin mevcut noktayı arsa yapmayacağını kaydeden Ölmez, şöyle konuştu; “Satılık ilanlarında tarlalara satılık ‘arsa’ diye yazan çok olur ama arsa satan daha yanlışlıkla ‘tarla’ diye ilan vermemiştir. Tarlaya arsa yazanlara dikkat edin. Köy içi imarlı olan yani kırsal yerleşik alan olarak kabul edilen yerlerde bu durum istisnadır. Köy içi alanlar da kayıtlarda tarla olarak geçer ama kadastral yolu olan tarla vasıflı köy içi yerlere de ev yapabilirsiniz. Yani bir nevi arsa vasıflı olur. Almak istediğiniz yerin köy içi yerleşik alan içinde olup olmadığını köyden mahalleye dönüşmüşse belediyeden, halen köy ise özel idareden öğrenebilirsiniz. Muhtarla satın almadan önce mutlaka görüşün.”
“RIZAİ TAKSİM İÇEREN İLANLARA ALDANMAYIN”
Farklı tanımlarla vatandaşları kandırmaya yönelik ilanların yayınladığını söyleyen Ölmez, şunları kaydetti, “İmar sınırında betimlemesi ile pek çok tarla sosyal medya ve ilgili sitelerde satışa çıkarılmaktadır. İmar sınırında olması size yapı yapma izni vermez, bu betimleme sadece tarlayı, arsa fiyatına satmaya yarar. O tarlaya imarın geleceği hatta gelecekse ne zaman geleceği belirsizdir. Büyük bir tarlayı, hisseler bölerek satmak için verilen ilanlarda, ‘Rızai taksim yapılmış’, ‘Sınırlar çizilmiştir’ betimlemesi yapılmakta, bu sadece alıcıyı kandırmaya yöneliktir. Rızai taksim sadece miras işlemlerinde olur. Böyle bir hisseli taşınmazı satın aldığınız takdirde şüfa hakkı ve ortaklığın giderilmesi davası ile her an karşı karşıya kalabilirsiniz.”
Haber: Duygu TEKİN